YazAşk -27

297 19 8
                                    

Ertesi Gün

Sabah Kalkıp giyindim ve aşağı indim annem doğuya yemek yediriyordu Tuana ise yoktu. Büyük ihtimal uyuyordu. Masaya oturdum "Günaydın"annemde "günaydın kızım"dedi yemeğimi yerken telefonuma mesaj geldi. Açtım

-Günaydın :)

İstemsiz gülümsedim ve cevap yazdım.

+Günaydın.. erkenciyiz?
-Uyku tutmadı. Nedense :)
+Geceler uzadı ondandır
-Kesinlikle. Buluşalım mı?
+İşe gitmem gerekiyor mesai bitişi konuşuruz
-Pekii.. o zaman seni almaya geliyorum
+Tamamm

Telefonu kapatacağım sırada "kiminle konuşuyorsun bakalım"saklamaya lüzum yoktu "Çağanla"gülümsedi "sevgilimisiniz?"kafamı salladım annem utandığımı anladığında üstelemedi. Telefonuma tekrar mesaj geldi

-Geldim

Gülümsedim ve çantamı aldım "ben çıkıyorum doğu sana emanet görüşürüz anne"kafasını salladı kapıyı açıp dışarı çıktım. Arabanın önünde bekliyordu yanına geldiğim anda yanağıma uzanıp öptü. "Çağan bir gören olacak"güldü "görürlerse görsünler."bende güldüm ve arabaya geçtik.

Arabada giderken konuşmaya başladı "Şu işi yapman gerekiyormu?"kaşlarımı çattım "Nedenki ben bu işi seviyorum"konuşmaya başladı "Leya sana uygun değil kan var cinayet var bela desen var"nefes verdim "Çağan gerçekten konuşacağımız tek şey bu olmamalı"kafamı cama dayayıp yolu izlemeye başladım.

Çağan elimi tuttu "özür dilerim. Sana karışmamam gerekiyordu çok üzgünüm"ona döndüm bir süre gözlerine baktıktan sonra büroya geldiğimizi fark ettim "sonra konuşalım canım görüşürüz"trip değilde soğuk yapıyordum.

İlk günden karışmasını normal bulmam gerekmiyor. odama girdim ve sandalyesinde oturan ama kafasını cama taraf döndürmüş kartal  beyi gördüm "günaydın"kafasını salladı "kartal?"cevap vermedi ona baktığım anda burnunun kanadığını fark ettim "kartal bey burnunuz"beni duymadığını fark edince çantamdan mendil çıkarttım ve oda kendine gelmiş olacakki mendili alıp burnunu sildi "iyimisiniz? Neden burnunuz kanıyordu?"nefes verdi "yok birşey psikolog hanım sizlik birşey değil"kaşlarımı çattım "ne nasıl yani anlamadım"bana baktı "Sizlik değil diyorum."nefes verdim "belki yardımcı olabileceğim birşeydir"nefes verdi dişlerini sıktığını fark ettim "olamazsın!"sabah sabah ne bu sinir ya "bana sesinizi yükseltmeyin sadece yardımcı olabileceğimi söyledim!"cevap verdi "İnsanları bozuk eşya gibi tamir edemeyeceğini anla artık psikolog hanım lunaparkta değiliz."afalladım.

Odadan çıkıp gitti. Ne oluyordu bu adama ya? Belkide haklıydı fazla üstüne gitmiştim. Çantamı bırakıp peşine gittim "leya hanım cinayet var"hay ben böyle işin "tamam adresi ver"elime kağıt verdi koşa koşa kartal beyin peşine indim arabasına biniyordu "kartal bey cinayet var"konuşmaya başladı "iyi atla arabaya"kafamı sallayıp arabaya bindim adresi verdim ve oraya doğru gittik.

Arabadan indiğimde uçurumun kenarındaydık. İnşallah intihar etmemiştir. Uçuruma doğru yaklaştığımda ayağımın kaydığını fark edince kartal bey belimi tutup beni geriye çekti "İyimisin sen? Orada işin ne? Ceset burada"ağacın dibinde bir poşet vardı. Aptalım ki görmedim "özür dilerim"nefes verdi ve belimi bıraktı düzeltip cesete doğru yürüdüm tanınmayan bir yüz vardı. Belkide buraya getirilmeden önce yakılmıştı.

Konuşmaya başladım "bu bir vahşet."kartal bey bana baktı "fazlasıyla. Fark ettinmi başında 1 yazıyor"gerçektende yazıyordu bu katillerin sayılarla işi ne? "O kız olamaz değil mi"kafasını salladı "gözü mosmor ve yumruğunda kabuklar var dövüşmüşler baya bir"öyleydi ama kadınlarda dövüşebilirdi "ne yani kadınlar dövüşemezmi?"bana baktı "onu demedim sadece bir kadının gücü bu adamın gözünü mosmor etmeye yetmez"konuşmaya başladım "bir gün dövüşürsek bu sözünü unutma."kaşlarını çattı "sözün olsun."ona baktım "olsun."nefes verdim ve etrafa bakındım. Pek birşey yoktu tertemizdi diyebilirim.

Kartal bey bana döndü "emniyete dönüyoruz yapacak birşey yok barut testini bekleyeceğiz"kafamı salladım ve arabaya bindik ve emniyete girdik. İçeri girdiğimizde Seray "komiserim biraz önce bilgi geldi akşama bir parti düzenleniyor"kaşlarımı çattım "ne partisi?"Seray konuşmaya başladı "cinayet büro kuruluş günü gibi birşeymiş katılım zorunlu"kartal bey sinirlenmişti.

Cevap vermeden odaya girdi bende peşine gidip kapıyı kapattım "Gidiyormusunuz?"konuşmaya başladı "sence? Zorunluymuş"masama oturdum "neden katılmak istemiyorsunuz?"bana baktı "aklınca terapi yapıyorsun dimi yemezler psikolog hanım."nefes verdim

4 Saat Sonra

Şükür Mesai bitti şükür. Vaka falan baya yorulmuştum üstelik akşama parti vardı. Direk eve gidecektim ki telefonum çaldı çantamdan çıkarıp açtım. Çağan arıyordu. Bana bu kadar bağlanması yanlıştı. Üstelik ben ona güvenmeyip aşık olduğumdan bile emin olmadığım sürece bağlanmasına izin veremezdim.

Telefonu sessize alıp çantama geri attım ve eve gittim. Evin önünde Çağan bekliyordu bir gülümseme takınıp yanına yaklaştım "hoşgeldin"beni kollarının arasına alıp saçımı öptü.

En sonunda bıraktı ve konuşmaya başladı "hadi gezmeye gidiyoruz"parti varken imkansızdı "Çağan bugün yapamayacağız çünkü zorunlu bir parti düzenleniyor ve oraya gitmem gerekiyor"sinirle nefes verip konuşmaya başladı "bak leya çok sorun oluyor işin. Bırak lütfen şu işi!"ne diyordu bu böyle? "Çağan lütfen gitmem gerekiyor yarın görüşürüz"gidecekken arabasındaki gülleri fark edince görmemezlikten geldim.

Onu kırmak istemiyordum. Öyle bir niyetim olmamalıydı. Elbet bir gün hatırlayacak. Çağan ona güvenmem için çaba sarf etmiyor.. ben çabalıyorum ama onu sevdiğimi bile anlayamayacak kadar kırgınım.. hani derler ya aşık olduğun insanın yanında karnında heyecan bi ağrı hissedersin diye.. ben onu tek bir kişide hissettim.. oda imkansızdı zaten :)

Devam Edecek

YazAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin