Geri Dönüş 🛬

26.3K 311 10
                                    

Sonunda Türkiye'ye geri döndüm. Bunca zamandır hep bugünün gelmesini bekledim. Tam 5 yıldır yabancı ellerde istenilen eğitimleri almıştım. Mimarlık bölümünü bitirdim. Hem büyük bir şirkette staj yapıp hem de okulumu başarıyla bitirdim.

Gözümdeki güneş gözlüğünü çıkardım. Havaalanında etrafa bakarak ilerliyordum. Babam beni almaya gelecekti. Görünürde kimse yoktu.

Valizimi sol elime aldım. Havaalanı çıkışına doğru ilerlemeye başladım. Babam kapı çıkışında beni bekliyordu.

"Bay Sezin?" babam beni görünce hızlıca yanıma gelip bana sıkıca sarıldı. "Beni bu kadar çok özlediğini bilmiyordum, babam."

"Ne kadar zamandır görmüyorum, seni. Özledim, tabi." babamdan ayrıldım. Yanaklarına sulu bir öpücük kondurdum.

"Bende seni çok özledim, babam. Beni almayı unuttun sandım." babam küçük bir kahkaha attım.

"Küçük bir iş görüşmem vardı. Seni almayı unutur muyum hiç? Bak kimle geldim. İş ortağım Demir Beyle geldim." başıyla gösterdiği yere baktığımda bunca sene özlediğim yüzle karşılaştım. Bir insan hiç mi değişmezdi? Bu kadar yakışıklı kalmayı nasıl başarabiliyordu.

Kumral dağınık saçları, mavi gözleri, kısık bakışları, yeni çıkmaya başlamış sakallarıyla çok yakışıklı görünüyordu. Sanki gökten düşmüş gibiydi. Benim için çok özeldi. Benim görmek için gelmişti, kalbim boğazımda atıyordu. Yavaş adımlarla yanına doğru yaklaştım. Başını iki yana salladı, güzel gülüşüyle. Sağ elini kaldırdı. Elini es geçip boynuna sarıldım. Kimse umrumda değildi. Beş yıl geçmişti, çok özlemiştim.

Burnumu boyun girintisine gömdüm. Derin nefesle kokusunu içime çektim. Demir ellerini omzuma koyup beni kendinden zorla uzaklaştırdı.

Babam yanıma gelip kolumu tuttu. Beni kendine doğru çevirdi.

"Demir Beyi daha mı çok özledin?" babam gülümseyince bende zoraki gülümsedim.

"Hoşgeldin Ezgi." adımı onun ağzından duymak kendimi farklı hissettiriyordu.

"Hoşbuldum Demir Bey." babam kolunu bana doğru uzattı, Demir'e bakıp babamın koluna girdim.




Babamın ilerlediği arabaya doğru ilerledik. Demir şoförün yanına oturdu. Bizde el mecburu arkaya oturduk. Oysa ben Demir'i daha yakından görmek istiyordum. Özlemimi gidermek istiyordum.



"İş görüşmeniz merak ettim. İkiniz geldiğine göre önemli bir iş olmalı." Demir'in konuşmasını beklerken babam ondan önce davranmıştı.



"Önemli değil. Daha sonra konuşuruz. Eee anlat bakalım, Amerika nasıldı? Nasıl geçti son günlerin?" ön tarafta olan Demir'den gözlerimi alamıyordum. Hafifçe bizden tarafa dönmüş bana kaçamak bakışlar atıyordu.

"Ben burayı daha çok özledim. Okulu da zorla bitirdim. Hedefime ulaşmak için çok çalıştım. Bir an için buraya dönmek için." hedefim tabiki de Demir'di. Onun yanına yakışır, eğitimli biri olmak için bu kadar zorluğa katlanmıştım.




Babamın sorularına kısa cevaplar veriyordum. Aklımda kalbimde Demir'deydi. Devamlı bakışlarım ön tarafa doğru dönüyordu. Babam olmasaydı. Kesinlikle Demir'i bir eve götürebilirdim. Evi de kitlerdim, benden kaçmasın diye.




Demir başını diğer tarafa doğru çevirince görüş alanımdan çıkmıştı. Babam eline telefonunu almış bir şeyler yapıyordu. Sonunda bana sorular sormaya son vermişti.



Bende telefonumu elime alıp Demir'in numarasını buldum.



Siz: Çok özledim. Bence sende çok özlediğin için geldin.


Demir'in telefonundan bildirim sesi gelinde elimi yüzüme koyup gülümsedim. Demir mesajı okumuş olmalı ki dönüp geri doğru baktı.



Love: Hâlâ mı Ezgi?


Telefonumu sessize aldım, babam işkillenmesin diye.



Siz: Ne hâlâ mı? Seni seviyor olamam mı?




Love: Çocukça duyguların devam ediyor anlaşılan.



Siz: Bana ne demiştin hatırlıyor musun? Büyü ondan sonra duyguların aynı ise sana bir şans vereceğim.


Siz: Benim bildiğim Demir Bey sözünde duran bir iş adamıdır.


Siz: Ben büyüdüm ve duygularım hâlâ aynı.



Siz: Şimdi sıra sizde Demir Bey




Koca Adam +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin