|22.BÖLÜM|

5.5K 448 46
                                    

Yazan: SeKaiLover

Sehun başını tekrar Tao'ya çevirdiğinde Jongin fark edilmeyen gözyaşları için çok minnettardı. Hızlıca onları sildi. Sehun Tao'nun bileklerinden tutarak kalmasına yardım ettikten sonra ona tereddütle baktı. Duygularını incitmeyi hiç istemiyordu.

"Tao, bu konu hakkında... Daha sonra konuşalım. Olur mu? Ama şuan pek uygun bir zaman degil. Lütfen beni anla."

Tao başını salladı, azıcık bile olsa hayal kırıklığı oradaydı. Zorla gülümsemeye çalışarak Sehun'a başını salladı. Her zaman olanın aksine bu sefer üstelemeden anlayışla gitmeyi kabul etti. "Tamam sorun değil Sehun...Daha sonra görüşürüz."

Jongin'in dikiliyor olduğu kapıya doğru hareketlendi ve yanından geçerken ona sert bir bakış atarak dışarıya çıktı. Jongin kapıya dönerek gittiğine emin olduğunda, yavaşça Sehun'a doğru yürüdü.

"O... artık biliyor mu?" Jongin boğazındaki yumruyu yutkunmayı denedi. Sehun sonra Tao ile evlilik hakkında konuşacaktı ve bunu görmezden gelmiyordu.

"Evet ona sahte evliliğimizi anlattım ve çoktandır bana teklif etmeyi düşünüyormuş zaten..." Sehun gözlerini kaçırdı.

"Kabul...edecek misin?" Jongin oluşan ağırlığa inat zorla nefes aldı.

"Bilmiyorum. Bunu neden umursayasın ki?" Sehun, Jongin'e karşı aldığı tavrı yeniden tazeledi.

Jongin geçiştirmeye karar verdi, sindiremediği bu konuyu. Ve Cebinde Sehun'un telefonunu bularak ona uzattı. "Telefonun..."

Ve Sehun onunkini uzattı. "İşte... Teşekkür ederim getirdiğin için..."

Jongin telefonu aldıktan sonra bir süre bekledi, gitmeyi hiç istemiyordu. İkisinin olan bu evden... "Geç oldu Jongin bugünlük burada kal istersen..."

Bugünlük... Aslında her gün burada kalmayı tercih ederdi. "Uh...sanırım bu iyi olur."

Sehun başını sallayarak odasına yöneldi ve Jongin de alışık olduğu o misafir odasına. Deli gibi birlikte uyumak isteyen kişi artık sadece Sehun değildi. Jongin onun yanında olmadan bu evde uyumanın anlamsız olduğunu ilk defa hissediyordu. Çünkü ilk defa duyguları ona karşı böylesine yoğundu.

Yinede buna izin vermiş olmasına şükrediyordu. Çünkü en azından sabah yeniden onun yüzünü görebilirdi.

-*-

Sehun erken uyanmıştı ve Jongin'e kapıdan seslenerek onu uyanmasını sağladı. Jongin odadan çıkarken Sehun büyük banyoda, beyaz tenini gösteren siyah atletiyle dişlerini fırçalıyordu. Ağzı macun doluyken konuşmaya çalıştı.

"Jongon bon şorkoto godoyorom ostorson sondo gol? Bozo oşlor vor." Jongin sırıtırken, onu anlamayı deniyordu bir yandan da. Iki üç kez tekrarlatması gerekmişti aynı şeyleri. Ve bu harika görüntüyü yüzlerce kez daha görmeyi istediğini aklında döndürüyordu. Ama belki son kez görüşüydü.

Yoğun bir göz yanma hissi bastırınca başını eğdi. "Ben... Tamam gelirim... Sen önce git duş falan alıp hazırlanacağım."

Sehun işini bitirip giyinmeye gidince Jongin banyoya attı kendini. Bu kadar hassas davranıyor olmasını kendisi bile yadırgamadan edemiyordu. Duş aldıktan sonra Sehun'un çoktan çıkmış olduğunu gördü. Önce terapiye gitmesi gerekiyordu. Muhtemelen doktorun verdiği ödevi yapamadığı için azar yiyecekti ama en azından hislerini artık inkar etmiyordu. Sevdiğini söyleyemiyor olsa bile sürekli bahanelere sığınmıyordu. Sehun'a karşı güçlü hisleri olduğuna emindi.

Hastane, şirkete yakın olduğundan yaklaşık 45 dakikalık terapiden sonra sirkete geçip Sehun'u soruşturdu. Toplantıya katılmak için çıkacağını öğrenince Jongin alelacele tekrar çıkışa yöneldi. Nefes nefese kalmış bir haldeyken sonunda onun arabaya binecek olduğunu gördü. "SEHUN!"

|Charming Spouse|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin