Yağmur yağıyordu, kanlar akıyordu. Yerde ölü yatan kişinin tek bir yakını bile yoktu.
Polis şeridinin arkasında bir genç merakla olay yerini izliyordu...
~
Ömer yerde uzanırken öldüğünü düşünmüştü. Bu kadar ağır darbelerden sağ çıkması muhtemelen imkansızdı. Ama o zaten ihtimalleri hiç bir zaman önemsememişti. Ayağa kalkıp ilk adımını attığında sağ bacağında tarif edilemez bir ağrı duydu. Ayağını burkmuştu. Sokağa göz gezdirdiğinde tanıdık olduğunu fark etti. Evinin yakınlarındaydı. Hava yağmurluydu. Solgun siyah saçlarından yağmur damlaları akıyordu. Ömer'in üstünde ki palto kusursuzca dikilmiş çizgilerle üzerine tam oturuyordu. Siyah ve uzundu. Kendine gizemli bir hava verdiği için çok severek giyiyordu her seferinde. Önünü sıkıca kapatıp topallayarak yürümeye başladı. Vücudunda kurumuş kan lekeleri vardı.
Islak zeminde adımlarken kulağına siren sesleri gelmeye başladı. Eğer hayal yada rüya görmüyorsa ve orda polis varsa tutuklanırdı. Ama buna inat yürümeye devam etti. Köşeyi döndüğünde mekanı hatırladı. Burası saldırıya uğradığı yerdi. Sonra şeridin yanında olayı izleyen gence kaydı gözü. Yağmurlu havada her yerini kapattığı için herhangi bir çıkarım da bulunamadı. Cidden insanoğlu bu kadar meraklı mıydı? Gecenin bu saatinde, yağmurlu havada "polislerin olduğu bir sokakta" duracak kadar.
Hala onu fark eden olmamıştı. Ayrıca çamurla kaplı botlarının sesi sokaktaki tek ses iken.
Gencin hemen hemen arkasında durdu. Yerde bir ceset vardı. Polisler ölü bedeni siyah torbaya koyarlarken onun yüzünü gördü. Kıvırcık saçlar, uzun siyah bir palto ve belirsiz yüz hatları
Yavaşça yere çöktüğünde ölü olduğunu anladı.
~
Hürkan evde yine panik atak krizlerinden birine girdikten sonra hava almaya çıkmıştı. YouTube'u bırakalı çok olmuştu. Herhangi bir işte çalışmıyordu. Parası bitene kadar böyle bir hedefi de yoktu.
Soğuk havayı içine çekti. Buna çok ihtiyacı vardı.
Biraz yürüdükten sonra siren seslerini duyup ara sokağa girdi. Böyle şeyler umrunda bile olmasa şuan kafasını dağıtmak istiyordu. Buradaki binalar çok eskiydi. Haliyle ıssız bir mahallleydi. Olay olmasına çok şaşırmadı.
Temkinli adımlarla sarı şeritlere yaklaştı. Oldukça fazla polis arabası olmasına rağmen hala korkutucu bir sessizlik hüküm sürüyordu. Yerdeki kanlar işin ciddiyetini anlatıyordu.
Boyunun uzunluğundan faydalanarak, polislerin ardında bir şeyler görme umuduyla bakındı. Diğer taraftaki polisler siyah bir torba getirdiğinde onunla ne yapacaklarını çok iyi biliyordu. Buna hazır değildi. Başını yana çevirdi ama göz ucuyla onu gördü.
Ölen kişinin kıvırcık saçları vardı.~
Cesedi gördüğünde bu kadar etkileneceğimi tahmin etmemişti. Bu aralar bazı psikolojik sorunlar yaşamasının da etkisi vardı. Mide bulantısını engellemeye çalıştı, bu görüntüyü unutmaya çalıştı. Yinede yerdeki kan izleri rüyalarına girecek kadar gerçekti.
Arkasında şiddetli bir soluma hissettiğinde buraya geldiği için çoktan pişman olmuştu. Evet polisler vardı. Güvende olabilirdi. Ama katil refleksleri ile onu 2 saniye içerisinde öldürecek biri de olabilirdi. Katil olduğunu nerden çıkarmıştı ki?
Yavaşça arkasını döndü. Korktuğunun aksine manzara o kadar kötü değildi. Sadece onun gibi meraklı biri vardı. Ve sanırım kurbanın görüntüsü onun da hoşuna gitmemişti.
~
Ömer yere çökmüş gördüğü şeyi anlamaya çalışıyordu. Başı önüne eğikti. Ölmüş olamazdı. Daha hiç hayatını yaşayamamışken ölmüş olamazdı. Öldüyse bile neden hala bu dünyadaydı? Neden hala acı çekiyordu? Kulağında sadece bir ses dönüyordu:
"Bunların hepsi sadece bir rüya"
Ne yapması gerektiğini sorgularken bir ses daha duydu. Ama bu sefer iç sesi olmadığına emindi.
"Beyefendi? İyi misiniz"
Genç büyük ihtimal kendisini izliyordu. Ve cesedi görmüş olabileceği için açıklama yapması gerekecekti. Yavaşça başını kaldırdı. Olabileceklere hazırdı.
~
Ona yardım etmem gerektiğini düşündüm. Kim olduğu hakkında en ufak bir fikrim olmamasına rağmen. Bu gereksiz yardım severliğimden gerçekten nefret ediyordum. Titreyen sesim el verdiğince konuşmaya çalıştım. "Beyfendi! İyi misiniz?"
Başını kaldırarak bana baktığında aklımı yitirdiğimi sandım. Az önce yerde yatan ölü beden tam karşımda duruyordu. Sadece sendeleyerek arkaya doğru düşebildim ve tek yaptığım bağırarak polisleri yanıma çekebilmek olmuştu. Kısa zaman aralığında onun bakışlarını gördüm: " Aynı sonraki kurbanını inceleyen bir katil gibiydi"
Şimdi bir ambulansta oturuyordum. O adam kaçtıktan sonra polisler etrafımı sarmış ve donuk bakışlarım yüzünden şoka girdiğimi düşünüp beni bir sedyeye oturtmuş, üstüme bir battaniye atmışlardı. Şuan tek istediğim bu saçma sorularından kurtulmaktı. Bulduğum yalanlara karşı, bakışları çok inandırıcı gelmese de elinde sonunda beni başka zaman karakola çağırmak şartıyla
bırakmışlardı.Anahtarlarımla eve girdim. Evde hala sinir bozucu bir sessizlik vardı. Televizyon kumandasını tuşladım ve rastgele bir kanal açtım. Koltuğa uzanıp uyumaya çalışırken beynimin bana hala oyun oynadığını düşünüyordum. Boynumda asılı kolyeyi elimde döndürürken işler çıkmaz hale geliyordu.
Gördüğüm şeyin asla gerçek olduğunu düşünmüyordum. Uzun zamandır ruhsal sıkıntılarım vardı ve ceset büyük ihtimal beni çok etkilemişti. Ya da sadece gördüklerimin üstünü örterek kendimi kandırıyordum.
Onun durgun gözleri sürekli beni izliyordu.
~~~~~~~~~~~
Astroloji Ömer'in her zaman ilgisini çekmişti. Eğer istediği gibi bir hayatı olsaydı belki? Her neyse diye düşündü.
O şuan sadece bir ölüydü.
Olay yerinden kaçtıktan sokalarda uzunca bir yürüyüş yaptı.Geceyi geçirmek için terkedilmiş bir ev bulmuştu. Çatıya dökülen yaprakları köşeye toplayıp üstüne uzanmıştı. Bir ölü için hiçte fena bir yer değildi. En azından izleyebileceği bir gökyüzü vardı. Olanları düşündü. Büyük ihtimal genç olanları polislere anlatmıştı. Yakalanınca ne olacaktı peki. "Evet o ceset benim, doğum günümde yalnızca bira içmek için dışarı çıkarken saldırıya uğradım ve öldürüldüm. Ama hala dünyadayım. Beni görebiliyor musunuz?" Bıkkınlıkla nefes verdi. Her zaman yanlız olan Ömer artık yanlız olmak istemiyordu.
28. Yaş gününü soğuk zeminde aklında o genci bulmak için planlar yaparak kutlamıştı.
...
Edit
29 Haziran 2022
İlk bölümlerden pek hoşnut değilim ama sonraki bölümler düzeliyor sanırım. Yani okunabilir durumda..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐢𝐧𝐯𝐢𝐬𝐢𝐛𝐥𝐞 | 𝐩𝐨𝐫𝐠𝐨𝐥𝐚
Fiksi Remaja"red, crimson red, am l the invisible boy" ... "Peki neden seni sadece ben görebiliyorum?" "İnan bunu sorgulamayı çoktan bıraktım" Smut vb. öğeler bulunmamaktadır. Sövmeden önce yanlış bir şey yazmadığımı bilip anlayış göstermeniz beklenir. Yazılanl...