Bölüm 11- Beni Affet

412 44 10
                                    

-Diana !?
-Selam , uzun  zaman oldu.  Sanırım 20 yıldan fazla oldu.

-Neden bahsediyorsun sen, Diana benim Jack, senin burada bunlarla ne işin var ?

- İnsanlar... Gerçekten  çok meraklı yaratıklarsınız değilmi.

-Neden bahsediyorsun sen, Diana şakanın zamanı değil , burda tehlikedesin hemen kaç.

Birden bire maskeli şeytanlar gülmeye ve bana alaycı şekilde bakmaya başladılar. Tam bu sırada içimdeki şeytan birden bağırmaya başladı, tabiki de sesini sadece ben duyabiliyordum. Aslında bu çok nadir bir durumdu, genellikle hiç benimle konuşmazdı. Ciddi bir durum olduğu belliydi , onunla konuşmalıydım. Tekrar zihnimde onun bulunduğu odaya geldim ve bağırarak lanet okuyordu.

-Sonunda yüzünü göstermeye cesaret ettin demek , sen Jack, derhal beni buradan çıkar ki onun derisini yüzebileyim !
-Neden bahsediyorsun sen ? İçimde bulunduğun süre zarfında Diana'yı yüzlerce kez görmene rağmen-
Neler oluyor hiçbirşey anlamıyorum.
- Sana anlatarak vakit kaybedemem, kısa versiyonu şöyle o Diana değil, en azından artık değil. O benim lanet olası kardeşim !
-Ne hiçbirşey anlamıyorum.
-Aaa, kaybedecek zaman yok iyi izle, tekrar etmiyeceğim.
-Neden bah-

Birden bire kendimi farklı bir yerde buldum burası farklı bir gezegen gibiydi ve bu sefer içimdeki şeytanın gözlerinden değil, dışarıdan olanları izliyordum.
Büyük bir kalenin içindeydim etrafımdaki her şey ya altın ya da gümüştü, etrafımdaki herşey parlıyordu. Kalenin penceresinden baktığım zaman gökyüzü kırmızıydı , pencereye yaklaşıp şehrin nasıl gözüktüğüne bakıcaktım ki birden birisinin konuşmasıyla irkildim ,konuşan kişiye baktığım zaman başındaki tacından ve oturduğu tahtından bu kişinin kral olduğu anlaşılıyordu;

- Oğullarım, siz bu ülkenin prensleri olarak şeytan krallığını benden sonra yönetecek olanlarsınız...

Uzun bir konuşma yapmıştı fakat söylediği çoğu şeyi anlamamıştım ta ki son cümlesine gelene dek;

- Uzun bir düşünme sürecinden sonra krallığımın yeni kralı olarak seni seçiyorum ,Ace.

İsmi duyduktan sonra tahtın önünde dizleri üzerine çökmüş olan 2 kişiyi yeni farketmiştim ayağa kalktıkları zaman hala sırtları bana dönüktü ve yüzlerini göremiyordum sonra birisi konuşmaya başladı;

-Teşekkür ederim baba , pişman olmayacaksın.

İkisi birden arkalarına döndükleri zaman konuşan kişiyi farketmiştim. Bu içimdeki şeytandı, yani bu demekti ki o şeytan kralının oğlu ve yeni varisiydi ama nasıl bu hale gelmişti.
Birden bire etrafımdaki herşey buharlaştı yeni bir ortam meydana gelmişti. Bu şeytanın taç giyme töreniydi. Etrafta tam bir şölen havası hakimdi ve  Önceden gördüğüm yaşlı kral tacını Ace'e yani içimdeki şeytana takıyordu.
Birden bire etrafta 8 kişi belirdi hepsi aynı pelerini takıyordu ve hepsinin yüzlerinde maskeler vardı ,bunlar onlardı. Birden bire Ace' e ve yaşlı adama saldırdılar ne olduğu hakkında  hiçbir fikrim yoktu, sanki bir filmi 4 kat hızlandırıp izliyormuşum gibi herşey çok hızlı gelişmişti, fakat pelerinli şeytanlar kral ve Ace 'e yaklaşamadan bir sürü muhafız ortaya çıkmıştı ve tam bir savaş başlamıştı. Savaş tüm şiddetiyle devam ediyorken herşey tekrar buharlaştı ve yeni bir ortam oluşmuştu. Ace baygın haldeydi ve 8i birden onun etrafında çember şeklinde dizilmiş birşeyler söylüyorlardı anlamadığım bir dildi. Sonra içlerinden birisi maskesini çıkardı bu Ace' in kardeşiydi demek ki Ace 'in seçilmesini kabullenmemiş ve isyan çıkarmıştı, hala kafamda neler olduğunu anlamlandırmaya çalışıyorken Ace birden yok olmaya ve şeffaflaşmaya başladı. Ace sonunda tamamen buhar haline geldiğinde onun yanında yerde yatan bebeği yeni görebilmiştim. Havada asılı kalan buhar bebeğin ağzından içine doğru girmeye başladı ve son kez kardeşinin konuşmasını duydum;

- Babamızı öldürdüğümde güçlerini böleceğini düşünmemiştim. Eğer seni öldürürsem güçlerimin büyük bir kısmıda seninle birlikte yok olucak, o yüzden sonsuz yanlızlığın tadını çıkar. Onu dünyaya götürün.

Birden tekrar zihnimdeki o kafesin önüne dönmüştüm ve biraz zaman alsa da, olan bitenleri anlamak için dahi olmama gerek yoktu. Şeytanların kralı içimdeki şeytanı varis olarak seçmişti ve kardeşi isyan ederek kardeşini sürgüne gönderdikten sonra bütün şeytan krallığını tek başına yönetmek istemişti;

-Fakat anlamadığım bir kaç nokta var. Eğer sen hikayedeki kurban isen neden liderimiz seni tekrar hapsetmişti ?
-Sence 20 küsür yıldır benim sürgünde olmamı umursamayan hain kardeşim neden birden bire yandaşlarını toplayıp , güçlerinin çogunu kaybetmek anlamına gelse bile beni öldürmeye geldi ?
O gün o kafesten kurtulup kontrolü elime geçirdiğim gün benim enerjimin serbest kaldığını hissetmiş ve onu yok edebileceğimi bildiği için yandaşlarıyla harekete geçmişti. Elbetteki onu öldürecektim fakat aptal klan lideriniz herşeyin farkındaydı ve ikimizin arasında çıkıcak savaş sonucu şeytan ırkının çoğuda yok olacaktı çünki dünyanızdaki yapay şeytanlarda dahil bütün şeytan ırkının gücü ikimizin güçlerinden geliyor ve ikimizden birisinin ölümü sonucunda şeytanlar güçlerini kaybedecek ve ölecekler, işte klan lideriniz bunu önlemek için benim serbest kaldığımı kardeşimin anlamaması umuduyla beni tekrar hapsetti ama sonuca bakarsak pek işe yaramışa benzemiyor.

-Yani seni serbest bırakırsam onu öldüreceksin, eğer bırakmazsam o bizi öldürecek. Sonuçta arkadaşlarımın çoğunu kaybedeceğim. Peki nasıl Diana nın bedenine geçti, neden Diana ?
- Eğer işler ters giderse ve onu öldürmek zorunda kalırsan Diana yıda onunla birlikte öldürmek zorunda kalıcağını ve bunu yapamayacağını düşündüğü için kendini her açıdan güvenceye aldı. Bak senin yapman gereken tek şey beni serbest bırakmak ben gerisini hallederim.
- Onu öldürmeyeceğine sadece etkisiz hale getireceğine söz verirmisin?
-Öyle bir söz vermem fakat çabuk karar vermelisin.

Diyerek karşımdaki duvarı gösterdi.
Zihnimde zaman her ne kadar daha farklı işlesede , dışarıda yeterince zaman geçmişti. Diana kanatlarını çıkarmıştı ve tüylerini kanadının ucunda toplamıştı, tıpkı bir testere gibi çalışıyordu ve kafama doğru savurmaya başlamıştı bile.
Dış dünyaya geri döndüm ve;

-Üzgünüm Diana senin o hain tarafından kontrol edilmene ve arkadaşlarımın öldürülmesine izin veremem. Beni affet.
İçimdeki kafesin demirlerine dokunduğum an kafes parçalara ayrıldı ve şeytan kontrolü anında ele geçirerek kanatlarıyla saldırıyı durdurdu ve;

-Merhaba , kardeşim !

Benim ŞeytanlarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin