𝖳𝖮𝖪𝖸𝖮 𝖱𝖤𝖵𝖤𝖭𝖦𝖤𝖱𝖲卍 𝖷 𝖱𝖤𝖠𝖣𝖤𝖱!

𝐑𝐎𝐌𝐀𝐍𝐓𝐈𝐊 𝐒𝐄𝐍𝐀𝐑𝐘𝐎𝐋𝐀𝐑𝐈𝐍𝐈𝐙!

ft. ran, rindou, kakucho, sanzu

Tw: Fem! okuyucu fluff

sevgi ve şefkate nasıl tepki vereceklerini sorma isteği <3

꒰ KAKUCHO ꒱

televizyona bakan gözlerinizi dikkatle izliyor, gösteri devam ederken huzurlu kürelerinize yansıyan pikseller. kakucho sana dokunmaktan çekiniyor ama yakın olmak istiyor ama bunu nasıl söyleyeceğini asla bilemiyor.
Kanepede sakince sana yaklaşıyor, elini yumuşak bir şekilde senin koluna koyuyor ve parmaklarını yüzünde hareket ettirerek kaldırıyor.
parmaklarınla ​​yanaklarını kavramak için vücudunu karıştırırken ona gülümsüyorsun, kakucho burnunu boynuna sürtüyor ve boynunu somurtana kadar yüzünü aşağı doğru çeviriyorsun. "çok güzel" diye mırıldanıyor, ellerini kalçalarında gezdiriyor ve seni kucağına çekiyor.
"Seni asla bırakmak istemiyorum" kakucho, kucağında kıvranırken teninde gülümsüyor, "hepsi benim" kafası seninle hayatının nasıl olacağına dair sonsuz düşüncelerle dolup taşıyor ve bu onu çok fena yapıyor mutlu.
"sonsuza kadar benim ol?" Kakucho yüzünü çenenizden sıyırıp dudaklarını onunkinin üzerine bastırırken sırıtıyor, "bu nasıl cevap?" gülüşün dudaklarında dolaşıyor, "mükemmel."

꒰ SANZU ꒱

sanzu uysalca seni odadan odaya takip ediyor, seni kavrayışını kaybettiğinde parmakları gömleğini çekiştiriyor. Sen arkanı dönüp, utangaç bir şekilde kızarmış yanaklarını çevirmesini izleyene kadar ne kadar yapışkan olduğunun farkında bile değil.
"Beni bırakma" diye fısıldıyor, gözlerinin ruhunu yormasından kaçınıyor ve kollarını vücuduna sararak kendisini başıboş acılardan korumak için canını yakıyor.
"haru" yanaklarını kavradın, sıcak yüzünü senin seviyene çektin, "bunu asla yapmazdım" içini çektin, başparmağıyla yara izlerinin üzerinden geçirdin. "söz vermek?" diye mırıldanır, alnını sana yaslar ve sessizlik her iki bedeni de sarar, "Sana aşığım ve seni kaybetmekten çok korkuyorum."
"Hiçbir yere gitmiyorum güzel çocuk, tamamen seninim" yüzünün geri kalanını biberlemeden önce tenine bir öpücük kondurursun, sanzu göğsünde bir kıkırdama dalgalanmasına izin verir, "ne yapardım bilmiyorum meleğim olmadan" sanzu gülümser, dudaklarındaki o güzel yaralar parıldar.

꒰ RAN ꒱

"Meleğim?" Sorular yöneltti, vücudunu ön kapıdan içeri soktu ve kafasını her odaya soktu. İlişkiye zar zor üç gün kalmışken neden kendi evine değil de senin evine gittiğini anlamıyor ve seni çok istiyor.
"kızım nerede?" sızlandı, yatak odanızın son kapısını geri itti, sizi örtülere sarılmış halde bulur, bedeniniz uysal horlamalarınızın ritmine göre huzur içinde uyur. adım adım yaklaştı, uyuyan sevimli suratından çıkan cıvıltılarla seni rahatsız etmesin diye eliyle ağzını kapattı. kirpikleriniz çırpınırken kulaklarına kırmızı bir ton sürünerek yüzünüzü kaplayın "r-ran, ne yapıyorsun?" Soruyorsun, erkek arkadaşının daha yakına yürürkenki bulanık görüntüsüne gözlerini kısıyorsun.
"i-uh, sarılmak istiyorum" elini başının arkasına koydu, saçlarını düzeltti, koştu, yanaklarının ısındığını hissetti. "sarılmak mı istedin?" gözünüzü kırpıyorsunuz, yanınızda bir yer bulmak için kapaklarınızı açıyorsunuz. koş hemen yanındaki boş alana atlar, kollarını vücuduna sarar ve alev alev yanaklarını boynuna bastırır, "dokunuşunu özledim" diye fısıldıyor, seninle ilgili her şeyi ne kadar özlediğine dair kelimeleri mırıldanarak.
"çok tatlısın" saçlarının arasından kart yaparsın, alnına tüy gibi hafif öpücükler bırakırsın, "öp beni" koşarak yüzünü yukarı kaldırır, şakacı bir gülümseme dudaklarını çekiştirir.
Dudaklarını onun koşuşturan iç çekişlerine bağla, dudakların onunkiyle ne kadar mükemmel bir şekilde hareket ettiyse, açlıktan ölmek üzere olan bir duygu yakıp gidiyor. ve sonraki kelimeleri söylemek istiyor ama koşarak çok erken olduğunu biliyor, bu yüzden kalbi kelimeleri atarken şimdilik sessiz kalıyor, seni daha sıkı tutuyor ve bu anın asla kaybolmasını istemiyor.

꒰ RINDOU ꒱

rindou bir orta yaş krizi geçirdiğinden emin, resmi düzgün bir şekilde asamadığı için tamamen hüsrana uğradı. çerçeve yere düşmeden önce eğiliyor, bu sefer cismi tekmeleyerek çığlık atıyor.
erkek arkadaşının hayal kırıklığından bağırmasını dinlersin, her şey onu kızdırır, gözleri kıpkırmızı yanıp söner, duvara yumruk atmak üzeredir - yumuşak ellerin vücudunu sardığını hissedene kadar yumruğunu havaya kaldırır, yüzünü tonlu sırtına doğru çeker.
"n-ne yapıyorsun?" rindou kekeliyor, dokunuşunuzdan donuyor, "sana sarılıyor" kelimeleri sırtına doğru mırıldandı ve rindou yavaşça kollarını aşağı çekiyor, yüzünüzün sırtına daha çok bastırdığını fark ederek dondu.
ama sonra rindou erir, vücudundaki tüm eziyetli öfke hızla azalır, yerini senin kolların onu daha sıkı sıkmaya bırakır - rindou kendi elleri seni daha istikrarlı bir kucaklamayla sararken kendi etrafında döner. kalp atışının göğsünde yankılanmasına, kulağında uğuldayan derin seslere karşı koyamıyor - gözyaşları gözlerini çevreliyor "bana sarılmayı kesme" burnunu çekiyor, neredeyse vücudunu eziyor ama rindou olduğunda umrunda değil can simidiymişsin gibi sana yapışıyor.