Alışveriş

37 6 2
                                    

Aybüke sinirden deliye dönmüş bir şekildeydi.Öfkesini bir şeyle bastırması lazımdı.Her kızın olduğu gibi onunda alışveriş ihtiyacı vardı bu durumlarda.Asel'i arayıp onunla beraber alışveriş yapmasını söyledi.Hazırlanıp çıktıktan sonra buluşacakları yere gitti.Asel ondan erken gelmişti.

"Bekletmedim değil mi?"

"Yok,hayır.Ben de yeni geldim."

"Ah hadi gel elbiseleri deneyelim"

"Ne derdin senin söyle bakalım"

Bir yandan sohbet ediyorlardı öte yandan bir alışveriş merkezine doğru yürüyorlardı.

"Ya Ömer'i bugün en az yirmi kere aradım ama ulaşamadım.Ulaşamayınca merak edip şirketine gittim.Sekreter ofiste olmadığını söyledi.Arkadaşım aradı.Ömer dedi başka bir kadınla kafede dedi.Ömer'e bu sefer mesaj attım.Seni bulursam helvanı kavurucağım diye."

Aybüke durdu nefesini toplayıp kaldığı yerden devam etti.

"Arkadaşımın dediği gibi bir kadınla kafede otururken gördüm.Şimdi yeniden gözümde canlandı tekrardan sinir krizi geçirmek üzereyim."

"Peki affedecek misin yoksa burnunu mu süreceksin?"

"Asıl ağabeyin beni affetsin"

"Ne demek bu?"

"Sırık'ın cüzdanı evde kalmıştı.Bende onu vermek için aramıştım lakin senin o uyuz ağabeyin beni küplere bindirince bütün parasını harcamak geldi içimden.O yüzden ağabeyinin parası olduğu için sorgulamadan canın ne istiyorsa harcayabilirsin."

"Aybüke inanamıyorum sana.Ya keşke bende böyle olabilseydim.Azad'ın bana yaptıklarından sonra hemen affetmiştim onu."

"Ne yaptı ki?"

"Ne yapmadı ki diye soracaktın galiba.Azad ile  tanıştığımız günü hatırlıyorum da gülsem mi ağlasam mı bilemedim."

"İlk karşılaşmanızı dinlememiştim.Şimdi sen söyleyince merak ettim."

"Rojhat ve Elfesya ilk misafir olarak bizi çağırmışlardı.Misafir olarak önce Azad gelmiş daha sonra da ben gelmiştim.O gün Rojhat ve Elfesya'nın işi çıkıp ağabeyin ile beraber kalmıştım.Çay getirirken ağabeyin bana bakınca elimden çaydanlık kaydı ve ağabeyin o gün yanmıştı.O an panikle bir şey yapamamıştım.Azad'da gıcıklık yapıp 'ne duruyorsun şaşkın ördek yardım et' dedi.Ha birde devamı var.Yardım ederken gömleğini yırttım.Azad'ı öyle görünce gözümü kapatmıştım.'Aç gözlerini' diyince 'olmaz çıplaksın'  diye itiraz ettiğimde kahkahalarla gülmeye başladı."

Aybüke onun bu sözlerine gülmemek için zor duruyordu.Ama dayanamayıp kahkahalara boğulması bir oldu.Aybüke'nin kahkahasını kesildi bir an.Ses duydular.İkisi aynı anda birbirlerine baktılar.Neye uğradıklarına şaşırdılar.Bir gitar sesi ve şarkı söyleyen biri.

"Bu bizim şarkımız"dedi Aybüke.

"Gitar çalan da Kahraman Romeo'm" gülümsedi Asel.

Şarkıyı dinlediler.Şarkının sonunu Ömer ve Azad şöyle bitirdi.

"Tatlı kıza ve Mavi Boncuk'a" alkış tufanı duyuldu.Aybüke ve Asel sesin geldiği yöne doğru gitmişlerdi.Gözleri birbiri ile buluşmuşlardı.

" Hangi güç sökebilir seni  yüreğimden
  Ellerin gözlerin her yerdeyken
Senden kaçtığımı sanarım
Oysaki yine sana sığınırım
Özellikle gelirim gecenin sonunda karşına
Aramızda hiçbir güç
Hiçbir ses girmesin diye
Çökerim dizlerinin dibine
Bedenim nefesinde hapis
Sadece susarım
Ben konuştukça
Bir tebessüm düşer yüzüne
Beni anlarsın hemde çok iyi
Ama yine de konuşmazsın
Bir ağırlık çöker göz kapaklarıma
'Ben gidiyorum 'derim
Hiçbir şey söylemez susarsın
Yüreğimi bırakarım sana
Ve son kez seslenirim
'Günahkarlarımdan dolayı
Beni affet ' "

Sarıldılar birbirlerine hemde sıkıca.Nefessiz bıraktı Sırık.Nefessiz kaldı Tatlı kız.Bir alkış tufanı yeniden duyuldu.Sırık tatlı kızı bırakınca gözlerini ayırmadan evlenme teklif edeceği pozisyonunu aldı.

"Benimle evlenir misin? Kadınım olur musun?"

Herkes evet diye bağırıyordu.Kalbim yerinden sökülecekmiş gibi atıyordu.Nefesim kesildi.Şaşkınlık içindeydim.Cevap veremeyecek duruma geldim.Sonunda dökülmüştü kelimeler:

"Evet, evet, seninle yaşlanmak istiyorum Sırık"

Tatlı Kız ve SırıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin