Her gün zihnimin derinliklerine misafir olarak gelen düşünceler var kurtulamıyorum gökyüzü bile yoruyor beni hem misafir dediğin ayda yılda bir gelir değil mi? Ben her gün ağırlıyorum misafiri, reddedemiyorum da hele ki yalnızlığımda gülüyorum da aslında benim en tecrübeli yanım da bu ama yalnız da sayılmam bir çok dost edindim hepsi kitaplığımda ama bu düşüncelerimi verene de kızgınım fakat bunu da bilmiyorum yani kimin verdiğini Tanrı mı yoksa kitaplar mı lakin kitapları bana veren de Tanrı değil midir ? Özlemler ile de anlaşamıyorum bu sende de oluyor mu ? Yani toprağa da kavuşamıyorum aslında dip dibeyim de söyler misin bana insan bağrına bastığı yarinin, karşılığı sence geri itmesi mi olur ? Bu sanki bizim kendimize her gün söz veripte yarına unutmamıza benzemiyor mu ? Çok saçma gelmiyor mu sana da bu yaşam? Ben mi deliriyorum yoksa bu görünen doğa sinsiliğine mi bürünüyor? Benim aklım almıyor artık ben mi deliriyorum yoksa yolumun dergahı mı kutlanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİZ
SonstigesMezar taşlarından yaptığım özgürlüğümün, rıhtımındaki tevakkuflar zihnimi körpe adalete yakıştırılmış bir yalan gibi ele alıyor.