Forever - Bajifuyu <3

17. Bölüm (FİNAL)

- Final -

Tw-smut içerir.

Rahatsız olacaklar lütfen okumasın.

-------------------&-------------------

Saat neredeyse 11 olmuştu. Yavaşça uzandığım yerden doğruldum ve kişisel işlerimi halletmek için banyoya yöneldim, kıyafetlerimi hazırlayıp giydikten sonra saçlarımı hafif taradım ve omuzlarıma dağıttım.
Anahtarımı cebime atarak evden çıktım, yan tarafta bulunan çiçekçiden sade ve hoş bir buket yaptırdım.
Özellikle chifuyu'nun gözlerinin renginde seçtim buketin içindeki çiçekleri.
Alkol satan ufak bir dükkandan tadı güzel olan bir içki seçtim.

Yavaş adımlarla chifuyu'nun binasına doğru ilerledim ardından dairesine yöneldim.

Kapısında Peke'nin bebeklik resmi asılıydı.
Zile bastım ve bir adım gerileyip beklemeye başladım.
Minik vücudunun çıkardığı minik adımlarının sesi kulağıma kadar ilişiyordu.
Kapıyı açtı ve minik gözlerini yavaşça bedenimde gezdirerek gözlerime ulaştı,
Ufak bir tebessüm ederek elimdeki çiçeği uzattım.

"Lan, gerek varmıydı buna ?"

"Evet, var. "

Ayakkabılarımdan kurtuldum ardından salona ulaştım ve koltuğa oturdum.
Chifuyu yavaş adımlarla yanıma geldi.

"Peke nerde ?"

"Sanırım odamda, neden sordun ?"

"Ona ufak bir hediyem var da."

"Ne hediyesi yine ne aldın ?"

"Ufak bir tasma pek önemli değil."

"Keisu- yani, baji gerek yoktu."

Kaşlarımı hafif çatarak ona döndüm ve hafif bir bakış attım.

"Ne oldu ?"

"Keisuke desene neden demiyorsun ?"

"Bilmem, demiyorum işte..."

Chifuyu'dan

Kaşlarını çatmış bana bakmaya devam ediyordu. Neden ağzımdan birden öyle çıktı bilmiyordum sanırım her gece gördüğüm garip ıslak rüyalar yüzündendi.

Adıyla inlemek geçmişti hep aklımdan fakat yanımda olunca bir başka oluyormuş.

"Chifuyu, Keisuke de !"

"Hayır, belki sonra."

Kaşlarını daha fazla bir çocuk gibi çattı ve bedenini bana doğru yaklaştırdı.

"Dermisin ?"

"Sonra..."

Ellerini yavaşça omuzlarıma koydu ve beni sırt üstü yatırdı. Üstümde durmuş bana bakıyordu.

"Baji napı-"

"Keisuke de."

Bedenini bedenime daha çok yaklaştırıyor neredeyse dudaklarıma yapışacak mesefaye getiriyordu tüm bedenini.
Ben mızmızlandıkça daha çok yaklaştırıyordu.