Tatlı Kız ve Sırık

Hayır! Hayır!

Bir ay sonra
Aybüke Süheyla Hanım'ın bavulunu hazırladı.Bugün Süheyla Hanım yurt dışına çıkacaktı.Ömer bunu istemiyordu babası gibi olacağını düşünüyordu.Aybüke bunu bilmediği için neden Ömer'in bunu istemediğini düşünüyordu Süheyla Hanım oğlu ile vedalaşmak için odasına çıktı.

"Bana sarılmak yok mu?"

"Babam gibi olmayacaksın değil mi?"

"Sana söz veriyorum olmayacağım.Gel buraya."

Diyerek oğlunun kokusunu içine çekti.

"Hadi artık uçağı kaçıracağım."

Ömer'in annesinin yurt dışına çıkacağını duyduğunda beri yüzü düşmüştü şimdi ise gamzaleri belli oluyordu.

Bir saat sonra

Aybüke

"Sırık!"

Ömer

"Efendim tatlı kız?"

Aybüke

"Şu tabakları dolabın üst gözüne yerleştirir misin?"

Ömer

"Geliyorum"

Artık daha iyi anlaşıyorlardı Ömer tabakları yerleştirirken Aybüke telefonu ile uğraşıyordu.

"Neye bakıyorsun?"

"Haber gelmiş"

"Bakayım"

Dedi ve okumaya başladı.Okuduğu habere inanmak istemedi.Yavaş yavaşta gözyaşları akıyordu.Aybüke hemen yarım bıraktığı haberi devamını okudu.Ömer bu esnada duvara yumruklarını konuşturuyordu.Eli kanadı umursamadı.Aybüke telefonu masaya bıraktıktan sonra yere yığıldı.Ömer hemen onu hastaneye götürdü.Gözlerini açan Aybüke'yi fark eden Ömer:

"İyi misin?"

"Ben iyiyim ama sen..."

"Neden fenalaştın?"

"Be...be...ben babamı hatırladım babam kucağımda öl... öldü"

Ömer ne diyeceğini bilemedi.Telefonu çaldı.Okuduğu haberin devamını getiren hemşire aradı.Duydukları gerçek miydi?O uçak annesinin mezarımı olmuştu?
Gözyaşları sel oldu artık.Aybüke'nin iyi olduğunu görünce annesinin yanına gitti.Annesine son kez sarıldı.Son kez öptü.Yüzünü örtmelerine izin vermedi.

"Hayır! Hayır!O benim annem beni bırakıp gitmez"

Konuşamadı kelimeler boğazında dizildi adeta.

"Hani beni bırakmayacaktın hani babam gibi olmayacaktın.Söz vermiştin.Hepsi benim suçum sana izin vermeseydim bu olmayacaktı.Katilin benim."

Bir hafta sonra

Aybüke

"Ömer yemek hazır"

Ömer

"Sen ye benim canım istemiyor."

Ömer o günden sonra kendine gelemedi.Kendisini sürekli uykuya zorladı.

Aybüke

"Hadi bu sefer makarna yok."

Ömer gür sesiyle cevapladı.

"Canım istemiyor."

"Tamam o zaman tatlımı ye."

"Öff! İllaki yedireceksin."

Tatlıya uzandı.

"Nasıl?"

"Zehir"

"Hı...sende"

"Mutfakta ben daha şefim"

"Yap o zaman şefim"

Ömer'in bugün keyfi yerindeydi.Tatlıyı yaptı.

"Nasıl?"

"Fena sayılmaz"

"Doğru senin kadar tatlı olamaz"

"Eski halimize dönüyoruz"

"Ne yani bu halimi daha mı çok seviyorsun?"

"Her türlü gıcıksın"

"Pekala bulaşıklar senin"

"Şey bulaşığı şarkısız yapamıyorum ve telefonum kapandı."

Ömer onu anladı ve hiç düşünmeden telefonunu verdi.Aybüke şarkı dinlerken bir mesaj geldi.Aslında okumuyacaktı ama bunu başaramadı.

"Ömer sana inanamıyorum nasıl yani Aybüke'yi mi seviyorsun hani iddia için katlanıyordun."

Arkasından bir mesaj daha geldi.

"Ömer peki Nisan'a nolucak? Nisan buna ne diyecek?"

Öfkelendi.Hemen telefonu Ömer'e verdi.Ömer ne olduğunu anlayamadı.Aybüke'nin sertçe kapıyı kapattığında kendine gelebildi.

Yarın
"Hadi ama aç" ama Aybüke ısrarla onu reddetti.Ömer dayanamayıp Aybüke'nin evine gidip kapıyı çaldı.Aybüke camdan aşağı gelene baktı Ömer olduğu için kapıyı açmadı.Ömer onu görünce kapıyı sertçe çaldı.Aybüke kapıyı açtı.Fikrinden caymıştı.

Aybüke

"Ne var iki de bir?"

Ömer

"Seni özledim"

Aybüke

"Öyle mi?"

Ömer

"Napıcaksın tatlı kız?"

Aybüke

"Bak gör"

Diyerek kapıyı yüzüne kapattı.

Ömer

"Hadi ama Aybüke"

Aybüke Ömer'in yüzüne kapattığı kapıyı geri açtı.

Aybüke

"Git buradan!Git Nisan'a git!"

Ömer

"Tatlı kız anlatmama izin ver"

Sözünü söylerken Aybüke'nin izni olmadan evine girdi.

Aybüke

"Hey!Sana içeri gir diyen mi oldu?"

Ömer

"İçerdeyim artık"

Diyerek kendini koltuğa Aybüke ise karşı koltuğa oturdu.

"Neyi anlatacaksın?"

"Ben seni seviyorum"

"Hiç inandırıcı değilsin biliyor musun?"

"Nisan benim nişanlım"

Aybüke bunu duyunca yutkundu ama dik duruşunu bozmadı.

"Ee ne güzel işte size mutluluklar dilerim."

Ömer bunun üzerine hınzır bir gülüş attı.

Aybüke

"Komik bir şey olduğunu düşünmüyorum..Size mutluluk dilerim dedim"

Aybüke'nin bu iğneliyici lafları Ömer'in aslında yüreğini burkuyordu.

"Ben Nisan'ı sevmiyorum aksine ben seni seviyorum"

"Sana güvenmiyorum"

"Tatlı kız beni anla lütfen ben zorla nişanlandım"

"Sırf ben inanayım diye bu sözleri sarf ediyorsun"

"Bana güven"

"Sırık sana güvenmiyorum o kalın beynine sok bunu"

Diyerek Ömer'i def etti.