16♡

293 27 20
                                    

Yazar-chan'dan

İzuku kendini boşluğa bırakmış, hiçbirşeyi umursamadan ölümünü bekliyordu. Bu şekilde bitmesini istemiyordu. Hayata dair hiç bir başarısı yoktu şu zamana kadar. Yere daha çok yaklaştığını hissettiğinde şöye söyledi izuku;

"Sayonara..."

Ve sonra bedeninin yere çarpışını- hayır.

Yere düşmemişti. Bir süre sonra gözlerini açtığında havada asılı kaldığını fark etti yeşil saçlı genç. Ama bu nasıl olur?! Diye düşündü. Altındaki hava akımını hissetti. Ne yani rüzgar onu kurtarmış mıydı? Yere doğru yavaşça inişini ve soğuk çimlere oturduğunu hissetti izuku. Bir süre, baya uzun bir süre boyunca orda kaldı yeşil saçlı oğlan. Yaşadıklarına anlam veremiyordu. Yakınlarda insan yoktu. Yani herhangi biri özgünlüğünü kullanıp onu kurtarmamıştı. Ama kendisinin de özgünlüğü yoktu. İzuku kafayı yemek üzereyken katsuki izuku'yu ziyaret etmek için binalarına giderken bahçede yerde durmuş tuhaf bir şekilde sırıtan izuku'yu görmesiyle yanına koşmuştu.

"Hey! İzuku napıyorsun burda? Yağmur yağacak içeri girelim."

Yeşil saçlı oğlan bir süre sarışına baktı. Aklı darmadağandı. Sarışın elini yeşil saçlı oğlana uzattı. Yeşil saçlı genç elini tuttu ve ayağa kalktı. Ama yorgunluktan mıdır bilinmez sendeledi ve tam vicudu geriye doğru gidecekken rüzgar akımı tekrar onun düşmesini engelledi. Sarışın bir süre sessizce yanındaki gence baktı. Ve sonrada etrafa... Etrafta kimse yoktu. Kendi kendine kalkmadığını, rüzgârın verdiği esintiden anlamıştı.

"İzuku..."

"Kacchan sana bişey anlatmam gerek. Çabuk bizim eve gidelim."

"P-peki."

Koşar adımlarla izuku'nun evine geldiler ve izuku kapıyı kapatır kapatmaz hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Yerde diz çöktü ve kalbini tutarak ağlamaya başladı.  Katsuki ise yanında aynı şekilde diz çökmüş ve olayı idrak etmeye çalışırken boynuna dolanan kollarla kollarını karşısındaki gencin beline dolamıştı.

(Medyadaki gibi ama izuku üstte.)

Katsuki izuku'yu sakinleştirmeye çalışıyordu. Sonra aklına Shotou geldi. Bir haftadır konuşuyorlardı ve eyleniyorlardı. Katsuki cebinden yeni aldığı :) telefonunu çıkardı ve Shotou'yu aradı.

"Alo?"

"Pşt kanada bayrağı acil durum var. İzuku'nun evine gelebilir misin?"

"Evet tam da işlerim bitmişti de... Acil durum ne?"

"Sen gel bi. Ha bide gelirken izuku'nun sevdiği atıştırmalıklardan falan al."

"O iş bende kaptan... Arkadan sesler geliyor. İzuku ağlıyor mu?!"

"Evet! Hadi acele et kanada bayrağı sana ihtiyacımız var."

"Tamam tamam kapa."

Sonra sarışın telefonu kapattı ve kucağında uyuya kalmış oğlanı gördü. Nasıl bu hale gelebildi diye düşündü. Rahatsız etmemek için yerinden kımıldamadı katsuki.

Bir süre sonra kapının çalmasıyla izuku'yu koltuğa yatırdı ve kapıyı açtı.

"İzuku! İzuku nerde!"

"Sakin ol kanada bayrağı. İzuku uyuyo."

"Nesi var?"

"Ben yanına gidiyordum. Sonra binanın önünde çimenlerin üstünde oturduğunu fark ettim. Yanına gittiğimde tuhaf tuhaf sırıtıyordu. Yanına gittim onu kaldırdım ve tam gidecekken izuku geriye doğru düşecekken bir hava akımı izuku'nun düşmesini engelledi. Etrafta kimse yoktu. Benim özgünlüğüm de bu değil. İzuku yapmış olamaz mı diye düşünmedim değil doğrusu."

✧[tea garden]✧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin