15. Mekan

390 42 37
                                    

İyi okumalar...


"Ah, Hyunjin orada işte. Hyunjin!" Onlara el salladı siyah saçlı çocuk. Yanına varmak için kalabalık bir insan denizini geçmeleri gerekmişti. "Selam. Naber?" dedi Jimin ona yaklaştıklarında.

"Selam. Sizden naber? Yongbok sahneye çıkmak üzere, tam zamanında geldiniz." Taehyung gülümsedi ona başını sallarken. Bu arada Hyunjin, gelen diğer ikiliyle tanıştı. "Çıkıyorsunuz, değil mi?"

"Aslında henüz flört ediyoruz. Çıkmaya başlamadık." diye yanıtladı Jungkook onu. Durumdan mutlu görünmüyordu. O sırada sahnede Felix ve tanımadıkları grup üyeleri belirdi. Bir basçı, bir baterist ve Felix vardı. Derin sesiyle şarkıya girdiğinde basçı kız da ona eşlik ediyordu. Hyunjin Jimin'e yaklaştı yavaşça, o çocuğu sevmişti.

"Baterist Daesung, çok fazla muhabbetimiz yok. Pek tanımıyorum onu. Ama basçı Doyeon kafa kızdır, seversiniz." Jimin işaret edilen kıza baktı. Sahnede Felix'le uğraşmayı seviyor gibi görünüyordu çünkü çalmadığı zamanlarda ona sataşıyordu. Açılış şarkısını bitirdiklerinde sahneden atladı Felix. Jimin onun masalarına doğru ilerlediğini fark etmişti.

"Hey, hoşgeldiniz. Doyeon'la tanışın. Doyeon, bunlar Jimin ve Taehyung. Ee, şey..." diye duraksadı diğer ikiliye bakarken. Hyunjin kolunu Yoongi'nin omzuna atmış Jungkook'u gösterdi.

"Jungkook'la Yoongi. Yoongi üst dönemimiz, Jungkook bizim dönemden." Felix onlara başıyla selam verdiğinde Doyeon uzun boylu çocuğa yaklaşmış, kısık bir sesle konuşmuştu.

"İlişkisi olanlara yavşamadığım için şanslısın Jungkook çünkü kasların tam benim boynuma göre." Jungkook Yoongi'nin çatılan kaşlarına baktı. Ardından dudaklarını araladı.

"İlişkim mi varmış? Birileri sadece takılıyoruz dedi bugün bana ama." Doyeon kaşlarını gelen kaosu sezerek kaldırdı. Ancak Yoongi kolunu Jungkook'un beline sarmış ve homurdanmıştı.

"Çıkıyoruz biz. Sevgiliyiz. Sevgilim o benim, ilişkisi var gayet de. Yürümezsek sevinirim." Karşısındaki kız surat asacak gibiydi, oysa alay ediyordu.

"Of, çok salaksınız be. Neyse sahnemiz var. Lix, go go! Vedalaş artık manitanla!" Emir veren bir edayla söylenip gittiğinde Felix elini Hyunjin'in kolundan çekmişti.

"Manita demesene şuna! Şımaracak bir de." Doyeon'a isyan etmişti ama dudaklarını Hyunjin'in yanağına dokundurmaktan da geri kalmamıştı. Hyunjin sırıttı onun bu sözleriyle eşleşmeyen hareketine.

"Cidden çıkıyor gibisiniz." diye mırıldandı Jimin. Omuz silkmişti çocuk. Biraz daha köşeye kıstırıp hislerini söyletecekti, zira Hyunjin buna yetecek kadar çok içmişti, ama Doyeon'un yüksek sesli vokali ortamı dağıtmıştı. Bu sefer sevgilisine yanaştı usulca. "Hey."

"Hey güzelim." diye yanıtladı Taehyung onu kollarının arasına çekerken. Jimin sahnede gitarını konuşturan kızı işaret etti.

"Ya Doyeon Namjoon'la çok iyi olmaz mı? Hani sizin bölümdeki şu daddy material olan çocukla?" Taehyung onun tarif edişine kaşlarını kaldırarak yanıt verdi.

"Bu daddy material konusunu sonra konuşuruz da Namjoon biraz kink işlerine ilgili birine benziyor ya, emin misin olabileceklerinden?" Bu sırada mikrofondan Doyeon'un sesi yükseldi.

"Boğulma fantezisi olanlar el kaldırabilir mi?" Jimin şok içinde fısıldadı.

"Birbirleri için yaratılmışlar resmen." Taehyung bu cümleye sırıtırken Jungkook hepsinin duyabileceği bir tonda konuştu.

"Seol-ah değil mi şu?" Giriş kapısını buldu Jimin'in bakışları. Arkadaşının bu akşam çalışacağını sanıyordu. Kız şimdi kapıda Changkyun'la belirivermişti. Çocuğun kolu Seol-ah'ın belini sarıyordu ve Jimin onların sonunda çıkmaya başladığını fark etti.

God Damn ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin