4.1

515 51 17
                                    


~Düzenlendi~

AYOL ÖZLEDİM SİZİ...
Diğer bölümde yorumlarınızı okuyup hasret gidermek istesem de 7 tane yorumla pek bir uzun sürmedi.

💫💫💫💫💫💫

~Taehyung~

Telefonumu elimde sallamayı kesip koltuğa fırlattım.

Namjoon hyung her gün Lalisa dan haber alıp bana dönüyordu ama bu gün saat on olmasına rağmen hala aramamıştı. Dün akşam geç saatlere kadar Yoongi hyungla şirkette çalıştıkları için büyük ihtimalle hala yatıyordu.

O günden beri ne kadar yanına gitmek istesem de Namjoon hyung ona zaman vermemi söyleyip izin vermemişti. Ondan ayrı kaldığım her an resmen canımı yakıyordu. Jisoo dan Hanbinin yanına gittiğini öğrendiğim zaman öfke istemsizce her şeyimi ele almıştı.

Boş boş baktığım televizyonu kapatıp kafamı koltuğa yasladığımda zilin arka arkaya çalmasıyla kaşlarımı çatıp ayağa kalktım.

Zile basan kişi parmağını kaldırma zahmeti göstermediği için Yeontan rahatsız olup koşarak en arka odaya girdi.

Kapıyı açıp tam söyleyeceğim sırada ağlayan Lisa'yı görmek hiç beklediğim bir şey değildi.

Ağladığı için yüzü şişmiş, gözleri kıpkırmızı olmuştu. Dağılan saçları ve çektiği derin nefesleriyle birden bana sarıldığında önce bocalayıp içeri girmesine yardım ettim.

Ellerim belini bulduğunda uzun parmakları giydiğim gömleği sıkıyordu.

"Bebeğim neden ağlıyorsun?"

Burnunu çektiğinde dudaklarımı hafif terlemiş saçlarına batırdım.

Gömleğimi sıktığı parmaklarını gevşetip kollarını belime daha sıkı sardı.

Sinir ve korku içerisinde gidip gelirken istemsizce bir yerine bir şey oldu mu diye kontrol ediyordum.

"Aşkım benim. Küçük sevgilim. Ne seni bu kadar üzdü?"

Kafasını kaldırıp bana baktığında ağlamaktan gözlerinin beyaz yerleri kırmızıya dönmüştü. Sinirimi belli etmeye çalışmadan özlediğim yüzünü inceledim.

"Menajer Lee"

Burnunu çektiğinde elimi beline indirip yüzünü küçük küçük öptüm.

"Namjoon hyung söyledi. Haber alamıyormuşsun. Kötü bir şey mi oldu yoksa?"

Titreyen dudaklarını birbirine bastırıp tekrar burnunu çekti.

"Beni dolandırmış"

Bir anda söylediği şeyle dudaklarım aralandı.

"Ne?"

"Yeni bir ev alması için para vermiştim. Tüm parayı kumarda kaybetmiş"

Gözünden akan yaşları parmağımla nazikçe silip dudaklarımı bastırdım.

"Şirket ne yapmış?"

Ellerini yavaşça belimden çekip geriye gitti.

"Daha fazlasını bende bilmiyorum. Öğrenme niyetinde de değilim"

Yavaş adımlarla salona gidip tekli koltuğa oturdu. Yanına gidip önünde eğildiğimde bacaklarını kendine çekip kollarını bacaklarına sardı.

"Buraya neden geldiğimi bilmiyorum. Seni görmek bile istemiyordum. Ama buraya gelirsem her şey düzelecekmiş gibi hissettim. Sana o kadar kırgın ve kızgınım ki televizyonda seni görünce bile sinirden hemen kapatıyorum"

AMOR | TAELICEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin