9

15 3 0
                                    

''Gerçekten neye uğradığımı şaşırdım.''

''Sana inanmıyorum üstelik bir değil iki tane öyle mi?''

''Evet dedim ya Hoseok. Midem kaldırmadı bayılacaktım az daha köşeye.''

''Çıkart göster artık daha ne kadar bekleteceksin.''

Yan sıralarda oturan ikili geldiğimden beri yaptırdığım ve eskisi gibi acımasa da hala sızlayan piercinglerimi konuşuyordu.

''Sonra gösteririm.''

''Niye sonra. Kalk soyunma odasına gidiyoruz.''

Hoseok ve Jimin kolumdan tutup beni sürüklemeye başlamışlardı. Bu ikisi asla laf dinlemiyordu. Koridorda aniden durup ikisinin de bana dönmesini sağladım. Yüzüme yerleştirdiğim sırıtışla durumu anlamalarını sağlayan o cümleyi kurdum.

''Baksanız da piercinglerden önce göreceğiniz şeyler var o yüzden biraz daha bekleyin.'' İkisinin de gözleri anında büyüdü. Ben beni bırakacaklarını düşünürken aynı anda birbirlerine dönüp baş işareti yaptıktan sonra sert ve hızlı şekilde beni soyunma odasına sürüklemeye başladılar.

''Dursanıza. Yaa Hoseok. Dur be adam ne meraklı çıktın memelerime.''

''Kes ve yürü.''

Çok direnmeden sonunda istedikleri soyunma odasına girmiştik. Bazı gruplar maç yapmış olacak ki içeride başka erkekler vardı ve duştan çıkmışlardı. Hıh hiçbiri de dikkatimi çekmemişti. Beni boş buldukları ilk köşeye doğru götürüp etrafımı sardılar.

''Soyun.''

''Ne.''

''Anlaman için kaç kere söylememiz gerek Kook. Soyun dedik.''

''Ji-''

''Lan soyun lan soyun!!!'' İkisi de aynı anda sesini yükselterek bağırmış dikkatleri üzerimize çekmişlerdi. Daha fazla oyalanıp bu buhar dolu odada kalmak istemediğim için oflayarak gömleğimin düğmelerini ilikledim. İkisinin de gözü ellerimde bir saniye bile kıpırdamıyordu.

Etrafa baktığımda 2 kişinin kaldığını görmüştüm. Rahatlayarak gömleğimi tamamen açıp önümde açık ağızları ve kocaman olmuş gözlerle bana bakan ikiliye döndüm.

''Hassiktir Jungkook bu ne.''

''Hoseok benim düşündüğümü mü düşünüyorsun?''

''Tamemen aynısı olduğuna eminim Jimin.'' Ben onlara anlamaz gözlerle bakarken aynı anda bana bakıp konuştular.

''Grup yapalım mı?''

''Ne.''

''Bir kez hem farklılık olur hem de arkadaşlık ilişkilerimiz güçlenir olmaz mı?''

''Off siz de bana ne meraklıymışsınız.''

''Oğlum nasıl bu kadar güzel olabilirsin.''

''O değil de bunların bu kadar kızarık olmaması gerekiyordu. Taehyung acımasız davranmış herhalde.''

''Maalesef.''

''Lan daha iki gün oldu ne ara yaptınız. Ay düşününce benim bile canım acıdı.''

İkisinin işaret parmağıyla dokunup dokunmamak arası kısık gözlerle incelediği piercinglerime bakmalarını izlerken duyduğum cümleyle duş kabinlerinin olduğu tarafa döndüm.

''Taehyung biz çıkıyoruz. ''

''Tamamdır.'' Buradaydı ve duş kabinlerinden birindeydi. Sesinin geldiği kabine doğru baktım seslere bakılırsa hala duş alıyordu. Etrafı kontrol ettim kimse kalmamıştı. Bizimkilere doğru döndüm.

LollipopHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin