5. Limon Ağacı

5.5K 589 491
                                    

Keyifli okumalar 🤍🎭🍋

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen.

5

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

5. Bölüm: LİMON AĞACI

İnsan kendisini ailesinin içinde fazlalık hissediyorsa eğer, bu topluluğa aile diyemeyiz. Olsa olsa kan bağı bulunan insanların zoraki bir araya gelişi olarak tanımlayabiliriz bunu. Ama şunu unutuyorum bazen, buradaki tek fazlalık benim. Geri kalan herkes gerçek bir ailenin parçaları.

Anneannem, dedem, Beste ve sevimsiz savcı.

Sevimsiz savcı bile bu ailenin bir parçası belli ki. Anneannem ona yer gösterip dedemin dibine oturttuğuna ve dedem de ona gülen gözlerle bakıp bir şeyler sorduğuna göre kan bağımızın olmadığı bir yabancı bile daha çok isteniyor bu evde.

"Ülkü," diye seslendi anneannem, "sen de otursana kızım. Hadi."

Başımı salladım ve dedemin karşısındaki koltuğa oturdum. Dedem beni görmemiş gibi yaptı.

Bir çöp torbası, kötü kokular yayan bozuk bir yemek gelmişti sanki salona. Rahatsızdı ama yok saymaya çalışıyordu.

Annem bu evde kendini nasıl hissediyordu?

Koskoca Mersin'de ailemin tek parçası annemden kalan o hatıra defteriydi. O defter de olmasa kimsesizdim burada.

O sırada kapı çaldı.

"Ben bakarım," diye fırladım yerimden. Zaten kaçacak yer arıyordum biraz da.

"Dur ben de geleyim," dedi anneannem. "Komşuları falan tanımazsın sen şimdi."

Anneannemle beraber hole çıktığımızda zinciri çekip kapıyı açmıştım.

Postacı bir paket uzattı bana doğru.

"Ülkü Çetiner," dediğinde merakla başımı salladım. "Size paket var."

Elindeki kâğıda imza atarken anneannem başımda dikilmiş, benimkine benzer bir merakla paketin içinden ne çıkacağını bekliyordu.

"Bizim eve pek paket gelmez," dedi heyecanla, kapıyı kapatınca. "Bomba falan olmasın kızım?"

Gözlerindeki endişe beni güldürdü.

"Küçücük paketin içine sığacak bomba yapmadılar henüz," dedim gülerek.

"Allah korusun," dedi anneannem. "Yapamasınlar da zaten!"

Bir yandan da beni çekiştiriyordu salona doğru, misafirlere ayıp olmasın diye.

Dedem sevimsiz savcının dizine vurup ona bir şeyler öğütlerken Beste'nin bakışları beni buldu.

"Aa, ne gelmiş," dedi heyecanla.

"Bilmem," diye mırıldanırken ben de koltuğun ucuna ilişivermiştim.

Gençlik Kumpanyasının Hatıra DefteriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin