YazAşk -30

370 23 3
                                    

Leya

Tuana odama yemekle girmişti "ay kızım ya. Doktora o hastane yemeklerini yemez içeri girip yemeği vereyim diye ikna edene kadar dilimde tüy bitti."güldüm. Evet uyanmıştım karın boşluğumu parçalamış kurşun. Annemde içeri girdi ben uyanınca yanımdaydı zaten. Şimdi söylenme zamanıydı.

Annem koltuğa oturdu "istifa ediyorsun o işten."kaşlarımı çattım "evde!"dediğimi anlayınca susmuştu. Annemin somurtan suratından gına gelmişti. Gerçi Çağanı yakını değil diye içeri almamıştı. Ama şimdi hasta odasında olduğum için gelecekti.

Hastanede değildi. Son anda karargahtan çağırmışlardı. Tuanaya "Tuana. Kartal bey nerede?"ben vuruldum herif inşallah yatmıyordur. "Dün sabah buradaydı. Çağan gelince.."Çağana herşeyi öğrettim fakat bir türlü yaptıklarıma saygı duyması gerektiğini öğretemedim. Allah seninde belanı versin Çağan.

Kafamı salladım. Tuana telefonu çalınca odadan çıktı. Telefonuma uzandım.

-dün sabah buradaymışsın. Uyandım.. artık gelebilirsin

Telefonu kapattım. Yastığı düzeltip derin bir uyku çekme sırası 3..2..1...

3 Saat Sonra

Uyanınca evdeydim başımı kaldırınca doğuyu gördüm.. beşiğinde etrafi izliyordu yarama aldırmayıp doğuyu beşiğinden aldım.. kokusu burnumu rahatlatırken kapı tıklandı ve açıldı.. Çağanı görmek o kadar iyi gelmiştiki gülümseyip "hoşgeldin"dedim oda gülümsedi. Cevap vermeden dudaklarını saçlarıma bastırdı kokumu içine çekmişti.

Bir süreden sonra yanıma oturdu "sana birşey olacak diye çok korktum.."doğuyu beşiğine koyup boynuna gömüldüm sesimiz uyuyana kadar hiç çıkmadı.. sevgi benim için susmaktı. Aşk yağmurdu. Benim için sevgi,aşk bunları ifade ediyordu...

Sabahın ilk ışıklarıyla gözlerimi araladım. Burnumda alışık olduğum koku onun kokusuydu. Başımı hafif kaldırdım. Pürüzsüz cildinin arasında gülmemesine rağmen gamzesi belli oluyordu.. hafif kalkarak gamzesinden öptüm. "Seni seviyorum" diye fısıldadım.

Vurulmam beni duygusal anılarımı tetikliyordu... Duygularımın farkına şimdi varıyordum. Bu çocuk benim kalbimin sahibiydi... Yavaşça gözleri aralandı gülümsedim "günayd-"demeye kalmadan dudaklarıma yapıştı.

Sabah sabah sevgilimin kafasında ne var acaba dudağıma hafif bir öpücük kondurarak ayrıldı. "Delisin"gülümsedi ve ayağa kalktı "deliyim ama açım hadi üstünü değiştir aşağıdayım. Kızımızıda çalıyorum ayrıca"doğuyu kucaklayıp götürdü.

Arkasından gülerek bakıyordum. Üstümü giyinerek aşağı indim ve gülümsedim. "Günaydın ev ahalisi"hepsi beni görünce gülümsedi "eyvallah bacım"Tuananın keyfine diyecek yoktu. Kahvaltımızı ettikten sonra Çağan ben ve kızımız sahil gezintisine çıktık.

Doğu kumlarda oynarken ben denize dalmışım. Hafif esen rüzgar beyaz elbisemi uçuruyordu. Arkamdan Çağan ellerini belime sardı kafasınıda boynuma koydu. Gözlerimizi kapadık "seni seviyorum..."dedim. "Herşeyden çok..."dedi bana sevgilim...

Birbirimizden ayrıldık. Ben onun elalarına dalerken o benim yeşillerime kenetlenmişti. Ellerini belime doladı beni kendisine çekti. Ellerimi boynuna dolayıp gözlerimi kapattım. Burnunu boynuma sürttürdü. Sıcak nefesini boynumda hissederken aniden dudaklarını dudaklarımda hissettim.

Sevgi tarif edilemeyen birşeydi. Öpücüklerinde kaybolup giderken doğu bunu bozunca ayrıldık. Ah annecim en güzel anımızda yapılacak şeymi bu? Çağan güldü "gülmesene"gamzelerine gözüm kaydı. Doğu ağlamayı kesmişti. Gamzelerinden öptüm ve kaçtım. Şaşırmıştı peşimden beni kovalarken elini kolumda hissetmiştim.

kendine çekince elalarıyla karşılaşmıştım. Gene gülümsedi "öpüp kaçmak varmı leya hanım"dudaklarımı ısırdım. Doğunun olduğu tarafa baktım. "Doğu tekmi kaldı sanki?"kollarının arasından kurtulup doğunun yanına koştum ve kucağıma aldım.

Çağana döndüm "e hadi gidelim"kafasını salladı. Arabaya bindik ve eve döndük. "Sende gel"diyerek elini tuttum "üzgünüm leya'm.. göreve gitmem gerekiyor"beni kendine çekti ve saçlarımı öptü. Doğuyu kucağına alıp kokladı.

Arabaya binecekken "dikkat et" kafasını salladı. Arabayla giderken arkasından baktım "dikkat et sevgilim.. dikkat et..."dedim ve eve girdim.

                                           ...
Abi zaman geçmiyor ya!? Akşam anca oldu hatta yeni yemek masasına oturuyoruz. Çıldıracağım az kaldı! Çağan gitti gideli aramamıştı. Bu seferki görevi ciddiydi albaylarını esir almışlardı. Bu görevde Çağanda yakalanabilirdi.

Küçükken hep asker olacağımı söylerdim. O yangından sonra umutlarımda tükenmişti.. gerçi ya uzun süreli eğitimler alanlar girebiliyordu. Uğraşılacak iş değil. Ben Çağanın sevgilisi olabilirim ama torpille bende görevlere katılamazdım. Bir başka yol teşkilata kendini kanıtlamaktı.

Bu düşüncelerle yemeğimi yerken Tuana "leya ben askerlik eğitimine gireceğim"Tuana girerse bende girerim. "Varım bende geliyorum"gülüşürken annem "imkansız."kaşlarımı çattım"imkansız olan ne anne?"nefes verdi "leya ve tuana asker falan olmuyorsunuz!? Bu işin ciddiyetini anlamıyormusunuz!?"Tuana lafa girdi "kötü olacağını düşünmüyorum ablacım"annem konuşmaya başladı "bakın kızlar siz daha gençsiniz gidin gezin Allah aşkına!?"doğuyu kucağıma aldım.

Anneme ve Tuanaya döndüm "ben doğuyu yatırayım"dedim ve odama çıktım. Doğuyu uyuttuktan sonra Çağanı aradım. Açmadı bu çocuğun boş anları olmalı. Karargahı aradım olanları anlattım ve iyi olup olmadığını sordum general telefonu açtı "kızım.. diyeceğim şey seni üzebilir. Ama... Çağan Suriye'de esir düştü"telefonun elimden kaymasıyla hayat artık dahada zorlaştı...

YazAşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin