8.Bölüm

1.9K 150 0
                                    


*Luna

***

Derin nefes alıp verdim aşağıdan sesler geliyordu beni arıyorlardı. "Lotus onlara iyi olduğumu yalnız kalmak istediğimi söyle. Konuştuğumuz gibi güneş battınca gideceğiz."

Beni onaylayıp gitti. Seslerde gitmişti kulenin duvarına yaslandım sessizce ağladım. Güçlerimi serbest bıraktım. Ve doğada benimle beraber ağladı ,gökyüzü ağladı ırkıma hiç bir şey yapamadığım için yok oldukları için ağladım, annemle babam için ağladım. Saçlarım ıslanmıyordu çünkü yağmur utanıyordu. Bulutlar gökyüzü doğa benim acılarıma şahit olmuş hiç bi şey yapamadıkları için utanıyordu.

***

Kimseye görünmeden odamın penceresinden içeriye girdim. Yağmur dinmişti ama kara  bulutlar hala gökyüzündeydi. Kendime çeki düzen verdim.

Lotus benim geldiğimi görünce bana sıkıca sarıldı.

"Ben hazırım hadi gidelim. Diğerlerini çağır" dedim kendimden emin çıkan sesimle.

Kafasını sallayıp odadan çıktı. Aynanın karşısına geçtim, gözlerim kızarmıştı suyla gözlerimi tekrardan eski haline geri getirdim. Adım seslerini duyunca geldiklerini anladım. İçeri girince Vanessa'nın gözleri direk beni buldu.

"İyi misin Luna"

"Evet .Hadi gidelim ."

Tüm öfke ve üzüntümü odaklayıp portala yoğunlaştım. Yavaş yavaş büyürken birden odanın kapısı açılmasıyla dikkatim dağıldı ve portal kayboldu. Kapıya baktığımda Mirayı gördüm. Bize dönüp

"Abiciğim ben şey için gelmiştim ama babam sizin gideceğinizi bilmemeli dimi" diye konuşunca Aaron kardeşinin yanına gidip önünde diz çöktü " Ne istiyorsun Küçük Hanım" dediğinde Mira düşünüyormuş gibi yaparak " Beni de götürün"

"Olmaz Mira bu tehlikeli"

" Ama abiş ben burda yalnız başıma sizi saklayamam babam anlar. O anlamazsa bile Sally Luna ablanın bir açığını yakalamak ister ."

Bilmiş bilmiş konuşuyordu ama akıllıydı camın önündeki güle gözüm takılınca "Benim bir fikrim var."

Ne kadar işe yarar orasını bilmiyordum ama denemekten zarar gelmez. Saksıyı alıp Mirayın önüne koydum. Lotus ne yapacağımı anlamıştı.

"Mira bak yalnız olmayacaksın ama dediğimi yapmak zorundasın Tamam mı?"

" Tamam"

" Mira elini saksının içindeki toprağa koy ve içindeki gücü güle odakla ama onu yakmak için değil yaşatmak için yap"

Mira dediğimi yaptığında işe yaramıştı ama o daha küçüktü ve enerjisi bitecekti. Saksıdan ışık çıkarken Mira'nın elinin üstüne elimi koydum.

Gücümü Miraya aktardım ve ışık yavaş yavaş azalınca Gül yerine bir Peri duruyordu kırmızı saçlı kırmızı kıyafetli bir Peri.

Ama bir sorun vardı neden ayağa kalkmıyordu.

" Yaşam çiçeğinin özüne ihtiyacı var. Yoksa yok olur."

Mira yorgun düşmüştü Aaron onu kucağına almıştı abisine " Abiş lütfen bir şey yap." dediğinde ağlıyordu. Derin bir nefes aldım. Küçük Peri'yi alıp Mirayin avucuna koydum. Mira avucundaki Peri'ye bir de bana bakıyordu.

" İlk Peri diyarına gidip özü ona vermeliyiz Sonra seni geri göndeririz ve bizde Elf diyarına gideriz."

Negatif duygularımı odaklayıp Peri Diyarındaki portal açtım herkes içinden geçince bende geçtim ama portalı kapatmadım ve Kraliçe bizi karşıladı. Mira'nın elindeki periye baktığında bir Peri'ye seslendi ne olduğunu anlamış olacak ki Peri son hızla gidip geldi geldiğinde elinde bir ışıl küresi gibi bir şey vardı.

Karanlığın ve Aydınlığın Varisi  {Varis Serisi }Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin