ben buraya bolum atip gitmistim aslinda ama bir sorun olusmus ve gitmemis hatta buraya yazdiklarim falan gitmis komple. bu wattpad beni sevmiyor gercekten..
keyifli okumalarr.
•
mezun olmamın üzerinden iki ay geçmişti. babam chan ile olan ilişkimizi kabul etmişti ve bazen onda kalmak için bahane uydurmak yerine direkt söylüyordum. içten içe sinirlense bile izin veriyordu.
chan tekrar açılan okullarla beraber derslerine başladığında, ben birkaç kez onu ziyaret etmiş ve yine her zamanki yerimizde buluşmuştuk.
ama artık böyle boş boş durmak istemiyordum. günlerim çok sıkıcı geçiyordu. sınavda yüksek bir puan almış ve çoğu bölümü kazanmıştım. ama istediğim şey üniversite bölümlerinde değildi. başta istemesem bile, şu an model olmak aklımdan geçiyordu ve böyle bir imkanım da vardı.
bu yüzden yemekte babamla bu konuyu konuşmuştum. arkadaşıyla haberleşip bana döneceğini söylemişti. boş boş yatmak bana göre değildi ve üniversitelerde dersler ile uğraşmak istemiyordum.
ertesi gün babam beni arayıp şirkete çağırmıştı. bende yanına gittiğimde burada dergi sahibi olan bir arkadaşıyla tanıştım. ünlü biriydi. adam beni süzmüştü. "gerçekten fiziğiniz modellerden daha iyi görünüyor bay kim. buna çok uygunsunuz."
gülümseyip teşekkür ettim. adamla konuşup bana ne yapmam ve nasıl ilerlemem gerektiğini anlama konusunda yardımcı olacaktı. bende onun dergi içi ve kapak çekimlerinde yer alacaktım. benim için de iyi olurdu.
stüdyosuna gittiğimizde çekimlerimizi yaptık ve hiçbir şey demeden devam etti. orada bedenime uygun olan birkaç kıyafeti giydiğimde bir kız gelip yüzüm parlamasın diye hafif bir makyaj yapmıştı.
çekimler bittiğinde gülümseyip yardımcı olanlara teşekkür ettim. üzerimi değiştirip tekrar o adamın yanına gittim. "bana karşı samimi olabilirsin. seungmin örnek olarak çektiklerimiz bile çok güzel. şunlara baksana."
monitörü gösterince bakıp başımı salladım. gerçekten iyi çıkmıştı. "yarın tekrar gel ve neyin üzerinde durmamız gerektiğine bakalım. yürüyüş, bakış ve mimiğe bakarız, tamam mı?"
onaylayıp teşekkür ettim. "teşekkür ederim.."
"ben junmyeon. istediğin gibi seslenebilirsin." gülümseyip başımı salladım. ardından bir kafeye gidip kahve aldık ve biri gelip yanımızda durdu. junmyeon ona dönüp dudaklarına bir öpücük kondurdu. resmen onu görünce gözleri parlamıştı. "hoş geldin sevgilim."
"hoş buldum, sen kim seungmin olmalısın." hafifçe başımı salladım. "çaylak dediğim, bizim yeni modelimiz."
"cidden mi? çaylak olamayacak kadar iyi ve güzel. umarım bizimle ve çalışanlarımızla iyi anlaşırsın seungmin, ben xiumin."
"tanıştığıma memnun oldum, umarım iyi anlaşırız." gülümsedi ve tekrar sevgilisine döndü. bende telefonuma baktım ve chan'a haber vermeyi unuttuğumu fark ettim. gün boyu aramış ve mesaj atmıştı. "benim kalkmam gerek, yarın görüşmek üzere. rica etsem örneklerden birkaç tanesini bana da atabilir misiniz?"
onlar da bana bakıp gülümsedi ve el salladı. hızla kafeden çıkıp chan'ı aramıştım. ilk çalışta açtı. "bebeğim sen neredesin? kaç saattir ne yapıyorsun? iyi misin? başına bir şey mi geldi?"
"sevgilim, sakin ol. iyiyim ve sana haber vermeyi unuttuğum için özür dilerim. ufak bir işim vardı."
"neymiş bu ufak bir iş? aklım çıkıyordu burada." gülümseyip önümde duran taksiye bindim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
teacher's pet
Fanficchanmin • lisenin bitmesine son iki ay kala geldiğim liseye baktım. cidden sadece babam yüzünden buraya gelmek zorunda mıydım?