10 Temmuz 2026
İki gündür yatıyorum. Sebebi göğüs kafesimin zarar görmesi. Ne doğuyu emzirebiliyorum ne ayaka durabiliyorum. Allah'ım kafayı yiyeceğim biraz daha yatarsam Meryem abla görevdeydi. Ayaklanıp gezmemin bir sorunu olacağını düşünmüyorum.
Kalkıp üstümü giyindim ve saçlarımı taramadan açık bıraktım. Doğuyu kucağıma alıp kapıyı açtığım an karşımda beratı gördüm "hayrola? Nereye?"mükemmel ya gerçekten. "Berat? Senin ne işin var burada?"güldü ve içeri girdi "Meryem abla gönderdi. Dışarı çıkacağını biliyormuşki göndermiş"somurttum "Ya berat ben çok sıkıldım gel gezelim hadi"biraz düşündü "Tamam peki. Ama arabayla sürekli koşmak yok."güldüm. Berat kucağımdan doğuyu aldı ve kapıyı açtı bende peşinden ayakkabılarımı giydim ve peşinden indim.
Tam apartmanın önüne inmiştimki önümde Çağanı gördüm. "leya? Nereye gidiyorsun"berata bakıp hemen Çağana döndüm kaşlarını çattı "Leya? Nereye gidiyorsun"şu sorudan gına gelmişti. "Şey ben evde sıkıldımda Gidiyordum arkadaşımla"kafasını salladı "Bende bi arkadaşıma gelmiştim. Senin burada olduğunu bilmiyordum."gülümsedim "Tamam o zaman konuşuruz. Görüşürüz Çağan"kafasını salladı ve bende Beratın arabasına gittim.
Berat uyuyormuş gibi yapıyordu. "Şükür geldin ya. Hiç gelmeyeceksin sanmıştım."nefes alıp verdim "Hıı. Neyse nereye gidiyoruz?"güldü ve arabayı çalıştırdı "Gidince görürsün."bu sürprizleri hiç sevmiyorum. En son sürpriz olduğunda...
Her neyse, doğu arka koltuktaydı. Gökyüzünü seyrediyordu. Fakat huzursuz olmuş gibi ağlamaya başladı. "Berat, arabayı durdur."arabayı sağa çekti ve bende arabadan inip doğuyu kucağıma aldım. Susturdum ve onuda kucağıma alarak ön koltuğa oturdum. "Birşeyden huzursuz oldu galiba. Sen devam et"kafasını sallayıp arabayı çalıştırdı.
3 Saat Sonra
Evet evdeydim! Beratla lunaparka gitmiştik ve eğlenceli olsada bu sadece doğunun işine gelmişti. Hasta olan benim mutlu olan o. Lunaparka gitmeden önce Beratın beni düşündüğünü sanmıştım. Doğuyu benden daha çok seviyor o kesin.
Beni hiç sevmiyorda olabilir. "Ahmetçiğim neden anlamıyorsun çocuk gibi lunaparka götürdü beni diyorum."Ahmet kim diye sorarsanız dibimde duran ayıcık. Ayıcık nerden çıktı diye sorarsanız berat aldı. Kocaman bir şeydi. Doğuyla kucağımda oda gelmişti. Evde kimse olmayınca insan ayılarla konuşuyor.
Sıkıldığım için telefonumu elime aldım ve aklıma Çağan geldi. Garip ama onunla hiç samimi olmadığım için aramızdaki engeli aşmak için onu aradım açtı "Efendim leya"nefes alıp verdim ve konuşmaya başladım "Naber"konuşmaya devam etti "iyii sen?"sesi garip geliyordu ve kısa cümleler kullanıyordu.
Konuşmaya devam ettim "buluşalım mı? Çok sıkıldım."Çağan duraksadı "olur nerde?"ben onunla nerede buluşacağımı iyi biliyorum. "Konum atacağım yere gel."güldü "tamam yarım saat sonra görüşürüz"telefonu kapattım.
15 Dakika Sonra
Spor salonuna girdim. Evet Çağanı spor salonuna getirmiştim. Çünkü onunla küçüklükten beri aramızda bir rekabet vardı. Dövüşmek gibi. Küçükkende aşırı iddialıydım hala öyleyim. Tabi inşallah gelişmemiştir. Umarım ağzımı burnumu kırmaz.
Karşımda Çağanı gördüm "Aramızdaki Rekabeti unutmamışsın"güldüm "Bak baştan söylüyorum kadınım diye bana sakın acıma kan aksa bile,biri galip çıkmadan buradan çıkmıyoruz"sırıttı "Umarım Bir yerlerin kırılmaz"güldüm "Aynısı senin içinde geçerli he?"güldükten sonra karşı karşıya geçtik.
10 Dakika Sonra
Burnumdan akan kanı sildim. "Pis cani! Hiç değişmemişsin. Hala aynısın!!"güldü bana attığı yumruğundan kaçıp ayağına çelme taktım. Karnına oturup yüzüne yumruklar yağdırırken burnundan akan kana baktım "Noldu iyimi böyle"güldü ve beni ayaklarıyla itti "Yıllar önce gittiğim için beni cezalandırıyorsun!"haklıydı ama itiraf edecek değildim "Yalan!!"kaşlarını çattı ve karnıma bir yumruk geçirdi sinirimden bacak arasına tekmemi savurdum "Özür dilerim seni bırakıp gittiğim için özür dilerim!!"özür dilenecek birşey yoktu ama biz onca şey yaşamışken bana öylesine umut verip gitmişti "Dileme artık çok geç!!"çenesine bir yumruk atıp tekme savurdum "Hırsını alamıyorsun dimi benden illa canımı yakman lazım!!"evet yakacaktım bana yaşattığı o özlemin intikamını almadan çıkmayacaktım "Evet Seninde benim kadar acı çekmeni istiyorum!!"sinirlenip sırtına vurdum. O ise bana yumruk attı "Canım acıyor zaten!!"ayağına çelme taktım "Yalancı!!"ayağa kalkmasına izin verdim "Sensin yalancı!!"en sonunda oda hırsını alamayıp bana çelme takınca yere kapaklandım. "Umrumda Bile Değilsin!!"dedim sinirimden. Bana bir yumruk savurdu ve bileğini tutup sağ omzuna yumruk attım "Sen Benim Umrumdasın Ama!!"yalan söylüyordu. "Yalan!!"en sonunda dayanamayıp ayağına çelme taktım ve karnına oturup kafasına yumruklarımı geçirmeye başladığımda kendimden geçmişim. "Tamam!! Pes sen kazandın"nefes nefese kalmıştık. Kan ter içinde havlumu alıp yüzümü sildim. "Yılların intikamını aldım Çağan Efe Ak!!"güldüm ve spor salonundan çıktım.
Bir taksiye atlayıp eve gittim ve sıcak bir duş aldım. Vicdansızın oğlu her tarafımı yara bere içinde bırakmıştı. Yüzüm berbat bir haldeydi. Gerçi onun yüzüde aynı şekildeydi. Bu morlukların geçmesi için kaç gün beklemem gerekiyor acaba. Koltuğa uzandım "Ahmetciğim Vicdansızın oğlu yüzümü parçaladı diyorum. Bu halde sokağa çıksam senden dayak yedim sanacaklar.'
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YazAşk
Aventure"insanlarin karanligi seni ilgilendirmez,sen daha beterini yasiyorsun zaten."🌙