Sol ve sağ tarafımda 3 er taneydiler , her bir parça normal bir melek kanadından daha hacimli ve büyüktü. Dışarıdan bakıldığı zaman benim gibi 3 kişiyi içine alabilecek büyüklükteydi, fakat o anda kısa bir şaşkınlık yaşasam da artık olan olaylarda sebep aramıyordum, çünki hiç umurumda değildi.
Tek umrumda olan şey dostlarımı korumaktı ve gereken şey içimdeki şeytanın güçleri de olsa, nerden geldiğini bilmesemde bu melek güçlerim de olsa, ne pahasına olursa olsun kullanacak ve onları koruyacağım!Bu seferki durum farklıydı, nasıl bilmiyorum ama yapmam gereken herşeyi biliyor gibiydim. Önceki gibi kontrol edilmiyordum, bu sefer kontrol tamamen bendeydi ve içimde benden başka birisinin varlığını hissetmiyordum.
Ama buna rağmen kanatlarımı nasıl kontrol edebileceğimi biliyordum.
Tıpkı vücudumun bir uzuvu gibiydiler, parmağımı kıpırdatmaktan farksızdı.
Kanatlarımdaki her bir tüyü kontrol edebiliyordum.Bütün bunları farketmem yaklaşık 10 saniyemi almıştı, yüzümü yerde acı içinde kıvranan şeytana doğru döndüm ve yanına doğru yürümeye başladım, ona yakınlaştığım her adımda daha fazla acı çekiyor gibiydi. Tek düşündüğüm şey ellerimi göğüsüne saplayıp kalbinin avuçlarımın içinde atışını hissetmek ve onu yavaş yavaş sıkarak patlatmaktı, fakat onu öldüremezdim önce bilgi edinmeliydim.
Tam olarak karşısına geldiğimde birisinin varlığını hissettim. Arkadaşlarımın olduğu yerden geliyordu, birisi ayılmıştır umuduyla arkamı döndüğümde onu gördüm.
Kırmızı kanatları, yüzündeki maskesi ve siyah peleriniyle arkadaşlarımın yanında duruyordu.
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama dürtülerini hissedebiliyorum, bu öldürme içgüdüsüydü. Normalde bu gibi bir durumda çoktan panikleyerek kendimi kaybetmiştim fakat bu sefer tamamen soğukkanlı bir şekilde onu izliyordum, yavaş yavaş bana doğru geldi ve yanımdan geçerken bana birşeyler söyledi;
- Enerjin etkileyici, fakat kontrol edemiyorsun. Yaydığın enerjiden tek etkilenen benim güçsüz dostum değil.Diyerek arkadaşlarımı gösterdi , onlara baktığımda haklı olduğunu farketmiştim. Hepsi acı içindeydiz, bilinçleri yerinde olmasa bile acı çektikleri belli oluyordu;
-Sen kimsin ?
Sesimdeki tehditkarlığı hissetmişti fakat bu onun hoşuna gitmiş gibiydi, tebessüm ettiğini maske olmasına rağmen anlayabiliyordum;
- Merak etme Jack, kısa bir zaman sonra tekrar karşılaşacağız, sen kesinlikle aradığımız kişisin !
Yerdeki hareketsiz şeytanı yakasından sürükleyerek yürümeye başladı ve yaklaşık 5 adım sonra uçarak uzaklaşmaya başladı, onu takip etmeyi düşündüm fakat önceliğim dostlarımdı. Bu güçlerimi kapatmak tıpkı bir kapıyı kapatmak gibiydi içinizdeki bir kapı, ardında bilinmezlik ve güçlerin olduğu bir kapı.
Hemen kanatlarımı geri çektim ve güçlerimle birlikte o kapının arkasına gizledim , şu anda o güçler arkadaşlarıma zarar veriyordu.
Kanatlarımı geri çektiğim andan itibaren inanılmaz bir baskı hissettim, bu benim az önceki enerjimdi. Sanırım insan halime geri dönünce o güçleri kullanmanın bedelini ödüyordum.
Acı ardı ardına geliyordu, sanki bir çekiçle aralıksız olarak kafama vuruyorlardı, bu durumda dayanmam çok uzun sürmedi ve görüşüm bulanıklaşmaya başladı yere düşüp görüşüm kararmaya başlarken son gördüğüm şey birisinin bana doğru yürümesiydi ve acıya dayanamayıp bilincimi kaybettim.
Uyandığım zaman odamda yatıyordum, her tarafım sargılar içindeydi ve nefes alıp vermek bile canımın yanmasına sebep oluyordu. Direk aklımda diğerlerinin yerde ağır yaralı bir şekilde yattıkları durum geldi ve yatağımdan çıktığım gibi Daniel ' ın odasına doğru gitmeye başladım. Odasından içeriye girdiğimde yatağında yatıyordu fakat durumu hala kötü gözüküyordu. Baş ucunda duran Jason 'ı daha sonra farketmiştim.
Beni görünce çok sakin bir tavırla konuşmaya başladı;
- Yatağına dön, hala yaralısın ve yaraların tekrar açılırsa öleceksin.
- Nasıl yatağıma dönebilirim, dostlarım bu haldeyken benden sakince yatağa dönmemi mi istiyorsun !?
Onların yaşam enerjilerini hissettim onl-, onlar nerdeyse... Ölüydüler!
-Sakin ol ve yatağına dön. Sizi ordan geriye kim getirdi , sizi kim iyileştirdi sanıyorsun, liderimiz seni ve diğerlerini yarı ölü bir haldeyken klana getirdi ve sizi kurtarmak için klan liderleri inanılmaz bir şifacı olan pegasus klanından yardım aldı fakat yaralarını tekar açarsan... Bak onun bile yapabileceği şeyler sınırlı. Şu anda hepinizin ihtiyacı olan tek şey dinlenmek bu yüzden hemen yatağına geri dön.Sanırım haklıydı, Pegasus klanının lideri ne yaptıysa işe yarıyor gibiydi, çünki odaklandığımda hepsinin enerjilerinin büyük bir hızla yenilendiğini hissediyordum. Tam geri dönüp odadan çıkıyordum ki birisinin klanın dışında benim adımı bağırdığını duydum, duyduğum ses beni endişelendirmişti, acaba bu ses onun sesi olabilrmiydi !
Benimle birlikte sesi duyan Jason bana odama dönmemi söyledi fakat ben onu dinlemiyordum bile, büyük bir panikle klanın kapısına doğru gidiyor ve bu sesin sahibinin düşündüğüm kişi olmamasını umuyordum.Sonunda klanın kapısına geldiğimde onu gördüm ve bu o kişiydi, önceki gece ayağımın altındaki şeytanı alıp giden maskeli şeytandı fakat yanlız değildi yanında farklı maskeler taksada hepsi aynı pelerinden giyen 6 kişi vardı ve hepsinin kırmızı kanatları savaşa hazır vaziyetteydi.
Aralarından geçen gece gördüğüm maskeli adam konuşmaya başladı ve bense o sırada tamamen umutsuzluk ve acı içindeydim;-Merhaba Jack , gitme zamanı !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benim Şeytanlarım
Fantasyİnsanların melek veya şeytan olmayı seçebildiği bir dünyada doğuştan ,saf kan bir şeytanın hikayesi. 3 hikâyelik SAF KAN serisinin ilk hikayesi. -Benim Şeytanlarım -Meleklerin Yükselişi -İntikam