|Charming Spouse|✓

|5.BÖLÜM|

Yazan: SeKaiLover

Jongin dalgın bir biçimde giydiği kıyafetleri aynadan görünce histerik bir kahkaha atmaktan kendini alamadı. Kendi kıyafetleri değildi. Sehun'un incecik bedenine daha uygundu giydiği kıyafetler. Yani ona daha çok yakışıyordu. Ama Jongin tekrar o odaya gidip kendi kıyafetlerini almayacaktı, bu saçmalıkları düşünmeyi bırakıp uyumaya karar verdi.

Yatağa girdiğinde ise aklına binbir edepsiz düşünce istila etti. Evlenen insanların ilk gecelerinde yaptıkları şeyler gibi. Zevkli şeyler yani. Ama o şeyleri yapmak için çiftin birbirini sevmesi gerekiyordu herhalde. Jongin sanki bunlar hakkında bir şey bilmiyordu. Ne zaman böyle şapşal biri olmuştu?

Bir dakika Sehun, Jongin'i seviyordu. Öyle şeyler yapabilirler anlamına mı geliyordu bu?

"Ahh! Hayır!" Jongin ne düşündüğünü birden farkedince bağırdı. Gözlerini ve dişlerini sıktı. Ne haltlar düşünüyordu böyle, lanet olası. Aklında dolanan düşünceleri durdurmak zorlaşıyordu. "Saçma.saçma.saçma."

Sıcaklık başına vurmuştu yada uzun süredir biriyle olmadığı için aklı bulanmıştı. Önüne gelene atlayacak kadar yokluk çekiyor olamazdı... Yok artık, o kadar da kendine hakim olamayan biri değildi.

Tekrar gözlerini kapatıp uyumaya çalıştığında her yeri yanıyordu yine. Mutfağa inip buz gibi bir su içmeye karar verdi. Mutfakta Sehun'u görmeyi beklemiyordu. Helede banyo sonrası kabaran saçları, üstü çıplak ve neredeyse belinden düşebilecek bir eşofman altı ile. Ağzı ne kadar kurumuş olsa bile, yinede bu görüntü yutkunmasına neden oldu.

Sehun, Jongin'i kendi kıyfetleri ile görünce hafif bir tebessüm belirdi dudaklarında. Öyle tatlı bulmuştu ki esmer olanı. İçine tarifsiz bir sevinç yayıldı. Jongin onun bu sabahtan belli neredeyse ilk defa gerçekten gülümsediğini görünce nedense mutlu olmuştu içten içe. Neye gülümsediğini anlamıştı tabiki.

Ama şu Sehun'un kalçasında durmak istemeyen, V-line'in görünmesini sağlayan eşofmanı aklının başka yerlere gitmesine neden oluyordu Jongin'in. Birazcık hareket ederse düşecekmiş gibiydi ve Jongin gözlerini eşofmandan ayırmayarak zihin gücüyle düşürmeyi bile deneyecekti neredeyse. Gözleri porselen beyazlığında olan teni süzmeye devam ederken bunun bilincinde değildi pek. Beyniyle değilde başka bir tarafıyla(?) düşünüyordu galiba.

Tek bir kelime bile etmedi ikili. Jongin o böyle gezmeye devam ederse hiç iyi şeyler olmayacağını seziyordu. Hayır, Sehun çok seksi ve büyüleyici olduğu için değil. Jongin çok azdığı içindi, evet.

Yinede, Sehun'a o gözle bakmak çok garipti kendince.

Bunu yapamazdı, kendini öyle şartlamıştı bir kere çünkü. Gözleri, çok açık tondaki göğüs uçlarına takıldığında gerçekliğe dönen Jongin su içmeden hızla mutfaktan çıktı, resmen kavruluyordu. Ne boktan, kahrolasıca bir gündü bugün... Jongin hayatında etmediği kadar lanet ediyordu bugüne. Aslında kendineydi hepsi. Sadece birine yıkmak istiyordu bunu bile yapamıyordu. Günün suçu neydi yahu?

Jongin tekrar yatağa girip uyumayı diledi. Kaç saat boyunca yatakta dönüp durduğunu hatırlamıyordu ama nihayet bir zaman uyuduğunu biliyordu. Çok fazla bir süre değildi yinede.

Birkaç saatlik zorlu uykudan sonra artık uyuyamacağını anladı. Zaten o sürede bile uyanmıştı kaç kez.

Güneş yeni doğuyorken, salona inip haberleri açtı. Uykusuzlukla esnemeye devam ederken kendini koltuğa bırakmıştı. Kanalların çoğunda evlilikleriyle ilgili haberler ve şirketlerin birleşimi yüzünden yükselen hisseler konuydu. En can alıcısı ise çok yakıştıkları ve tatlı bir çift oldukları ile ilgili söylemlerdi.