25♡

68 11 1
                                    

Katsuki'den

Aradan günler geçti ve bu karı -adını bile bilmiyorum bana göre karı- ortalıkta yok ne bok yiyecek diye merak ediyorum. Sıradan bir biçimde okuldan çıkıyordum ki deku elinde ekranı kırılmış hatta üzerinden buldozer mi ne geçirmişler lan o ne ölye. Her neyse işte elindeki telefonla ağlamaklı bir vaziyette duruyordu.

Yanına gittim sordum:

"Ne oldu bu telefona anası ağlamış."

Bana döndü sulu gözleriyle.

"Hiç.. şey yere düşürdüm de..."

Ben hiç inanmadım tabi yere düşürse bu tepkiyi mi verir bu çam ağacı kafa.

"Yalan söylüyorsun telefona başka birşey oldu."

"Hayır yalan değil.. düşürdüm.. ekranı gitti o kadar sadece sorun yok.."

Benim sinir kat sayılarım artarken elinden tutup sürükledim bunu yurda kadar.

"K-ka-kach-!"

"Ya bi sus be!"

"Uhh-"

Yurda getirdiğimde odama getirip çantaları bir kenara attıktan sonra tutup duvara yapıştırdım deku'yu.

" Ouch-! Bu ne içind-"

Dibine kadar girdiğimde şokla kala kaldı ki konuşamadı bile zaten.

"Kimin ne yaptığını şimdi söylemezsen okulda savaş çıkarırım herkesin götünü bombalarım o yüzden söyle. Kim. Yaptı?"

Yutkundu yavaşça. Ardından gözlerini kaçırdı.

"Bizim sınıftan mı?"

"Imh.. hayır.."

"Nerden kim o zaman söylesene!"

Bağırmamla irkildiği için sesimi alçaltmaya karar verdim.

"Kim hadi söyle.."

Derin bir nefes alıp verdi. Gözlerini bana çevirdi.

"Monoma-kun yaptı.."

Vay kafasında kuş yuvası parçaladığımın sarışın şerefsizi.. ben bunun ağzına flüt sokup ta sokak sokak çaldırmaz mıyım şimdi.

"Anlat nasıl yaptı"

"yanımdan geçerken elime vurdu telefonu tuttuğum elime.. elimden kayınca da yeri boyladı işte.."

Parmaklarımı kıtlattım sinirle. Elimde kalacaktı bir gün bu emindim yani. Sakinleşmek adına nefes alıp verdim bende.

"Yaptırırız telefonu işlerini hallet mutfağa gel hadi."

Önünden çekildiğimde "mhm" diyerek çıktı odadan. Bende mutfağa gidip yemek hazırlamaya başladım bu aptal bilmiyor yemek yapmasını ölürüz açlıktan şimdi.

İzuku'dan

Üstümü vesayre değiştirdikten sonra ellerimi yıkayıp saçlarımı düzelttim. Kacchan.. çok yakındı- Aaahhahhhh çok utandım ya dibime kadar girdi- nasıl gideceğim ben onun yanına şimdi? Gidemem ki. Yok gidemem asla gidemem. Olmaz.

Derken adımlarım sürükledi beni oraya. HAYIIIIRRR GİTMEK İSTEMİYORUUUM.

Ayaklarım beni mıtfağa götürdüğünde kacchan'la bakıştık biraz o daha çok bana mal mısın der gibi bakıyordu da neyse. Yurt her gün boş olduğu için -çünkü o kız birşeyler yapıyordu ve kimse yurda gelmiyordu biz de kacchan'la yalnız kalıyorduk sürekli- mincik bir şort ve üstüne çektiğim kocaman sweatle çok tatlı durduğumu düşünüyordum öyle ki poz versem kacchan bayılırdı bence. Gerçi yok bayılmazdı neyse-

"Gelsen mi artık kuş beyinli yarım saattir kapıdan içeri bakıyorsun."

"Pardon-"

İçeri adımlayıp sandalyeye oturdum ve kacchan'ı seyretmeye başladım. Üzerine önlük giymişti ve aşırı çekici duruyordu yalan yok. Ya ben niye böyle düşünmeye başladım ya-

Masaya yasladım başımı. Telefonum da kırıldığı için yapacak çok birşeyim yoktu. Derken kacchan önüme geldi birden. İrkildim bir an doğruldum sandalyede. Elinde kaşıkla duruyordu karşımda.

"Aç ağzını dene bakayım"

" Neyi-"

Cümle bile kurmama izin vermeden ağzıma tıktı kaşığı.

"Mnh-"

Yutmak zorunda kaldım o yüzden.

"Ee nasıl?"

"Güzel- ama boğazıma kadar indirmeseydin kaşığı keşke"

"Ölmedin korkma"

E haklı ölmedim yani. Ben onu ve muhteşem aşçılık yeteneklerini izlerken o da elindeki tavayla harikalar yaratıyordu. Tanrım yemek yapmayı öğrenmek istiyorum. Acaba kacchan öğretir miydi? Sorsam kafamı patlatma ihtimali olduğundan riskliydi bu sonuçta.








Merhabaa özlediniz mi beni✨ çok beklettim =^= ya şey soracağım yeni kitap yazsam okur musunuz? Bu kitabı bile okudunuz çünkü, o kadar karmaşık olmasına rağmen çok teşekkür ederim hepinize (⁠っ⁠.⁠❛⁠ ⁠ᴗ⁠ ⁠❛⁠.⁠)⁠っ 

✧[tea garden]✧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin