°1 BLM°

88 16 5
                                    

Buzul kızım ne oldu burda bu odanın hali ne

-" hoşgeldin sultan teyze odam da savaş başlattım

-" ne savaşı kızım

-" annem bu akşam eve iş arkadaşını çağırmış senin bir bildiğin vardır

-" evet kızım annen bu sabah söyledi akşam imza atacaklarmış iş ile ilgili beni de tembihledi seni hazırlayacakmışım

-" ben kendim hazırlanamıyorum sanki birde sana mi söyledi

-" her zaman ki annen işte kızım sen boşver anneni ne giyeceksin akşam için

-" bütün dolabıma baktım ama hangi elbiseyi giyeceğimi düşünemiyorum

Sultan teyzem otuzlu yaşlarında genç bir kadındı kendimi bildim bileli onun ellerinde büyümüştüm ve beni kendi kızı gibi görüyordu kendisi bir kere evlenmiş bir kadındı evlendiğinde ise genç bir kızmış ama evlendiği zaman bir çocuğu olmayacağını öğrenince de evlendiği adam onu bırakmış ve bir daha hiç evlenmeyi düşünmemiş.

-" kızım bak bu nasıl sende çok güzel durur sana çok yakışır

-" olur sultan teyzem ben duşa giriyorum sen bırak ben odamı toplarım

-" sen duşa gir kızım ben hemen odanı toplarım sende hazırlanırsın

-" sen nasıl istersen

Yatağımda oturacak yer kıyafetlerimden kalmayınca bende çalışma masamın sandalyesin de oturmuştum sultan teyzemin gösterdiği siyah etek ile beyaz gömleği kalktığım sandalyeme koymuş ve odamdan çıkmıştı

Banyo kapısının kapı kululubunu aşağıya indirip banyoya girmiştim girdiğim gibi üstümdeki herşeyi çıkartıp duşa kabine girip banyo yapmaya başlamıştım.

Üstümdeki beyaz bornozumla ela gözlü güzel tebbessümlü teyzemin sayesinde toplanmış yatağıma yatmıştım

Yattığım yatağımdan ben kalkmassam, sultan teyzem gelip beni kesin kaldıracaktı. akşam yemeği için bir dakika eğer gecikirsem hem beni hemde sultan teyzemi annem arkadaşı gittikten sonra azarlardı bunları düşünerek yatağımdan kalmıştım.

Tenimdeki su birikintilerini temizledikten sonra iç çamaşırlarını giymiş üstüne mavi tişört altınada siyah eşofman giymiştim banyo yaparken topuz yaptığım saçlarımı serbest bırakmıştım

Banyodaki çekmeden saç kurutma makinesini alıp saçlarımı kurutmaya başlarken biraz düşünüyordum.

Annem babam yanındayken nasıl bir kadın olduğunu merak ediyordum. Annem babam öldükten sonra mi böyle olmuştu? annem sert bir kadındı ve disiplinliydi iş konusu olduğu zaman çok titiz davranıyordu ama kızına karşı öylemiydi ? Değildi, annnem bana karşı hiç bir zaman sorumluluklarını bilen bir ebeveyin olmamıştı . Onun hayatı işti işten başka bir şey görmezdi hiçbir şey bana kendi hakkında anlatmamıştı annem hakkında bir şey bilmiyordum sadece annemin çok ünlü biri olduğunu ve benim evde tek kızı olduğumu bunlardan başka hiçbir şey bilmiyordum ben bunları biliyordum annnem hakkından peki annem benim hakkımda ne biliyordu .

Annemin benim hakkımda bildikleri .

1. 17 yaşında olduğumu biliyordur .
2. Lise 3.sınıfa gittiğimi .
3. Kendi zoruyla bir süreden sonra şirketin başına benim geçmemi istediği için moda tasarım bölümünü okuduğumu
4. Bir gün bile kutlamadığı doğum günümü biliyordur.

Annem'in benim hakkımda ne bildiği yönünde tahminlerim bu yöndeydi .

Saçlarımı kuruttuktan sonra pirize taktığım fişi çıkartmış koblosunu katladıktan sonra aldığım yere koymuştum banyo da bir isim kalmadığı içi bonyo kapısını çıkarken kapatmıştım sandelyemin üstünde duran kıyafetlerimi alıp tekrar banyoda üstümü değiştirmek için gidiyordum .

******

_" İnsanların sorduğu sorulara cevap vermiyorsun ,sana biri soru sorduğunda onu bin pişman ediyorsun .
neden böyle yapıyorsun buzul neden ! Sana tek bir şey söylüyorum oda babana çok benziyorsun aynı baban gibisin oda böyleydi senin gibi insanları kendisinden soğuturdu

_" anne ben hiç bir şey yapmadım sorduğu sorulara cevap verdim yarın okulum olduğunu sende benim kadar iyi biliyorsun bende izin isteyip sizin yanınızdan ayrıldım sizinle geç saatte kadar ayakta kalamazdım ya

_" bana bir daha sakin cevap verme buzul anladın mi beni sakin

Annem odamdan çok sınırlı bir şekilde çıkmıştı benimle konuşurken beni küçük kitaplığımın arasına sıkıştırmış sadece söz ile kalmayıp sırtımda ki kendisin ait olan yaralara bir tanesini daha eklemişti sözle kalmıyordu dövüyordu sırtımda kaç tane yara açmış sayısını o bilmiyordu ama ben hiç unutmuyordum çünkü o yaralar kabuk bağlamıyordu hep bir yenisi daha ekleniyordu nasıl sayabilirdi ki nasıl sayabilirdim yeni yaralar nasıl sayılırdı yaralarında bir sayısı olurmuydu var mıydı ?

Küçük kitaplığımın arasından kalmıştım gömleğim yırtılmış bacaklarımda ise yerde sürtüğü için kızarıklar olmuştu.oturduğum yerden kalkıp yorulmuş adımlarla banyoya gelmiştim. üstümdeki bütün kıyafetleri çıkartmış duşa kabine girdiğim zaman suyu açmıştım vücudumda neresinde bir yeni yara açıldığını belli ediyordu sırtım da yanmalar oluyordu su nereye giderse orada ki yer yanıyor ve açıyordu bacaklarımdaki kızarıkların olduğu yerler kendilerini belli ediyordu benim canım yaralarımdan daha çok yanıyordu belki yaralarım kabuk bağlardı ama benim yanan canım kabuk bağlamazdı.

Duşa kapinden çıktıktan sonra bornozumu giymiş ve banyodan çıkmıştım yatağımın tam yanında duran giysi dolabımın önüne geçip siyah bir pijama takımı ve tam tersi beyaz iç çamaşırlarımı alıp açtığım dolap kapağını kapatmıştım bornozumu çıkartıp sandalyenin üzerine attıktan sonra dolaptan çıkardığım kıyafetlerimi giymeye başladım saçlarımda ki havluyu daha sıkı bir şekilde sarıp yatağıma yatmıştım .

Yarından sonra okul yine açılıyordu yeni bir dönem tekrar başlıyordu yarının güzel geçmesi dileğiyle yorulan bedenim ve gözlerim uykuya yenik düşmüştü .



~Buzul~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin