1. Ölmek istiyorum

1.1K 339 3.3K
                                    

Başlama tarihinizi şöyle bırakıverin☺️

Sınır: 20 oy 200 yorum (sınırı çok çabuk geçmiştiniz☺️)

Bölümü yukarıda bıraktığım şarkıyı dinleyerek okuyabilirsiniz.

Son olarak konuya girişi karakterleri daha iyi tanımanız için ağırdan alıyorum. Unutmayınız Blue Side acılarla sarılmış fantastik bir ficdir.

Keyifli okumalar~

"Siz hiç kendi ruhunuza sarılmak isteyecek kadar yalnız kaldınız mı?"

Parmak uçlarımda aceleyle zıplayarak sokak kapısına vardım. Bir taraftan salonu gözlerken diğer yandan ayakkabılarımı giymeye çalışıyordum. lanet olsun bu bağcıkları üreten o kuş kafalıya! İçimden söverek bağladığım bağcıklara dil çıkartıp yeniden koltuğun üzerinde yatan bedene baktım. İğrenç içki kokusu burnumun direğini sızlatıyordu, yüzümü buruşturup sessizce kapıyı açıp dışarı çıktım ardımdan sessiz olmaya çalışarak kapattım işte şimdi rahat bir nefes alabilirdim! Gözlerimi kapatarak başımı gökyüzüne kaldırıp derin bir nefes çektim. Gökyüzünün iğrenç rengini görmek en son isteyeceğim şey bile değildi.

Gel gelelim benim iğrenç hayatıma..
Sahi bir hayatım var mıydı? Babamın kölesi okuldakilerin ezik diye adlandırdığı o kişiyken bu hayat nasıl oluşabilirdi? Annem yoktu, olmasını isterdim ama tanrı bana babalığın b harfinden bile anlamayan bir babayı reva görmüştü. Tanrım seninle bir anlaşma yapabilseydim bir baba yerine annem olmasını tercih ederdim. Kadınlar ne kadar kötü olurlarsa olsunlar yüreklerine merhamet dokunurdu, hele anne oldular mı yavrusuna olan şefkat gözlerine ne de güzel yansırdı ama erkekler onlarda merhametin kırıntısı bile yoktu. Hem bir annem olsaydı beni dövse bile canımı babam kadar acıtmazdı. Ah Tanrım neden erkekler daha güçlü yaratılmak zorundaydı...

Kendimi bildim bileli bu evde yaşıyordum komşularla pek bir samimiyetimiz yoktu babamdan dolayı beni nerede görseler ayıplayarak bakarlardı. Görende kendimi sattığımı zannedecek!
İnsanlar nefretimi pekâlâ hak ediyor...

Anneme gelecek olursak evde tek bir resmi bile yoktu. Onun nasıl biri olduğunu ancak babamın bana sarf ettiği hakaretlerden tahmin etmeye çalışıyodum.
Kızıl saçları varmış benim gibi ama anne ben saçlarımdan nefret ederim. İri mavi gözleri varmış, anne ben o rengi ağzıma bile almak istemezken nasıl bana bırakabilirsin!

Anne sana hep içimden hitap edecek olmak neden bu kadar canımı acıtıyor? Başkalarının anneleri suçlu ben olmasam dahi beni suçladıkları zaman neden eteğine sarılıp anne diye ağlamak yerine sessiz kalmak zorunda bıraktın beni!

Bu kızı canı acısada sesini çıkartamaz hale getiriniz. Bu kız suçsuz olsada suçluymuş gibi muamele gördü! iyi olsada herkes onu kötü bildi, ölmek istesede hala iyi birileri olduğunu düşünerek yaşmak zorunda kaldı. Hayalleri vardı, bugün pes ederse bunca yıldır çektiği acılar boşuna gitmez miydi? Birgün gelecekti bu kız büyüyüp hayallerine kavuşacaktı. Sen yapamazsın diyenlere inat, önüne engeller koyanlara inat o bunu başaracaktı.

Ben Kim Yon Ma Ri, 17 yaşında Seul lisesinin ezik kızıydım.
Neden eziktim bilmiyordum belkide okuldan atılmamak için sustuğum için bu kadar ezilmiştim. Tanrım, susan insanlar haklı olmaz mı? Neden susanlara suçlu veya ezik muamelesi yapılıyor.

Elimdeki yemek kabı ile binadan çıkıp karşı binaya geçtim üçüncü kata çıkarak kapıyı çaldım.

"Yoona teyze ben geldim!"

Yoona teyze 80 yaşındaydı. Gözleri görmüyor, eli iş tutmuyordu üç tane kocaman çocuğu vardı birgün biri gelip kapısını çalmamıştı.

İnsanlar diyorum, insanlar ne kadar zalim, ne kadar merhametsiz, ne kadar vurdum duymaz birgün ölümün geleyeceğini düşünmeyerek istedikleri gibi at koşturuyorlardı habuki ölüm vardı hep olacaktı. İnsan bu dünyada yaptıklarını yaşamadan gitmeyecekti.

𝗕𝗹𝘂𝗲 𝗦𝗶𝗱𝗲                        𝙆𝙞𝙢 𝙎𝙚𝙤𝙠𝙟𝙞𝙣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin