PROLOG

339 16 3
                                    

Yepyeni bir hikaye ile herkese merhabalar, aklımda çok farklı bir fikir var ve bu fikir doğrultusunda kaleme almaya çalışacağım. Şimdiden herkese iyi okumalar diliyorum umarım sizlerde Alaca Göz'ü seversiniz.

Dipnot: Bu kurgudaki karakter gerçekten esinlenilerek yazılmıştır.

•••

Ala... Beyaz tenli, alaca gözlü kız; hayat ona bir bebekken hünerlerini sunmaya başlamış ve geleceğini şekillendirmişti belki de. "Mari kalkın hadi ne dureysiniz? Bi sürü iş var."

Hasefe Hanım yine her zaman olduğu gibi telaşa düşmüş, gelen görücüler için diğer kızlarıyla beraber koşturuyordu. Ala'nın kendisinden küçük kız kardeşi Bala'yı görmeye geleceklerdi. Ala hariç herkese yapılacak işleri terör estirerek anlattıktan sonra oturan kızına döndü. "Kalk kız sen de, yardım ediver." Başını  salladı genç kız ve oturduğu yerden kalktı üzerindeki entari elbiseyi güçlükle düzeltmeye çalışarak. Ala, altı aylık bebekken ellerini ateşe sokarak yakmış ve uzuvlarını kaybetmişti. Hayatının dönüm noktasıydı bu belki... Hasefe Ana, o gün bugündür kendisine lanetler etse de faydası yoktu bir kere bu olan olmuş ve kızının kaderinin yazılmasında büyük bir rol oynamıştı. O da isterdi Ala'sının Bala ve Akça gibi görücülere sunulmasını...

"Tamam ana, kalkeyrim." Muhacırca konuşarak kapıya doğru yöneldi ve yaşadıkları köy evinin bahçesine çıktı. Ala'nın yaptığı şeyler kardeşlerine göre daha sınırlıydı. Güzel sesiyle türküsünü çığırmaya başladığı sırada güçte olsa koltuğunun altına kıstırdığı çalı süpürgeyle kapının önünü süpürmeye başladı. Taki onunla göz göze gelene kadar; Memetle! Düğünde görmüştü ilk defa, Konya'dan geldiğini söylüyorlardı. Yan köydeki Bulgaristan göçmeni muhacir dedelerden birisinin torunuymuş Memet! Yakışıklı mı  yakışıklı, yağız bir delikanlı! Kalbi güm güm etmeye başladığı sırada kendisine baktı Ala, birde Memet'e neden beğensindi ki Memet onu?

Alaca GözHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin