Savcı Kerim Sakin,emekli olduktan sonra memleketine döner. Sokak ortasında karısını öldürür. Kaçacağı sırada,izinde olan yüzbaşı Bulut'un göz hapsine girer.
Kerim savcı önde,Bulut yüzbaşı arkasında koşarken,yüzbaşının silahından çıkan kurşun,savcıy...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bir bakisin ölmem için yetecek, Anla Mona Roza,ben bir deliyim." ~Sezai KARAKOÇ~
Bölüm Şarkısı:Mahmut Çınar-Geldin
&&&&&&&&
Çise sabahın ilk ışıklarıyla açtı gözlerini. Bugün güzel bir gündü. O kadar olumsuzluğa rağmen,yüzbaşı elinden tutmuştu. Gülümsedi. Yerinden kalkıp banyoya ilerledi. Rutin işlerini halledip çıktığında,kapısı çalmıştı.
"Sabah sabah hayırdır inşallah."
Kapıya doğru ilerledi.
"Kim o?"
"Benim,Melike."
Melike'nin sesiyle hızla kapının kilidini açtı.
"Canım,günaydın."
"Günaydın Melike,bir şey mi oldu canım? Erkencisin."
"Tüm gece uyuyamadım. Bir kahve içebilir miyiz?"
"Tabi ki. Gel hadi."
İçeriye geçtiklerinde Çise merakla bakıyordu.
"Ne oldu?"
Melike,uykulu gözlerini Çise'ye dikti.
"Ben yanlış bir şey yaptım gibi hissediyorum. Tüm gece uyuyamadım. Ne yaptım bilmiyorum ve sürekli Derya'yı düşünüyorum."
Çise gülümsedi. Yerinden kalktı.
"Ben kahve yapayım."
Melike kaşlarını çattı. Odadan çıkan Çise'nin peşine takıldı.
"Çise,ben ne diyorum,sen ne diyorsun."
"Kahve içelim demedin mi?"
"İlk başta konuşsaydık."
Çise kahve makinesini eline aldı.
"Derya dün kötüydü."
"Nasıl kötüydü?"
"Nefes nefese ve ter içindeydi. Kapıda onu ilk gördüğümde ruh gibi olan suratı beni korkutmaya yetti."
