Chapter : Fourteen

819 73 150
                                    

➕ Yeni bölüm ile tekrardan karşınızdayım. 😊 Severek okuduğunuz bir bölüm olması dileği ile herkese iyi okumalar... 🦋

➕ Bölüm Şarkısı : Hymn For The Weekend - Coldplay feat Beyoncé

☆ "Mutlu olmak, her şeyin yolunda olması demek değildir. Mutlu olmak, görmezden gelme konusunda ustalaşmak demektir..." (Akıl Oyunları)

〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️

Areum;

Hayat, aslında göz açıp kapayıncaya kadar geçen, bazen bir kelebeğin ömründen bile daha kısa olabilen kısır bir döngüydü sadece. Biz insanlar kendimizi, yaşamaya o kadar adamıştık ki, geçip giden belki de hayatımızın en güzel zamanlarını doyasıya yaşamayı unutmuştuk. Anı yaşamak yerine, hayattan keyif almak yerine, kendimizi sürekli gelecek korkusunun verdiği stresi omuzlanmak zorunda bırakmıştık.

Şu anda, biraz daha geç kalmış olsaydım, sandalye yerine benim üzerime düşecek olan spot ışığı ile bakışırken, aklımda beliren düşünceler sadece bunlardı. Ölümle bir kez daha burun buruna gelmem, artık her şeyi daha da net anlamamı sağlamıştı. Hayatımı, sürekli korku içinde ve geri adım atarak geçiremezdim. Çünkü ben geri adım attıkça, tüm korkularımda aynı oranla üzerime gelmeye devam ediyorlardı. Fakat bu saatten sonra artık zihnimdeki terazinin dengesi değişecekti.

Mantığımın, korkularıma baskın gelmesini sağlayacak ve beni zayıflatan tüm duygularımın yanı sıra, o psikopat adamı da alt edecektim. Artık gerçek bir kraliçe olarak tahtıma geçmemin zamanı gelmişti.

"Areum, iyi misin?"

Jungkook'un endişe dolu sesi kulaklarıma dolarken, zihnimde gittikçe büyüyen düşünce balonu da bir anda patlayarak, dört bir yana dağıldı. Bakışlarımı, yüksekten düştüğü için paramparça olan spot ışığından alarak, Jungkook'a çevirdim ve yüzüme demin hissettiğim korkuyu gölgeleyebilecek bir gülümseme yerleştirdim. Diğer üyelerinde, Jungkook'un bu endişeli halinden aşağı kalır yanları yoktu.

"İyiyim, merak edilecek bir şey yok. Beni tam zamanında, oradan çektiğin için teşekkür ederim."

Jungkook, yıldızlarını sadece kısa bir süreliğine görünür hale getirirken, kara bulutların tekrardan eski yerini alması çokta uzun sürmedi. Bakışlarını kısa bir an benden kaçırırken, farkında olmadan elimi tutuşunu da sıkılaştırdı.

"Saçmalama istersen. Spot ışığının üzerine düşüşünü, öylece oturup izleyecek halim yoktu herhalde?"

Omuzlarımı, 'yine de sağol' dercesine silkerken, bakışlarım ayağı ile ritim tutan Namjoon Hyung'a çevrildi. İyi olduğumdan emin olduktan sonra anında, telaşlı bir şekilde oradan oraya seferber olan sahne çalışanlarına yönelirken, nasıl böyle bir ihmalkarlık yaptıklarına dair, onlara bir fırça çekeceğinden emindim. Bu yüzden, daha bizden uzaklaşamadan elini tutarak, onu durdurdum. Sorgu dolu bakışları, anında bana dönerken kafamı olumsuz anlamda salladım.

Serendipity : 8th Member (°JJK°)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin