|20.BÖLÜM|

5.7K 434 67
                                    

Yazan: SeKaiLover

Evli çift otoparka inip arabanın yanına geldikten sonra garip sessizliği bozan Sehun oldu. "Ben yüzük istemiyorum."

Jongin sakince ona bakarken, hızla ifadesi hayal kırıklığı ile değişti. Sehun'un yüzük almak için ölüp bitmesini bekleyemezdi ya. Jongin'in her seferinde Sehun ile çekme itme oyunu oynamalarından önce olsa belki...Belki o zaman Sehun evliliğin sahte olduğunu biliyor olsa da Jongin ile olan her aktivite onu delicesine mutlu ederdi. Şimdi işler daha farklıydı. Biraz geç olmuş olmasına rağmen onun tarafından kullanıldığını fark etmişti.

"Sehun bu gerekli...Biliyorsun. Muhtemelen bizi gözlemleyecekler..." Jongin kırgın olan sesiyle rica eder gibi konuştu. Sehun'un artık kendisi ile yan yana bile durmak istemiyor oluşu gereğinden fazla acıtıyordu. Sehun yeniden soğuk tavrıyla başını salladı. Hemen ardından Jongin arabayı açtığında ikiside hiç beklemeden binmişti.

"Sehun ben...sana bir şey söylemek istiyorum." Jongin çekinerek konuşurken direksiyonu sıkıyordu.

"Seni dinliyorum?" Sehun içinde hareketlenen heyecanı bastırmayı denedi. Umutlanmak için erken olduğunu söyleyip duruyordu. Ama belki....sonunda ikisi için bir şans var olabilir diye düşünüyordu?

"Umm...ben...şey... ben...aslında...senden..." Jongin gözlerini yoldan ayırmadan derin bir nefes bıraktı. Asıl söyleyeceği şeyi söylemek için henüz hazır değilmiş gibi hissediyordu.

Bir yerden başlamak istedi yinede. Arada bir ona kaçamak bakışlar atarak açıkladı. "Ben senden tekrar özür dilerim... Bugün yeniden bana katlanmak zorunda olduğun için."

Sehun yeni bir hayal kırıklığı nedeniyle Jongin'e sadece başını sallamakla yetindikten hemen sonra pencereye dönüp dışarıyı izledi. Yol bitene kadar.

Alışveriş merkezinin otoparkında, 4.kata çıkmak için asasörü beklediler. Geldiğinde Sehun önden geçerek köşeye yerleşti. Asansörün kapısı kapanacakken Sehun tamda boş olmasına ve Jongin ile iki ayrı köşede durabileceklerine sevinmekteydi. Ama biraz erken sevinmişti anlaşılan. Kapının kapanmasına bir milim kala, 4 kişilik asansöre 3 kişi neden binerdi ki? Diğer iki asansöründe suyu çıkmıştı zaten.(!) Jongin fırsattan istifade Sehun'a doğru sokuldu.

Asansöre binen kişilerin yüzü kapıya dönük olduğundan Sehun ve Jongin'in çırpınışlarına şahit olamıyorlardı. Jongin, Sehun'un yüzünün her zerresini izlemekten kendini biran olsun geri çekmedi. Ve Sehun bu anlar boyunca sıcaklamış bakışlarını sadece asansör düğmelerine dikmişti. Boynu kesinlikle kas katı kesilmiş olmalıydı öylece durmaktan. Jongin'in her zaman baş döndürücü olan kokusu ve tenine çarpıp duran, hep hissetmek istediği tatlı nefes alışverişleri ile savaşmak zorundaydı. Aralarında hiç olmayan mesafe bunu zorlaştırıyordu işte.

Sehun 4 katı çıkmanın birkaç dakikayı geçmeyeceğine emindi ama neden saatler sürüyormuş gibi hissettiriyordu? Asansörde bir sorun falan olmalıydı.

Ulaşmak istedikleri kata geldikleri sırada asansör hızla boşaldı. Ama Jongin, Sehun'u esir aldığından ikiside inememekteydi. Asansör çağırılırsa bir süre daha bu duruma katlanmak zorunda olacağını düşününce Sehun alelacele dışarı fırladı.

Sanki oksijensiz bir ortamdan, oksijenlisine geçmiş gibi nefes alışları normale döndü. Ardından Jongin, Sehun'u takip etti. Direkt olarak tek durakları olan lüks takı mağazasına girmişlerdi.

Jongin yüzük çeşitlerinin olduğu camdan tezgaha ilerleyerek beğenmeye başladı. Sehun ilgisiz bir şekilde etraftaki hiçbir şeye bakmıyordu. Sadece gözlerini zemine dikmişti. Dışarıdan tüm bunları umursamayan birisi gibi görünebilirdi, şuan. Ama o ince metal halkayı kendisine aşık bir Jongin'in parmağından geçirmeyi ve deli gibi aşık olduğu adamın kendisine takmasını nasıl istemezdi? Sonrasında bir daha asla parmaklarından çıkarmamayı... Böyle sahte bir şekilde, mecburen... Jongin ile aralarına soğukluk girmişken değil... Ifadesiz ve soğuk durabilirdi ama içinde her saniye büyüyen aşkını belli etmek ona hiçbir şey kazandırmadığı için böyle durmayı seçmişti.

|Charming Spouse|✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin