AMOR | TAELICE

1.2

~Düzenlendi~

Bundan önceki bölümü yayınladığım zaman Blink kategorisinde 3. sıradaydık ve hala da öyle. O kadar mutlu oldum ki anlatamam. Bu bölümde benden size bir hediye

••••••••••

Gece boyu yapabildiğim tek şey bir sağa birde sola dönmekti.

Taehyung saolsun dün gece yüzünden uyumama engel olmuştu ve şimdi nasıl yanına gideceğime dair hiçbir fikrim yoktu.

Az önce de kapının önüne gelip yemek için beni çağırmıştı.

Gergince üzerimi değiştirip odanın kapısını araladığımda salondan televizyon sesleri geliyordu.
Bir süre durup nefesimi derince verip kapıdan çıktım.

Salonun girişinde durup içeri baktığımda arkası dönük bir şekilde masanın önünde duruyordu.

En iyisinin onun yaptığını yapıp dün bir şey olmamış gibi davranmak olduğuna karar vererek omuzlarımı dikleştirip yanına gittim.

Arkasını dönüp yüzünde oluşan kocaman gülümsemeyle bana baktığında ne yapmam gerektiğini kestirememiştim.

"Günaydın. İyi uyuyabildin mi?"

Emin ol çok iyi uyudum evet.

Gülümseyerek kafamı olumlu anlamda sallasam da gözlerimi devirmemek için üstün bir çaba sarf etmiştim.

"Çikolatalı şeyler sevdiğin için sabah kalkıp kruvasan aldım sever misin bilmiyorum ama istersen başka bir şey de alabiliriz"

Büyük ihtimalle adını duyduğum anda gözlerimden çıkan kalpleri görmemişti.

"Teşekkür ederim"

Sırıtarak gidip masaya oturduğumda mutfağa gitti.

"Nasıl kahve içiyorsun?"

"Sade olsun lütfen"

Normalde sütlü kahve içsem de gergin olduğumda yada çikolatalı bir şey yediğimde sade içerdim.

Elinde iki kupa bardağıyla geldiğinde kendi bardağının üzerinde grup üyeleriyle olan bir resmi vardı.

"Fan hediyelerinden. Fan meeting de bir Army getirmişti tüm üyeler için. Hala kullanıyoruz"

Fanlarına verdiği değeri o karar yansıtıyordu ki evinin çoğu yerinde kullandığı süs eşyalarının çoğunun üzerinde fan ismi ve nereden geldiği yazıyordu.

Ama aralarında en güzeli kesinlikle televizyonun sol üstünde duran grup tablosuydu.

Üyeler sahnede fanları selamlarken her yerde küçük mor Army bomblar vardı.

O kadar güzel duruyordu ki kesinlikle aynı tablodan Blink versiyonunu alacaktım.

Kruvasanı elimle ortadan bölüp bir parça daha koparıp yediğimde ağzıma gelen çikolata tadıyla gülümsemeden edemedim.
Taehyungun gülen yüzü kahvemden içmemle tuhaf bir şekil aldı.

"Nasıl içebiliyorsunuz o şeyi?"

"Sen nasıl kruvasanın yanında lavanta çayı içebiliyorsan bende öyle içiyorum"

Telefonumdan gelen mesaj sesiyle Hanbin olabileceği heyecanıyla elime aldım. Dün söylemiş olmama rağmen ne mesaj atmış ne de aramıştı. Durumunu merak ediyordum.

Telefonun ekranını açıp Jennie unni ne zaman geleceğimi sorduğu soruyu görmemle yavaşça nefesimi verdim.

"Birinden bir şey mi bekliyorsun?"