teacher's pet

28; real happiness

ben sinava girmeden bolumu attim sanmisim ama uyuyordum yeni uyanmistim. sanirim ruyamda bolumu attigimi gordum..

keyifli okumalarr.

•

chan'ın göğsünde uzanırken güneş odayı doldurmuştu. kendimi bu evde ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordum.

dün eve geldiğimizde bayan lee, chan'ı görmüş ama benim yüzümdeki gülümsemeyi de görmüştü. bu yüzden iki parmağını dudaklarının üzerine fermuar çeker gibi çekmiş ve bizi görmemiş gibi mutfağa geçmişti.

başımı kaldırıp ona baktım. burnumun ucuna bir öpücük kondururken saçlarımı okşamaya devam etti. onu hak etmek için ne yaptığımı bilmiyordum ama iyi ki benimleydi.

"ne zaman geri dönüyorsun?" aklımdaki soruyu dile getirince istemsizce yüzüm asılmıştı.

"yarın." bunu duyunca bakışlarım gözlerinden boynuna düşmüştü. bunu fark edip saçlarıma bir öpücük kondurdu. "seninle beraber."

"nasıl?" şaşkınca başımı kaldırıp ona bakmıştım. bu tepkime gülümsemiş ve çıplak belimde gezinen eliyle beni kendine çekmişti. "babanla konuştum. bu yaptıklarına bir tek benim engel olacağımı söyledim. baya kızdı tabi, çok sinirliydi ve biraz benden sinirini çıkardı ama daha fazla skandal çıkarmaman için onayladı. bende ona dikkat edeceğimize ve birlikteliğimizi gizli olarak yaşayacağımıza söz verdim."

"gerçekten mi? bize izin verdi mi?" gülerek başını salladı. çıkan gamzesine bir öpücük kondurdum ve sarıldım. geri çekilip gözünün altına baktım. kapatıcıyla kapattığı için önce anlamamıştım ama gece duş aldıktan sonra kapatıcı akmıştı ve hafifçe belli olan morluğu fark etmiştim. ama canını sıkmamak için sorgulamamıştım. canını acıtmadan dudaklarımı bastırıp geri çekildim. "seni seviyorum."

"bende seni seviyorum bebeğim." birbirimize gülümsedikten sonra kalkmış ve üzerimizi giyinmiştik. ona burada gezdirmek istediğim yerler vardı ve hazır bir günlük fırsatımız varken onunla gezmek istiyordum.

akşama kadar gidebildiğimiz her yere gitmiş ve akşam onu yemek için yemekleri çok lezzetli olan bir restorana götürmüştüm. bana da biraz yedirmişti. sonra da eve geri dönmüş ve salonda otururken beraber film izlemiştik. bayan lee bana iyi geldiği için bitki çayı yapmış ve chan'a da kahve vermişti.

birlikte filmi izlemiş ama çok beğenmemiştik. bu yüzden hakkında çok konuşmadan televizyonu kapatmış ve odaya girmiştik. uzanırken yine başını göğsüme koyup belime sarılmıştı. "sayende uyuyabiliyorum artık. ama sadece seninleyken."

"o zaman çocuk gibi seni hep böyle uyutmam gerekecek, hm?" onaylar bir mırıltı çıkarmıştı ve sesi çok tatlı gelmişti. saçlarını öpmüş ve her zamanki gibi saçlarını okşayıp onu uyutmuştum. uykuya daldığını görünce bende gözlerimi kapayıp uyumuştum.

—

sabah lucas ve mark gelmişti. bizi gönderirken mark bana döndü. "böyle gelip gitmelerine alıştım ama artık gidip mutlu olacaksan da tamamen git. bir dahaki gelişiniz umarım ziyaret veya gezmek için olur."

ona sıkıca sarılıp geri çekildim. lucas ile de sarıldık. chan onlara sarılırken jaehyun gelmişti. araba yanımızda durunca jaehyun ile beraber bir çocuk daha indi. gelip bana sarıldığında bende ona karşılık vermiştim. burada geçirdiğim güzel zamanlarımın çoğu jaehyun sayesindeydi. geri çekilip bana baktı. "beni sadece eski sevgilin olarak görme. arkadaşın olarak da buradayım. üstelik turnayı gözünden vurmuşsun. git ve mutlu ol."