AMOR | TAELICE

0.6

~Düzenlendi~

Taehyung

"Tae dedim sana!"

Adımın üçüncü kere söylenmesiyle gözlerimi açıp, tepemde ki iki elini beline koymuş kafasını sol tarafa yatırmış bana bakan Jin hyunga baktım.

"Hmm?"

Çıkardığım sesle nefesini dışarı verdi.

"Seni daha on dakika önce kaldırıp kahvaltıya gel demedim mi? Sende gözlerini ovalarken tamam geliyorum demedin mi? Ne ara tekrar uyudun be? Bir kerede de ilk seferde kaldırınca kalk be çocuk!"

Jin hyungun nefes dahi almadan arka arkaya söylenmelerine daha fazla dayanamayıp yatakta dikleştim.
Dün Hoseok hyungdan geldikten sonra Yoongi hyungla içki içmeye devam etmiştik. En son yatağa girdiğimde saat sabah beşe geliyordu.

Komodinin üzerinde ki saate baktığımda dokuzu geçiyordu. Jin hyunga sinirle bakıp banyoya yürüdüm. Ne diye kaldırmıştı beni bu saatte!

Tabi kapıyı açmadan içeri girmeye çalışınca kafamı doğal olarak kapıya vurdum.

Jin hyung arkamdan söylenerek gelip kapıyı açıp beni içeri itti. Bir süre gözlerimi her yerde gezdirip etrafı algılamaya çalışırken içeriden bağırdı.

"Beni dinle seni aptal! Geçen günkü gibi yine banyoda uyuma sakın gelip bir de seni orada uyandıramam! Duydun mu beni!"

"Duydum!"

Odanın kapısının kapanma sesi gelince duşun suyunu açıp ayarladım. Kıyafetlerimi çıkarıp suyun altına girip kafamı duvara yasladım.
Birden gözümün önüne dün Hoseok hyungtan çıkarken asansörün önünde karşımda duran Lisa geldi.

Gözlerimi aniden açıp suyun altından çekildim. Hatırlamaya çalışsam da sonrası yoktu.
Ne olmuştu ki sonra?

Sinirle suyu kapatıp duştan çıkıp belime havlu sardım. Elime bir havlu alıp saçlarımı kurulayarak odama geçtiğimde Jungkook odanın kapısını açtı.
Gözleri beni bulduğunda sinir bozucu bir şekilde sırıtıp kaşlarını indirip kaldırdı.

"Hyung? Yardım lazım mı?"

Dolaba yürürken ters bir şekilde ona bakıp kapakları açtım. Elime gelen siyah tişört ve gri eşofmanı alıp altta ki çekmeceyi açtım.

"Evet. Mesela odamdan çıkabilirsin"

"Sen bilirsin. Kendin kaybedersin"

"Niye geldin?"

"Jin hyung tekrar uyuyup uyumadığını kontrol etmemi istedi. Seni bekliyoruz hadi"

Kapıyı kapatıp çıktığında üstümü giyip saçlarımı kuruladım. Biraz nemli kalmıştı ama yaz ayında bir şey olmazdı herhalde.
Odadan çıkıp salona girdiğimde Jin hyung elinde ki içinde ramen olan kaseyle dikkatlice televizyon izliyordu.

Masaya gidip Namjoon Hyungun yanına oturduğumda gözlerini bana çevirdi.

"Seni bekledim ama gelmeyince yemeye başladım"

"Bekledin mi? Üçüncü kasen be o"

Yoongi hyungun alayla konuşmasıyla sinirle ona baktı.

"Acıktım ne yapayım yani!"

Gülerek elime yemek çubuklarını aldım. Daha yemeye başlamıştım ki dün olan tüm her şey gözümün önünden geçti.
Dudaklarımı dişleyip gözlerimi yumduğumda sessizce küçük bir küfür savurdum.
Tanrım umarım gece gördüğüm rüyadır onlar.