1. Bölüm

114 14 57
                                    

Merhabalaaaaaar! Hadi kitabıma ne zaman başladınız bana haber verin. Yorumlara başladığınız tarihi yazınız.
Bilirsiniz klasik kitap şeysileri jhjhjhjhjhjh

İyi okumalaaaaaaar

KALBİMİN BIÇAĞI

Ayaklarımın üstünde durduğum ama yorulduğum anlardan birindeydim. Hayatın bana sunduğu şartlardan dolayı bu hale geldiğimi düşündüm. Daha doğrusu kendimi böyle avuttum.

Kalbimdeki yıllar önce saplanan bıcağı yine çıkartamamıştım. Yine planladığım gibi olmayan bu gecede kan sonunda yere akmıştı. Harcadığım vakit kaybı yüzünden sinirlenmiş, gözüm döndüğü an kalbini dışarı çıkarmıştım. Cesede tekrar baktım. Midem bulanmıyordu tam aksine bu görüntüden zevk alıyordum.

İmzamı duvara bıraktığım an ortalıktan kaybolmuştum. Bugünkü işlediğim kaçıncı cinayet olduğunu saymadığım veya sayma gereği duymadığım cinayetim beklediğimden uzun sürsede gazabımdan kurtulamadı. Oradan uzaklaşırken çoktan devre dışı bıraktığım kamerayı telefonumdan tek tuşla geri eski haline döndürmüştüm. Hemen uzaklaşmam gerekiyordu. Siren sesleri gelene kadar burada bekleyemezdim. Siren sesleri bana zevk veren şeylerden biriydi. Ama şuan gitmekten başka çarem yoktu. Hızla otel kapısından çıktım. Yağmur yağmasını umursamadan yürümeye başladım. Uzun topuklu botların bastığım yeri inleten sesi herkesin bana bakmasını sağlasada bunu umursamadan iki sokak aşağıda bıraktığım arabamın yanına gittim. İhtişamıyla gözleri üstüne çeken siyah mat arabam tam bana layıktı.

Hızla bindiğim arabamı çalıştarak yere herkesin kulağını tırmalayacak sesi bırakırken hızla gittiğimi gösteren ses dudağımın kıvrılmasına neden olmuştu. Kafayı yediğim araba ve yarış motorların bana ait olduğu garaja sürdüm. Bebeklerimin yanına gidiyorum ve bu beni mutlu eden şeylerin arasındaydı.

Garajın önüne geldiğim an kapısı açıldı ve içeri girmek için tekrar gaza yüklendim. Özel sistem olan garajımı ben tasarladığım için koruma veya güvenlik tutmama gerek yoktu. Sadece benim arabalarımı ve yarış motorlarımı tanıyan kapının üstündeki kamera sayesinde kapı açılıyor ve bu sayede zorluk çekmiyordum. Benim olmayan araba ve motorı içeriye almıyor ve bana haber veriyordu. Tabii ki de tek kameraya güvenmediğim için parmak izi ve ardından şifre girmemi isteyen kapıya bakıp sadece benim aklıma geldiği için kendimi içten içe överken sonunda arabayı park etmiş ve arabadan inmiştim. Birbirinden güzel bebeklerim vardı ve hepsiyel tek tek ilgileniyordum. Yarış motorlarımın olduğu yere gittiğimde günlük kullandığım motora göz attım. Temizlenmiş ver pırıl pırıl olan motoruma bindim ve eve sürmeye başladım.

🌙

Sonunda evde rahat koltuğumda oturmuş elimdeki viskiyi yudumlarken sağ kolum olan Ceren'in bana attığı maili inceliyordum. Bu kız bu adamları nerden buluyordu anlamıyorum ama davamın olmadığı konular hakkında bana şerefsizlerin hayatını ve fotoğraflarını atıyor ne yaptıkları hakkında bilgiler veriyordu. Bugün öldürdüğüm adam olamayan kişiyi bir kız çocuğuna taciz ettiği için öbür tarafa göndermiştim.

Düşüncelerimi sıyırıp bir köşeye bırakan Ceren'in öküz gibi çaldığı kapı oldu. Bu kızın gerçekten kapılarla ilgili problemi vardı. Her hafta kapı kıran, kalesinin içinde taşıdığı küçük takım aleti ile her kapıyı açan ve bunu umursamayan Ceren'e kapıyı açtım.

"İki saattir kapıyı çalıyorum. Sonra diyorsun neden kapıları kırdı."

Ona göz devirirken içeri geçmeye başladım. O da kapıyı sertçe kapatıp yanıma geldi. Karşımdaki koltuğa otururken bana sırıtan Ceren'e ters bir bakış attım. Bana öpücük attığında yine isteyeceği şeyi bekledim. Bu bakışlardan ne isteyecek merak ettim.

Gece'nin ÖzgürlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin