yeşilliklerin içinden gelen yükselişlerin ardına saklanmak yozlaşmış kaderimin haberlerini aşmaktan farksız. Sanırsam ben bu yola çıkalı baya olmuş ama sanmıyorum bu yükselişte bu kadar zerafet içerisinde kalacağımı, hayli zaman oldu bu dağlara el atalı, hücremdeki zihnime taş atalı doğamın gereği bende kendimi bu sınırların ötesine sarsıyorum hayallerimi.
Hayallerle çıkarıyorum nesl-i Ala olmuş gemiyi, hele ki taşların yosunlaşmış kurallarında taşıyorum ahitlere sıkışmış delileri. Bir fidan emanet edildi bu toprağa, saygısızların en semasını doldurdu dostluğa, mecrasını kafilelerin zanaatına sardı ayrıca.
Tonlarca kök bıraktığı tanrıya savurdu. dostluk savaşını, kanadıyla yüzen edasını.
Elif gibi geçti zamanla insanları korurken anlamalıydı oysa
Savaştığı dostluğun insanlar için gereksiz olduğuna.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TİZ
De TodoMezar taşlarından yaptığım özgürlüğümün, rıhtımındaki tevakkuflar zihnimi körpe adalete yakıştırılmış bir yalan gibi ele alıyor.