Erkeklerin bana yazmasına alışıktım. Ama bu fazla şaşırtıcı olmuştu. Sonuçta yazan kişi sıradanlıktan çok uzaktı.
Okulun gözdesi Kim Taehyung.
Kimseye yüz vermeyen, dışarıdan buz gibi görünen koca adam.
Dalgalı uzun saçları, kollarını kaplayan fazla güzel döğmeleri, şekilli ve dolgun dudakları, sadece ona ait olan yırtıcı gözleri ve ah bir de en önemlisi o kaslı bacakları.
Her yükü rahatlıkla kaldırabilecek o kutsal bacaklar.3 yıldır aynı okulda olmamıza rağmen bir kez bile okulun bir diğer gözdesi olup cinsiyet dinlemeden herkesin ağzının suyunun akmasına sebep olan ben Jeon Jungkook'la konuşmamış olan adam ortak dersin birinde ağzımda türlü işkence yöntemleriyle tattığım lolipop için bana yazmıştı.
Hıh kırılmıştım. Oysa ki tek amacım biraz şekerli bir şeyler yemekti. Ama o istediği gibi anlayabilirdi bu işime gelirdi. Sonuçta dikkatini çekmiştim ve evet fazlasıyla benim tipimdi.
Ama ondan asla haz etmiyordum. Nedeniyse o iğrenç karakteriydi.
Kimseyle göz teması kurmayan, herkese yukarıdan bakan, dünyasında başkasına yer vermeyen ve bir kez becerdiğine bir daha elini sürmeyen bir insandı.
Evet okulda yatağına aldığı ve daha sonrasında sanki o gece altında biri yokuş gibi davranıp asla onları umursamadığı insanlar olmuştu. Onların kendine yaklaştığını gördüğü an onları yerin dibine sokar, ağzından çıkan kelimelere asla dikkat etmeyip kafasına eseni söyler ve bundan zevk alırdı.
Tam da benlik öyle değil mi?
Ona attığım son mesaj üzerine bodrum kattaki boş sınıfa gelmiş gömleğimin açık bıraktığı göğsümü gözler önüne seren yayvan bir oturuşla gelecek olan kişiyi bekliyordum.
Parmaklarım masanın üstünde tırnaklarımla ritim tutturup 5 e kadar sayıyordum. Eğer 20'ye kadar buraya gelmezse başına gelecekleri gayet iyi biliyordu.
..., 18, 19, 20.
''Tam vaktinde Bay Min. Biraz daha gecikseydiniz neler olurdu değil mi?''
Gözleri bütün bedenimde gezdikten sonra yavaşça bana doğru yaklaştı.
''Şu süre takıntın ne zaman sona erecek? Keşke derslerine de biraz takıntılı olsan da bütün bunlarla uğraşmana gerek kalmasa.''
''Orası beni ilgilendirir değil mi Bay Min? Biz sadece işimizi yapmak için buradayız. Odağınızdan şaşmayın.''
Daha fazla zamanım yoktu. Biran önce işe koyulmaydım yoksa birileri en güzel manzarasını kaçıracaktı.
Oturduğum sandalyede daha da yayılıp gözlerinin içine bakarak kemerimi çıkardım. Yere bıraktığım kemerin tok sesi bütün odayı doldurdu.
''Evettt, fazla zamanımız olmadığını biliyorsunuz Bay Min.'' deyip ona son uyarımı yaptım.
Kravatını hafifçe gevşeterek bana doğru yaklaştı. Ayağa kalkıp karşısında durdum. Elleri pantolonuma gitti ve onu yavaşça aşağıya doğru indirdi.
Kollarımı bile hareket ettirmiyordum. Her şeyi o yapacaktı. Sonuçta görevi buydu.
Ayaklarıma kadar inen pantolondan sonra beni sandalyeye sert bir şekilde itti.
Ahhh hadi ama ne bu gövde gösterileri. Yapacağını yap artık.
''Her seferinde nasıl bu kadar güzel olabiliyorsun anlamıyorum.''
''O da benim sırrım diyelim.''
Oturduğum sandalyeye doğru hafifçe eğildi. İşte başlıyorduk.
![](https://img.wattpad.com/cover/300200016-288-k635741.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lollipop
Fanfiction"Vücudunun her santimini izlerimle süsleyeceğim Jeon." #Taekook Düzyazı