~Buzul~

3.BLM

Merdivenlerden buğra uzun bacakları ve uzun boyu sayesinde hızlı iniyordu .ama benim buğranın yanında biraz kısa kalıyordum merdivenlerden hızlı bir şekilde inmeye başladığım zaman buğranın beni beklemesiyle yanına gelmiştim .

-" güzel kankam benimle kitap almaya gelecekmisin ?

-" gelmeyeceğim.

-" lütfenn.

-" meral teyzen kızar .

-" haberi bile olmaz sadece benimle kitap almaya geleceksin ,neden kızsın ki ?

-" Ahmet abi var ?

-" Ahmet abi beni çok sever biliyorsun .

-" bilirim bilirim çok sever .

Bahçenin ortasında durmuş beni bekleyen annemin her zaman okula özel biri olduğumu belli etmesi için Ahmet abi beni okuldan alıp eve bırakırdı .anneme istemediğimi ne kadar söylesemde beni dinlediğini düşünmüyordum.

Buğra ahmet abinin yanına gidiyordu bende yanındaydım Ahmet abi beni gördüğü zaman hemen tebbesüm etmiş ve arabaya binmek için arabanın arka kapısını açmıştı.

-" Ahmet abimm, canım abim biz bugün buzul ile kitap almaya gidebilirmiyiz ?

-" hayır buzul hanımın evine gitmesi gerekiyor .

-" kitap almaya biz gidelim sonra buzulun evine götürürsün .

-" meral hanım emri böyle buğra bey benim yapacağım bir şey yok .

-" meral teyzeme beni söylersin meral teyzem beni çok sever ve hiç benimle geldiği için buzul kızmaz senide azarlamaz

-" lütfen buğra bey ısrar etmeyin buzul hanım sizde arabanızı binebilirmisiniz? eve geç kalıyoruz .

-" lütfen Ahmet abi izin ver belki bende alırım

-" olmaz buzul hanım

-" sana bir tane kitap kitaplığımdan versem .

-" anneniz duyması geç kalmayalım .

Ahmet abi teklifimi kabul ettikten sonra arabaya buğra ve ben binmiştik buğra gitmek istediği yeri söyledikten sonra araba buğranın verdiği konuma göre hareket etmişti.

Ahmet abi otuz otuzbeş yaşlarında yakışıklı biriydi şimdiye kadar Ahmet abi hakkında bir bilgiye sahip değildim çünkü çok fazla konuşmayı sevmezdi. sadece bir kaç kere kitap alırken konuşuyorduk yada bazen kendi kitaplarımdan kendisine veriyordum.
Trafiğin biraz yoğun olduğu yoldan gidiyorduk ,buğranın verdiği yer büyük bir kütüphaneye aitti .arabayı kütüphaneye yakın bir yere park ettikten sonra Ahmet abi ,ben ve buğra arabadan indik .

Kütüphane giriş yaptığımız zaman çok büyük ve çok geniş bir yerdi bu yüzdende içinde sayısız kitap vardı ve her bir kitap rafı doluydu ve sadece bir kat yoktu kütüphane üç kattan oluşuyordu.

-" çocuklar ben aşağı katta iniyorum son kez sizi uyarıyorum fazla oyalanmak yok!

Ahmet abi aşağı kat merdivenlerini inerken bize omzunun üstünde bize bakmadan bizi uyarmıştı . Bu uyarıyı karşılık Buğra cevap vermişti .

-" anladık Ahmet abi oyalanmak yok .

-" Buğra hadi gel kitap bakalım bekleme orda

-" gelmeyeceğim ağaç ol bekle orda

-" iyi be gelme

Arkamı dönüp kitap raflarına bakmaya başladım, bazı kitaplar çok eskiye ait olduğu belli oluyordu .görüntülerinden sayfalarını yıpranmış ve sararmış hallerinden belli oluyordu . bir eski kitap kapağına bakmadan sayfalarını dikkatli bir şekilde açmıştım kokusunu içime çektiğim zaman çok güzel kokuyordu bu kokuya bir isim vermek gerekirse bu koku zamanın kokusuydu kaç kişinin okuyup bıraktığı başka birinin okuması için ne kadar beklediğini anlatan bir kokuydu aldığım kitabı tekrar eski yerine koyduktan sonra başka bir kitap bulmak için kitap raflarına bakıyordum .