Hey! merhaba ben Nida, Nida Aksoy. Namıdiğer yer fıstığı... burası da evim yani Erik mahallesi.
Her mahallenin bir delisi vardır, bizim mahallenin delisi ise kesinlikle bendim.
Hayır, tabiki de tek başıma değilim.
Siz birde benim saz arkadaşlarını g...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIIIN
🥜🥜🥜
"Çağan o topu bu boyla nasıl karşılayamıyorsun ya?" diye öfkeyle soludum.
Çağan kocaman boyuna rağmen tutamayıp mahallenin aşağısına kaçırdığı topu almaya gittiğinde kendimi mahallenin ortasında yere bırakmıştım. Evet evet bildiğiniz mahallenin ortasında yere oturdum. Bu da bizim serseri serbest stilimiz arkadaşlar.
Amasra'dan döneli tam üç gün olmuştu. O gecenin sonunda hepimiz dağıldığımız için sabahında bir gece daha orada kalmak istemediğimiz için geri yurdumuza dönmüştük. Canım mahallem ya kurban olayım taşına toprağına.
Amasra'nın iyi tarafından yararlanabilen bir tek Beste'ciğim ve Dağhan abiciğim olmuştu. İşlerini biliyorlar ha maşallah tü tü tü.
Biz ise hala daha konuşmamıştık. Birkaç kez mesajlaştık ama Feza her şeyi yüz yüze anlatmak istediğini söyleyip bu konuyla ilgili sorduğum her soruyu es geçmişti. Üç gündür de meşgul olduğunu söyleyediğinden dolayı buluşamıyorduk.
Şu an ise mahallenin ortasında ben, Çağan ve Akın voleybol oynuyorduk. Baran, Mirza ve çifte kumrular ise evimizin çaprazında bulunan yola bakan araziye attıkları sandalyede oturmuş sohbet ediyorlardı.
"Ay dalağım şişti vallahi" diye konuştu Çağan nefes nefese. Eee tutsaydın topu aslan parçası ne yapalım.
"Topu tutarsan böyle sorunlar yaşamazsın bence kardeşim" diye içimdeki sesin tercümanı oldu Akın.
"Sen Nida'nın attığı füzelerden nasıl korkmuyorsun hala daha anlamış değilim zaten Akınaşkım"
Ben Feza'yı mı atıyordum?
"Ne Feza'sı ya?" diye konuştum kendi kendime. Herkesin kahkahası kulağıma dolarken ben hepsine anlamaz bakışlarla bakıyordum. Ne oldu anacım? Açıkta bir yerimiz mi var?
"Ne gülüyorsunuz be?" diye sorduğumda Akın omzuma kolunu atıp beni kendine çekti ve saçlarımı karıştırdı.
"Feza değil Yer Fıstığım füze füze" dediğinde yanaklarım kızarmıştı. Yanlış anlamıştım öyle mi?
"Depresyonda ya ondan böyle oldu." dedi Çağan hala daha gülmeye devam ederken.
Elimdeki topu hızla Çağan'a yollarken "Ben depresyonda değilim" diye bağırdım.
Değildim tabi anacım. Depresyonda neymiş ya hayatta yok. Yok yok istemem tövbeler olsun.
"Konuşmadınız mı hala daha?" diye sordu Beste ilgili sesiyle. Başımı hayır anlamında salladım "Birkaç gündür işleri var müsait olamıyor." dediğimde Çağan "Bugün işim var derler yarın kim bilir hangi kızlarla nerelerde olurlar Nidasu" dedi imalı sesiyle.