Hellööööö
Buraya kadar geldiğin için teşekkürler. Bu bölümde sürprizler sizi bekliyor. Ceren'i tanıma yolunda gideceğiz. Umarım keyizle okursunuz. Yorum ve oylarınızı eksik etmeyiniz.İyi okumalaaaaar...
GEÇMİŞİN ACISI
(Ceren Buzul'un ağzından)
Geçmişin izleri hâlâ canınızı yakıyorsa o yara daha geçmemiştir. Gözlerimin önünde öldürülen benliğimi Özgür canlandırmaya çalışıyordu. Ruhunu teslim edemeyen bedenim hayatımın en kötü şeyiydi. Özgür'de benim gibi geçmişini gizliyordu. Geçmişimiz aynı olmasada geleceğimiz aynı gibi gözüküyordu.
Özgür'e ne kadar teşekkür etsem azdı. Sonunda benide kendine benzetmişti. Ciddi anlamda söylüyorum, şaka falan yapmıyordum. Özgür gibi biri olmayı çok istedim ve onun sayesinde de oldum. Peki Özgür'le nasıl tanıştık, nasıl bu lanet hayat bizi bir araya getirip tehlikeli ve güçlü birisi yaptı?
Aslında Özgür küçükkende tehlikeliydi. Bazen ondan korkardım, çekinirdim. Bazen sert görünüşünün aksine yumuşak davranır beni mutlu ederdi. Şevkat gösterirdi, bir anne gibi hissettirirdi.
Bazen özenirdim ona. Özgür gibi olmaya çalışırdım. Yüzümü sert gösterir, siyah kıyafetler giyer, herkese ne kadar olmasada kötü bakışlar atmaya çakışırdım. Özgür bunu fark edince bana gülerdi. Zaten sadece benim yanımda gülerdi. Hâlâ da öyle. Galiba, sanırım, herhalde.
***
"Babam ve annem gelecek mi Özgür?""Hayır"
"Ya niye öyle düşünüyorsun? Belki gelirler."
"Belki olduğu için öyle düşünüyorum. Bu konu belkilere dayalı değil. Hem alacaklarsa neden bıraksınlar seni."
"Çok acımasızsın."
"Hayatın acı gerçekleri beni böyle yaptı. Bence sende bu acı gerçekleri öğrenmelisin."
"Ben senin gibi olmayacağım. Hem istesemde olamam."
"Bu cümleni hatırlatırım sana ileride."
Ona dil uzatıp çemkirdim. Bu kız nasıl böyle davranıyor anlamıyordum. Hiç ağlamıyor, hiç gülmüyor, hiç üzülmüyor, bazen hiç konuşmuyor bile. Bu kız nasıl bu yetimhaneye geldi onuda bilmiyordum. Ailesi nerde, nerede okuyor, kimlerle arkadaş onu bile bilmiyorum. Ben ona her şeyimi anlatıyordum, tabi geçmişim hariç ama o bana hiç bir şey anlatmıyordu. Ne kadar kendinden korksamda o benim en yakın arkadaşımdı. Onu seviyordum.
"Özgür gerçekten gelmeyecekler mi?"
"Sen bana küsmedin mi?"
"Küsmüştüm ama baktım umrunda bile değil o yüzden vazgeçtim."
"İyi olmuş çünkü gerçekten umrumda değilsin."
"Öyle mi?"
"Öyle"
"O yüzden mi sabah kahvaltısında çocuk önüme geçti diye yemek tabağını çocuğun suratına geçirdin ve aç kaldın."
"O sana özel birşey değildi. Orada çocuk haksızdı ve hak etti. Yaptığım şeyin hâlâ arkasındayım."
Özgür'ün her zaman adalet duygusu vardı. Zaten Özgür'ü Özgür yapan buydu. Bazen kardeş, bazen abla, bazen anne, bazen sırdaş olurdu. Özgür buydu ya. Dışardan şeytan gözüken bir melekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Özgürlüğü
Novela JuvenilBüyüdüğümü hissettiğim an Özgür'ün öldüğü andı. Kalbime mühürlenen kan, gözlerimden hiç akmayan yaş ve dik duruşum katil oluşumu doğrularken bunu hiç kimsenin farketmemesi beni daha fazla kana götürüyordu. "Seni öldürürüm." "Hımmm. Bunu kaç kez dile...