|Charming Spouse|✓

|18.BÖLÜM|

Yazan: SeKaiLover

Jongin eve döndüğünde, Sehun'un ailesini görmeyi beklemiyordu tabiki. Tam Sehun ile herhangi bir yakınlık kurmayacağına söz vermişken, olacak şey değildi. Sadece gece gizlice onunla uyuma planları vardı, gayet masumane... Ama gizliden değil açık açık onunla uyuyacaktı bugün. Sehun'un ailesi sadece bir gece kalıp gideceklerdi şükür ki. Sonra Sehun ile tek kalan bağları, -aynı evde yaşamaları- da sonlananacaktı.

Günlük rutinler, yemek, sohbet... Bugün pek samimi olmayan evli çift oyunları tamamlandığında herkes odasına çekildi. İkisi dışında bu soğukluğun kimse farkında değildi tabi.

Sehun çoktan pijamalarını giyerek yatağa geçmiş, Tao ile mesajlaşıyordu. Üzerini değişirken sık sık telefonun mesaj sesini duyan Jongin bu işten kıllansa bile bir şey söylemedi. Sehun'un sadece kısacık bir bakış atması için bir sürü ses çıkararak yavaşça giyiniyordu.

Gerinirken 'mmmhh...' diye mırıldandı ve bir süre öksürdü. Bunlar işe yaramayınca burnunu da çekmeyi denedi, hala farkedilmemişti. Sehun gülümseyerek mesaj yazmaya veya okumaya devam ediyordu. Bir süre sonra telefonun ekranını kapatarak yastığını indirmiş uyumaya hazırlanıyordu.

Jongin de Sehun'un yanına uzandı. Birbirlerine dönük öylece göz göze kaldılar bir süre. Sehun tüm hayallerinden daha güzelini yaşıyordu her seferinde. Sonrası pek iç açıcı olmasa da. Jongin, Sehun'u yanağından öptükten sonra geri çekildi. Biraz durduktan sonrada dudağından da öptü. Bedeni Sehun'u istiyordu durmadan, Jongin arzusunu daha fazla kontrol edemiyordu ama bu Sehun'u yaralayacaktı. Zorda olsa kendini tutmaya çalıştı.

Çünkü aralarında bundan fazlası olamayacaktı ona göre. Bu yüzden hiçbir şey olmaması daha mantıklıydı.

Jongin'in tüm temasları, Sehun'un vücuduyla birlikte kalbinide titretiyordu.

"Sende beni öper misin?" dedi masumca Jongin. Sehun konuşamadı veya tepki veremedi. Sadece ona arkasını döndü. Daha fazlası onun için yıkımdı. Sabah uyandığında kabustan başka bir şey olmayacaktı. Jongin, Sehun hakkında ne hissettiğine bile emin değildi.

Jongin, ona yanaşarak ensesini öptükten sonra kolunu beline sardı. Başını, Sehun'un başının üstüne koyduğunda yanak yanağalardı.

Jongin, Sehun'a "Sende bana sarılmayacak mısın?" diye sorduğunda Sehun yine bir yanıt vermedi.

Jongin onu kendine çevirerek, beklentiyle bakarken, Sehun kolunda bir ton ağırlık varmış gibi zorla kaldırarak sırtına koydu sonunda. Heyecandan, yavaş yavaş okşadı Jongin'in sırtını.

Öylece birbirlerine sarılmış, aynı zamanda birbirlerinin yüzlerini seyrediyorlardı. Sanki son kez olduğunu biliyor gibi. Bunun tadını çıkarmaya baktılar.

Jongin sakince uyuduktan sonra Sehun uzun bir süre uyumayıp ona daha sıkı sarılmış ve daha fazla sokulmuştu. Yanağına uzun ve derin bir öpücük bıraktıktan sonra nihayet uyuyabilmişti.

Sehun erkenden uyanıp yataktan kalktı. Jongin'in kollarını vücudundan ayırmayı istememiş olsa da. Eşofmanlarını ve spor ayakkabılarını giydikten sonra, dışarı çıktı ve bir hayli büyük bahçenin etrafında hafif bir tempoyla koşmaya başladı. Jongin, Sehun çıktıktan kısa bir süre sonra uyandı ve perdeleri açarken Sehun'un koştuğunu farketti. Hızlıca ona katılmak için hazırlandı.

Sehun'un başlangıç noktası olan büyük ağacın önünde bekledi Jongin. Dönüp buradan tekrar ettiğinde ona katılacaktı. Sehun dakikalar geçmesine rağmen hala gelmeyince Jongin büyük bahçede dolanmaya başlayarak onu aradı.