Herkese merhaba! ♥️
Bu hikaye konusunda gerçekten yeterince zaman ayıramadığımı fark ettim. Yeni şeyler yazıyorum ya da olanları devam ettirmeye çalışıyorum ancak bir şekilde bu hikaye arada kaynamaya devam ediyor. Neden böyle bende anlamadım. Sanırım hikayelerimden birine final yaptıktan sonra tam manası ile buraya konsantre olabileceğim.
Neyse nasılsınız? ♥️
Umarım hikayeyi hala merak ediyorsunuzdur. 🙏🏻 Lütfen öyle olsun! 🙏🏻♥️
Hala bekleyen ve okumak isteyen herkese keyifli okumalar dilerim. ♥️
Oy verip özellikle yorum bırakmayı ihmal etmezseniz mutlu olurum. Sizlerin yorumları benim için gerçekten önemli. 🫶🏻
Bu arada içinizde "Fatma | Eski Çorap" ı okumayan varsa bakabilir. Bence seçebilirsiniz diye düşünüyorum. 🫶🏻♥️🙏🏻
Görüşmek üzere! ♥️
"ALA'YI VERDİLER!"
Ahmet nikahtan sonra Bala'sının alnına öpücük koyarken mırıldandı. "Çok şükür" sonunda beklediği o gün gelmişti. Sonunda sevdiğine, güzel gözlü kadınına kavuşacaktı. Bala heyecanla titrek bir şekilde nefes alırken yüzünde oluşan tatlı gülümsemesini sundu adama. "Şükür Ahmet'im" olabildiğince sessiz olmaya özen göstererek ona yanıt verdikten sonra Ahmetlerin evinin bahçesinde yapılan minik düğünde oynamaya başladılar. Daha önce hiç bu kadar mutlu ve heyecanlı olduğunu bilmiyordu Bala! Kardeşinin istendiği günden sonra her şey çok hızlı ilerlemişti. Onunla dahi layıkıyla ilgilenmediğini düşünse de bunu telafi etmek için bundan sonra elinden geleni yapacaktı. Ahmet'le dahi bu konu hakkında doğru düzgün iki kelime etmiş değillerdi. Gözleri Ala'ya kaydığında kendisine tatlı bir gülümsemeyle baktığını fark etti.
Ah be Ala, yakeysin kendini inadından. Etme kız kardaşım, etme!
Gözleri hemen arkasından Mehmed'e doğru kaydığındaysa Mehmed'in Ala'ya olan bakışlarını fark etti. Emindi ki, onun kulağına falan gitmemişti henüz! Hem zaten Mehmed bir başka köyde yaşıyordu ve Ahmet'te kendi telaşesinden diyecek halde değildi. Diyecek olsa da zor olacağını biliyordu çünkü Mehmed'in gönlünde Ala vardı. En başından bu yana Ahmet'i de kendisi de bilincindeydiler bu durumun. Gecenin sonu gelene kadar tüm sevdikleriyle beraber bahçedeki boş alanda dans etmeye devam ettiler. Kendilerine has oyunları, türküleri derken gerçekten eğlenceli, güzel bir gece olmuştu. Bala artık babasının yuvasından çıkmış ve kendi yuvasına gelmişti. Artık onun başka bir yuvası vardı ve bundan dolayı kendisini duygulu, değişik hissediyordu. Anasının - babasının yanından ilk ayrılışıydı bu elbet böyle hissedecekti öyle değil mi? Çok normaldi bu hissiyatı. Düğün dağılmaya başlayınca kendisini gösterivermişti bu hissiyatı. Annesinin, babasının ve kayınvalidesi ile kayınpederinin ellerini öptükten sonra kardeşlerine sıkıca sarıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Alaca Göz
RomanceAla, adı gibi gözlere sahip olan kız! Alaca gözleriyle bir bakanı bir daha kendine baktıran ancak kadersiz kız. Yuvasının ilk yavrusu, ilk acısı... Dert onu daha altı aylıkken esir almış ve sonrasında ise olaylar arkası sıra gelmişti! 1900'lü yıllar...