AMOR | TAELICE

2.9

~Düzenlendi~

Bölüm boyunca Ikon I'm Ok şarkısını dinledim kesinlikle öneriyorum grubumun şarkıları birbirinden mükemmel....

"Ara vermeli miyiz?"

"Son şarkı kaydınıda alalım öyle"

Hanbin onaylarcasına kafasını salladığında fazlasıyla uzayan saçlarımı geriye atıp bilgisayardan yeni bir dosya açıp şarkının alt yapısını kaydetmeye başladım.

"Bu çok uzun sürecek biliyorsun değil mi?"

Oflayıp dudaklarımı büzüp ayağa kalktım.

"Kahve almaya gidiyorum istiyor musun?"

Masadaki dolu kahve kupasını gösterip kafasını iki yana salladı.

Günlerdir Ikon albümü üzerinde çalışıyorduk ve iki haftadır ne yurda ne de kendi evime gidebilmiştim.

Taehyungu en son Sbs töreninde görebilmiştim ama o zamanda bırak konuşmayı yan yana gelememiştik.

İşin tuhaf yanı ise kendi grup üyelerimi bile doğru düzgün göremiyordum.

Jennie unniyle de en son ödül töreninden bir gün sonra konuşmuş günün sonunda programı için yurt dışına çıkmıştı.

Chaeyoung kendi evinde kalıyor gerekmedikçe şirkete bile gelmiyordu.

Bu sabaha kadar Jisoo unniyi de görmemiştim ki o da beni görmeye değil çekimi olduğu için şirkete gelmişti.

Çalan telefonumla koridordaki kahve makinesine yaslanıp arka cebimden çıkartıp arayana baktım.

Taehyungun adı kalbimin hızlanmasına sebep olurken yanıtlayacağım sırada bir el koluma dokundu.

Yerimde sıçrayıp gözlerim grup menajerini bulduğunda telaşla düzelip telefonu sessize alıp arka cebime koydum.

"Burada ne geziyorsun? Yapım odasında olman gerekiyor"

Gözlerimi devirmemek için verdiğim müthiş çabayı kaybederek ukala tavrımın bedenimi ve dilimi ele geçirmesine izin verdim.

Kollarımı göğsümün altında bağlayarak kafamı sola yatırıp önümde duvar gibi dikilen Choi'ya kıstığım gözlerimle baktım.

"Zaten günlerdir yapım odasından çıktığımız yok. Bu sebeple kahve almaya gelirken sana sormamı bekleme"

"Ama sorman gerektiğini en iyi sen biliyorsun"

"Yaptığım her işten haberdar olman gerektiğini mi düşünüyorsun gerçekten? O kadar önemli biri misin ki?"

Yüzünde tek bir mimik kıpırdatmadan bana öylece baktığında gerilmeye başlamıştım.
Kesinlikle duygularını ifade eden biri değildi.

Arka cebimdeki telefon tekrar titrediğinde umursamadan kahve makinesinde ki hazır olan kahvemi alıp yanında geçtim.

"Bu lafları söyleyecek durumda olmadığını çok iyi biliyorsun"

Her ne kadar yüzü duygularını belli etmesede sesi ne kadar sinirli olduğunu çok açık ele veriyordu.

"Bu gün seninle ilgili küçük bir toplantı olacak ve tahmin edersin ki ana konusu Kim Taehyung. Toplantıdan önce benimle böyle konuşuyor olman gerçekten çok kötü oldu"

Sinirden elimdeki karton bardağı sıktığımda içinde olan sıcak kahve tüm elime döküldü.

Umurumda olmadan bardağı yere atıp az önce çıktığım yapım odasına tekrar girdim.