BİRBİRİNE BENZEYEN İKİ RUH

437 242 651
                                    

Merhabalar güzel okuyucular gene ben yeni düzenlenen bir bölümle karşınıza geldim umarım hikayeyi beğeniyorsunuzdur daha tam aklıma oturmayan yerler var onları da ilerki bölümlerde nasip olursa oturtmayı planlıyorum yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın son olarak buraya yeni keşfettiğim güzel bir şarkıyı bırakıyorum.

      İyi okumalar dilerim. :)

                         ~7. BÖLÜM-
    💫BİRBİRİNE BENZEYEN İKİ RUH💫

           Rüzgar Ege için her şey sil baştan başlıyordu. Çok fazla düşüncesi vardı zihninin en derinliklerinde, gün yüzüne çıkmayı bekleyen, ne yapacağını bir türlü kestiremiyor hem bakması gereken dünyalar güzeli bir kızı hem de çözmesi gereken bir intikam ve arkası sır dolu perdeler varken...

        En ince ayrıntısına kadar araştırmak zorundaydı. 'Baba'  kelimesine yakışmayan ve de 'baba' demeye utandığı adamı çözebilmek için, baya zor olacaktı. Ama pes etmek yoktu onun defterinde özellikle de kaybettiği ailesinden sonra.

         Kızını yatağına yatırmış, kendisi bir kupa acı kahve yapmış çocukluğunun geçtiği evin balkonunda  gökyüzüne bakarak derin düşüncelere dalmıştı.

          Kelimeler bile yetmiyordu şu an içinde olduğu çaresizliği anlatmaya, ortada çok büyük bir savaş vardı henüz anlamadığı. Ama biliyordu ki, her şey elbet bir gün yerli yerine oturacaktı...

Demiş ki; Çinli Filozof Konfüçyüs "Zaman, paraya benzer, lüzumsuz harcanmadıkça, daima yeter."

Rüzgar Ege de zamanını lüzumsuz kullanmak yerine dikkatli kullanmalı , doğru hamleler yapabilmeliydi ki; bu savaşın galibi, tek bir hasar almadan atlatanı olmalıydı...

-----------------

       Buluşmuştu iki genç farkına varmadan tekrar aynı uçurum kenarında...

💥Elfida'nın gözünden💥

        "Biliyor musun ? Yıldızlar aslında insan yüreğine benzer, kimine kiminin yüreği o insanı tanıdıkça büyük geliyorsa, kimi de tanımadan yargıladığı ve o insandan uzak durduğu için küçük gözüküyor. Sence de yıldızlar bizim gizli dert ortaklarımız değil mi ne zaman bir şey olsa hemen gökyüzüne bakar yıldızlara açarız içimizi, çünkü tek onlar biz ağlarken gülmüyorlar bizimle ağlıyorlar tıpkı bulutlar gibi."

       Arslan'ın kulağa ninni gibi gelen naif sesiyle güldüğünü işittiğimde ona doğru döndüm, ama o bana değil de yıldızlara bakıyordu her zaman ki gibi, ama mavi-yeşil karşımı olan harelerim onun kehribarlarına değmek istiyordu.

          "Dediğim şeylerin komik bir tarafı olduğunu sanmıyorum, neden gülme gereği hissettin?"

        "Dışarıdan bir insanın senin yüreğine yorum yapması önemli değil o insanları ne derlerse desinler, takmamalısın bir insanın yüreğini sadece o insanın karakteri belirler. Gereksiz yere yorum yapan insanlar değil." Yavaşça kafamı acımasızca kayalara vuran deniz dalgalarını izlemeye çevirdim.

       "Haklısın, bir insanın yüreğini kendinden başka kimse belirleyemez, ama karakterini de kendinden başka herkes belirleyebilir. Bir insan ya karanlıktır ya da gökkuşağı başka seçenek sunulmaz insan oğluna, hep menfaatleri için yaşıyorlar bu hayatı sürekli olarak en üstün benim, bana saygı duymak zorundasınız diyerek sürdürüyorlar yalan dolu hayatlarını.

Geçmişten Gelen AcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin