▹ SAKAR MELEK ◃

⁶

"Öldükten hemen sonra beynin 7 dakika daha aktif olacağına inanılır ve 7 dakika içerisinde bütün hayatını yeniden yaşar gibi olursun. Bir nevi rüya gibi. Çünkü rüyada zaman esnektir. Peki ya şu an o 7 dakikalık zaman içerisindeysen? Şu an gerçekten yaşıyor olduğunu ya da eski anılarını yeniden canlandırdığını nereden bilebilirsin ki?"

Aklımdan çıkmıyordu sözleri. Olduğum yere çivilenmiş gibiydim. Biliyorum, bu şey bana çok oluyor ama yaşadığım hayat gerçek bir hayat gibi gelmiyordu artık. Ya dediği doğruysa? Ya yaşamıyorsam? Ya o 7 dakikalık zamanın içindeysem? Bu öldüğüm anlamına mı gelirdi?

Kafam allak bullak olmuştu. Saatler önce ne oldu, ne konuştuk, ne düşündüm? 

Mavi gözler aklıma kazınmıştı. Cody'nin koyu mavi gözleriyle örtüşüyordu gözleri. Tehditkar ama bir o kadar da emin bakışları içimi okumak istiyor gibiydi. 

Hiçbir şeyden emin değildim ama o gözler bana hiç olmadığı kadar tanıdık geliyordu. 

Tamam üzerinden saatler geçmiş olduğu için unutmuş ya da farklı hatırlıyor olabilirdim, balık burcuyum fakat kim evine kadar girmiş olan -hemde 2 kez- o katili unuturdu ki? Zaten onun hakkında bildiğim tek şey mavi gözleriydi. Ve Cody ile gözden kaybolmuş olan o çocuk tam bir katil profiline sahipti: Sinirli -özellikle de bana- , dediğim dedik ve ben merkezci. 

"Nereye bakıyorsun sen öyle?"

Jensen'ın sesiyle yerimden sıçrayınca Jensen'da biraz ürperdi ve koca gözleriyle bana bakmaya başladı. Jensen annemin arkadaşıydı. O gün, katil ilk evime girdiğinde, bize yardım eden oydu.

"Şey," diye kekeledim. "Hiç, biraz dolaşıyordum."

Yüzü anlayamadığım bir şekilde şefkate büründü. Elini omzuma koydu. Destek olmaya çalışır gibiydi.

"Sen neden geldin?" dedim, biraz samimi görünmeye çalışarak.

Bir an ne için geldiğini unutmuş gibi etrafına bakındı. Sonra elini havaya kaldırdı ve elindeki dosyaya baktı.

"Haa," dedi hatırlamış gibi. "Ben olay yeri incelemenin sonuçlarını getirmiştim."

Gözlerim kocaman açılırken dosyayı elinden kapmak için uzandım ama elini geriye çekerek beni engelledi.

"Hayır, Skylynn, avukatın bunu ilk annene vermem gerektiğini söyledi." 

Gözlerim mümkünmüş gibi daha da açıldı.

"Avukatım mı var benim?"

Derin bir nefes aldı. "Artık evet."

Sözler beynimde uçuşurken düşünmem için baskı yapıyorlardı. Anlamak çokta güç değildi. Avukatım olması için ortada gerçekten bir dava olması gerekiyordu. O halde evime giren kişinin ayak izlerinden kim olduğu tespit edilmiş olsa gerekti. Bu düşünce tüylerimi ürpertmişti.

"İçeri geçelim." dedi Jensen, düşüncelerimi bölerek.

Eve girerken az önce karşılaştığım katilimi ve dosyayı düşünüyordum. Ya yanılıyorsam? Ya o çocuk değilse?

Bilemiyordum kafam o kadar doluydu ki... 

Eve girdiğimizde ayakkabılarımı çıkarmak için durakladım fakat Jensen acelesi varmış gibi hemen çıkarıp içeri geçmişti. Annemin mutfaktan sesi geliyordu. Bir süre sonra buna Jensen'ın sesi de katıldı. Ne dediklerini algılayamıyordum ama tahmin etmek zor değildi.

Mutfağa gittikçe yaklaşırken sesler belirginleşmeye başladı.

"...zorunda değilsin. Başka bir isim söyleyebiliriz. En azından içi rahatlar."

Kapının ağzında durdum. Başka bir isim söylemek de ne demek? Katilim tanıdığım biri mi ki? Hem niye kendimi rahatsız hissedecek mişim? Bu sefer gerçekten huzursuz olmuştum. Hiç düşünmeden içeri daldım. Annem ve Jensen bana doğru döndü. Suratlarındaki ifade endişeli olduklarını yansıtıyordu. Bir süre ne yapacağımı şaşırdım. Yalan söylemelerine fırsat bırakmamalıydım. Ansızının Jensen'a doğru koştum ve elindeki belgeyi kaptım. Ardıma bakmadan evin içinde koşmaya başladım. En uygun yerin çamaşır odası olduğunu bildiğim için bodrum katına yöneldim.

"Sky! Hemen buraya gel!"

Annemin sesi kızgın geliyordu ama gerçeği öğrenmekten daha çok istediğim başka bir şey yoktu şuan.

Bodrum kapısını açtım ve direk kapıyı kapatıp kilitledim. İçerisi karanlıktı. Işığı yakmak için elimi duvarda gezdim. Parlak ışık içerisini aydınlatırken kapının yanına çömeldim ve elimdeki belgeyi zaman kaybetmeden açtım.

Bilmediğim kelimeler, anlayamadığım cümleler... Bir sürü kağıt, bir sürü kelime vardı burada. Ama dikkatimi çeken içlerinden sadece biriydi.

"...12 nolu inceleme sonucu: Olayın başlangıç yeri 20 m2lik oda. Suçlunun giriş yeri belli değil. Tek kişilik koltuğun arkasında ayak izleri bulundu. Suçlunun ayak izi ve saç teli alındı. 

Parmak izi:     ..'..'.''...'..'.''..'..'...

Saç teli analizi:  Siyah renk,     .',,'",,'.',,'.',,',,''',,'.',,,

DNA sonuçları negatif. 

Suçlu kimliği belirlenemedi..." 

Elimin titremesine mani olamıyordum. Bunun anlamı neydi? Ne demek suçlu belirlenemedi? DNA'sı varsa kimlik nasıl belirlenemiyor ki?

Kapının kulpu büküldü. Bir kuvvet kapıyı itmeye başladı. Kilitli olduğunu anlayınca zorlamayı bıraktı.

"Sky? Burada mısın tatlım?" annemin sesi şimdi endişeliydi. "Bak, Jensen, avukatınla ve polislerle konuşmuş. İzin ver, sana açıklasın."

Gözlerim sulanmış, dudaklarım küçük bir kız gibi ağlamam için teşvik edermiş gibi bükülmüştü. Hayır, ağlamayacağım. Ağlarsam bunu görebilir ve bundan haz duyabilir. Evet, şimdi de kafayı yedim. İnanın ya da inanmayın şuan bile beni izliyormuş gibi hissediyorum. Bu hissi uzun zamandır yaşıyorum zaten. Geceleri benim için gelen de o muydu acaba? Çünkü ne zaman yanımda olsa aynı his doluyor içime: korku. Tek hissettiğim bu.

"Tatlım hadi çık dışarı. Anneni endişelendiyorsun." sesi mi titriyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?

Gözyaşlaırm yanağımı ıslatmaya başlamıştı. Bir katilim vardı ve kimliği belirsizdi öyle mi? Peki bu insan olmadığı anlamına mı geliyordu? Tam bu sırada kelimeler aklıma hücum etti.

"Öldükten hemen sonra beynin 7 dakika daha aktif olacağına inanılır ve 7 dakika içerisinde bütün hayatını yeniden yaşar gibi olursun. Bir nevi rüya gibi. Çünkü rüyada zaman esnektir. Peki ya şu an o 7 dakikalık zaman içerisindeysen? Şu an gerçekten yaşıyor olduğunu ya da eski anılarını yeniden canlandırdığını nereden bilebilirsin ki?"

Peki ölü olan ben miydim yoksa o mu?

-

Kısa yazdığım ve geciktirdiğim için özür dilerim. Skylynn'in katil olduğunu düşündüğü çocuğun resmini Multi'ye koydum. Uzun uzun inceleyebilirsiniz. :) Skylynn için henüz bir kimlik belirleyemedim. Bilinmeyen biri olsun istiyorum. Fikriniz varsa belirtebilirsiniz. Benim açımdan çok iyi olur açıkcası :D