-11-

33 8 7
                                    

medyaa mmh~

o değil de bu kitapta baya bi kaos olacak ya UwU olacağınız bölümler biraz daha ileride of kaosun dibini yapıcam siz de çatlicaksınız meraktan WQÜĞPWÜĞWQPSLŞQW


İş bulmalıydım. Jimin'e bakmalıydım. Jungkook'a yardım etmeliydim. Para toplamalıydım. Okuluma yoğunlaşmalıydım. Derslerime odaklanmalıydım. Sağlıklı beslenmeliydim. Kendime zaman ayırmalıydım. Arkadaş edinmeliydim. Bunları yapmalıydım. Zorunluydum çünkü.

Tüm bunları hala sindirememiş olsam bile stresten uzak durmalıydım onu biliyordum. Aksi takdirde hastalanabilirdim ve bu çok kötü olurdu.


***


Bütün bu düşüncelerin stresti yeterdi artık. Tüm -olmayan- yaşam hevesim çekip alınmış gibiydi. Tüm bunlardan uzaklaşmak için kulaklığımı alıp evden çıktım. 

Cidden ne yapacağımı bilmiyordum. Tüm üstümdeki stresi atabilmek için sokağa çıkmış şarkı dinliyordum. En azından biraz da uzaklaşmak cidden iyi gelecekti. Biraz daha düşünsem beynim kulaklarımdan akıp gidecekti. Kendime biraz zaman ayırmalıydım tabi ama şimdi değil. 


Yaklaşık 1 saat yürüyüş yaptıktan sonra eve dönecekken kapıda siyah arabalar görmem ile olduğum yerden iki adım geriye gittim. Beni fark etmiş olacaklar ki kısa olan bana doğru gelmeye başlamıştı. Kediye andıran yüzü ve siyah saçlarıyla oldukça tatlıydı.

Yanında ise uzun sarı saçlı havalı biri vardı. Ne için burada olduklarını bilmiyordum fakat kısa olan yanıma çoktan gelmişti bile. Gerilmiştim.

"Ne işiniz var evimde?" biraz sesimi yükselttiğimde sarı saçlı da yanımıza gelmişti.

"Yükseltme lan sesini!" sarılı biraz sert çıkışmıştı ama umursamadan kısa olanın gözünün içine içine bakıyordum.

"Ne için geldiğinizi söyleyin de bende sesimi alçaltayım sarı civciv" sarı saçlı çocuk yumruğunu havaya kaldıracakken kısa olan sarı saçlının elini tutup yavaşça fısıldayarak.

"Yapma Hyunjin bize sağ gerekiyor."

"Tamam patron nasıl istersen." İsminin Hyunjin olduğunu öğrendiğim çocuk bana yan, yarım açık ağız ile seksi seksi baktığını gördüğümde içimin erimesini durduramayıp sert olduğunu düşündüğüm bakışlarımı aynı şekilde Hyunjin'e yönlendirdiğimde kaşlarını çatıp gözlerini devirmişti.

Öylece kapının bir kaç metre ötesinde saçma salak bir şekilde bakışıyorduk. Aramızda gerici bir sessizlik vardı. Sessizliği bozan kısa çocuk olmuştu.

"Bir kez söyleyeceğim tekrar etmeyi sevmem kulağını aç ve beni iyice dinle. Jungkook, sanırım onu tanıyorsun geçen gün kafede buluştuğunuzu gördüm. Arkadaşın bizimle çok eğleniyor hahah polise haber vereyim deme yoksa seni de oraya götürür aynı şeyleri sana da yaptırırız sakın ama sakın bir polisle gelme yoksa Jungkook'a yapacaklarımız o kadınlardan daha kötü olur. Sonuçta adresi veren o."

Ben dehşet içerisinde onu dinlerken Hyunjin konuşmaya başlamıştı.

"Ama Yoongi o da artık sırrımızı biliyor. Onu da götürmeliyiz yoksa insanlara yayacak." fısıldayarak Yanındaki kısa çocuğa söylemişti bunu ama onu duymuştum. Yanındaki kısa çocuk, Yoongi düşünceli bir şekilde bana bakmış ve bir adım yaklaşmıştı. Korkudan ne yapacağımı bilmezken kambur durduğumun farkına varmıştım. Bazen gereksiz şeyler aniden kafama dank ediyordu. Yoongi ani hareketle bana doğru uzandığında arkamı dönüp koşarak uzaklaşmaya çalışmıştım.

"YAKALA ŞUNU"

"KAÇMASANA OROSPU ÇOCUĞU" bağırma sesleri sokakları inletirken, Hyunjin denen çocuk arkamdan koşup beni yakalamaya çalışıyordu ve bana oldukça yaklaşmıştı. Sonunda hoodiemin kapüşonundan tutup enseme hızlı bir dirsek geçirdiğinde gözlerim kararmış yere sırt üstü düşmüştüm. Neredeyse hiç bir şey göremiyordum gördüğüm şeylerin ne olduğunu zorla seçebiliyordum. 

En sonunda yüzüme sert iki tane yumruk yediğimde gözlerim kapanır gibi olmuştu. Burnumdan sıcak bir sıvı geldiğini hissediyordum. Dayanmam gerekiyordu. Alakasızdı biraz ama Jimin için durmalıydım eğer yapamazsam sonum Jungkook gibi olurdu. Gözlerimin kapanmasına engel olmalıydım.

Yoongi denen adamın koşmasını beklerken dinlenmeye çalışıyordum. Az da olsa toparladığımda Hyunjin'in bi anlık dalgınlığını kullanarak yerlerimizi değiştirmiş onun üstüne ben geçmiş ve son gücümle yarınım yokmuşçasına yumruklar atmaya başlamıştım. Sersemlediğini gördüğümde tekrar arkama bakmadan koşuyordum. Yoongi yerde yatan Hyunjin'i önemsememiş peşimden gelmeye çalışıyordu ama çoktan izimi kaybettirmiştim bile.


    O sırada çöpünü atmaya çıkan bir gence rastlamıştım. Genç çöpünü atmış içeriye girecekken çömelmiş gücümün son kırıntılarıyla gençle içeri girip kapıyı çarparak kapatmıştım. Sonrasında gözlerime perde inmiş ve başım soğuk zemin ile buluşmuştu.



Aşk Tesadüfleri Sever | •TaeKookkie•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin