Uyandığımda Betül'ün evinde olduğumu idrak etmem bir kaç dakika mı aldı. Bu yatağı artık değiştirmesi gerekiyordu. Çıkan tellerini tee böbreklerimde hissedebiliyordum. Doğruldum ama başım döndü bir an kapattım gözlerimi ve yavaşça ayağa kalktım. Kapıyı açıp seslerin olduğu yere doğru yöneldim. Betül ve Cenk birşeyler konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını duymak için biraz daha yaklaşayım dedim ama konsola çarptım.
"Ananın... aaa acıyo acıyo, kırıldı, kan kaybından ölcem, kaç ay ömrüm kaldı" dedim çarpan yerimi tutarak.
"Cemre iyi misin? "
"Konsolun bana suikast düzenledi Betül" diyerek gülmeye başladım. Ben gülünce Betül de güldü, Betül gülünce Cenk de güldü, Cenk gülünce üst kat komşumuz Remzi Amca da güldü deyip bokunu çıkarmayacağım. Bir anda gülmeyi kestim ve koltuğa geçip oturdum.
"Ne konuşuyordunuz siz öyle ? Ben gelince neden sustunuz ? "
"Birşey konuşmuyorduk havadan sudan topraktan ateşten falan işte"
"Noldu elementlere merak mı saldınız"
Betül yanıma gelip sarıldı bana;
"Canım sen bizi boşver de iyi misin sen neden böyle bir mallık yapmaya kalktın"
"Betül biraz daha sıkarsan sen öldüreceksin beni bıraksana" deyip bıraktırdım ellerini. Sonra hiç duraklamadan merak ettiğim soruyu sordum
"Beni kim kurtardı la"
"Ben kurtardım Cemre" diye atıldı hemen Cenk ayağa kalktı yanıma gelip elimi tuttu ve Betül e bakarak
"Ben kurtardım" dedi tekrar.
"Sen mi ? Emin misin belki yanlış hatırlıyorsundur. Eren yada ordan geçen başka bir süpermen kurtarmıştır" dedim inanmak istemeyerek.
"Cenk gider misin " dedi Betül ciddi bir tavırla. Cenk ayağa kalktı ve hiç bir şey söylemeden çekip gitti.
"Niye öyle dedin çocuğa şimdi"
"Yılışık çünkü!"
"Bir dakika ya sen elimi tuttu diye Cenk i mi kıskandın"
"Cemre sana birşey söylemem lazım"
"Dinliyorum kankitoşkocuğum"
Tam birşey diyecekti ki kapı çaldı. Doğalgazcı gelmek için bu saati bulmuştu ve hiç iyi yapmamıştı. Betül faturayı alıp Türklerin %90 ının yaptığı gibi magnetle buz dolabına yapıştırdı. Geldiğinde devam etmesini söyledim ama hemen konuyu geçiştirdi. Eve gidiyorum diyip çıktım.
Betül ün anne ve babası bir trafik kazasında öldüğü için tek başına yaşıyordu. 15 senelik arkadaşlığımız var tek çoçuk ama ona bir kardeşin yokluğunu hiç bir zaman hissettirmedim. Çok depresife bağladım ya ben 22 yaşında ama hala içindeki çocuğu yaşatan bir kızım alışkın değilim böyle konuşmaya(!)
Eve vardığımda kimseye bişey söylemeden odama gitmeyi ve bu yorgun günün ardından dinlemeyi planlıyordum. Ta ki midem 'yemek ye artık beni düşünen yok burda' der gibi sesler çıkarana dek. Mutfağa gidip filmlerde ki gibi daloptan nutella mı alıp odama gidebilirdim ama büyük ihtimalle ocağın üstünde duran mercimek çorbasını ısırıp içecektim. Çantamdan pembe tüylü anahtarlığımın ucunda sallanan anahtarımı çıkartıp kapıyı açtım ve açar açmaz Bisküvi kucağıma atladı.
Bisküvi benim oğluşum golden retriever 3 yaşında. hastalandığı için 1 haftadır veterinerdeydi. Tamam yemek yemekten hoşlanıyor olabilirdim hatta yemek yemeye aşık olabilirdim ama o yüzden adını bisküvi koymadım. Bisküvi yemeyi sevdiği için koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
aşktan vazgeçme
RomanceAşkla komediyi harmanlayıp birleştiren bu öykü hem güldürcek hemde küfür ettiricek gibime geliyor ama şunu unutmayın. 'Aşık olduğundan vazgeçmek zordur' lakin 'alıştığından vazgeçmek imkânsız'...