Tarih 13 Haziran 2013... Tüm dünyayı şarkıları ile kasıp kavuracak bir grup doğdu. Fakat bu grubu diğer K-Pop gruplarından ayıran farklı bir özelliği vardı.
7 erkeğin arasında, kendini dünyaya ve fanlara kabul ettirmek için, çektiği o kadar zorluğu...
♣️ Öncelikle kitap hakkında ve benim hakkımda birkaç uyarıda bulunmak istiyorum.
➕ Bu kitabı sadece eğlence amacı ile yazıyorum. Bts'in fandomunda değilim fakat bu grubu seviyorum ve grubun müziklerini de severek dinliyorum. Yanlış bilgi verdiğim bir nokta olursa lütfen güzel bir dille uyarın.
➕ Kitapta 'Sope - Namjin - YoonMin - TaeKook - JiKook - TaeJin - JinKook' tarzı ship olayları yoktur baştan belirtmek istiyorum.
➕ Wattpad üzerinden önüme birçok 8.üye kurgusu çıktı ve bende şöyle bir göz gezdirdim. Fakat önüme çıkanlar ya çok çocukça kurgulardı ya da 'oppacı' diye tabir ettiğimiz insanların kurgularıydı. Bazıları ise çok aceleye getirilerek yazılmış kurgulardı yani hiçbir şekilde zihninizde canlandıramıyordunuz. Fakat eminim bu kurguların arasında kaybolmuş, gerçekten mükemmel yazılmış kitaplarda vardır. Ben sadece önüme çıkanlardan ve göz gezdirdiklerimden bahsediyorum.
➕ Bu yüzden bu 8.üye kurgusunu bir de ben yazmayı denemek istedim. Umarım başarılı olabilirim. Güzel bir dille ve saygı çerçevesi içerisinde yapacağınız eleştirilere açığım. 🌟
➕ Kitabımda Areum'ın üyelere karşı kullandığı 'Hyung' tabirini, genelde Kore'de erkekler kendilerinden büyük erkeklere seslenmek için kullanıyor. Aranızda bilenleriniz vardır Kore'de kızlar kendilerinden büyük erkeklere abi anlamına gelen 'oppa' kelimesini kullanıyorlar. Fakat ben 'oppa' kelimesini sevmediğim için 'Hyung' kelimesini kullanmak istedim. Siz kafanıza göre hangisini isterseniz onu koyup okuyabilirsiniz. 🤷🏻♀️
➕ Uyarılarımı yaptığıma göre kitaba geçebiliriz. 😊
🌑 Buraya kitaba başlama tarihinizi bırakın lütfen...
🗝 Bölüm Şarkısı ; Bts - Dimple
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️〰️
Areum;
Gözlerimi, odamın kapısının tıklatılması ile araladım. Bir müddet etrafı boş boş süzerek uyku sersemliğini üstümden atmaya çalışırken bir yandan da görüş alanımı iyice netleştirebilmek adına gözlerimi ovalamaya başladım. Bakışlarımı, odamın duvarındaki siyah saate çevirirken, odanın dışından Namjoon Hyung'un sesini duydum.
"Areum, uyandın mı? Müsaitsen gelebilir miyim?"
Gözlerimi uykulu bir şekilde ovalamaya devam ederken yine uykulu bir ses tonu ile onun sorusunu cevapladım.
"Uyandım. Gelebilirsin."
Yatakta doğrulurken, yeni uyandığı gözlerinin şişliğinden belli olan liderimiz de odama giriş yapmıştı. Kısaca bana ve odama göz gezdirerek uyandığıma emin olduktan sonra uykulu sesi ile tekrardan konuşmaya başladı.
