4♡

718 48 37
                                    

Biraz daha sakinleştiğinde elimle çenesinden tutup yüzüme çevirdim.
Zümrüt yeşili gözleri gözyaşıyla ıslanmıştı ve ağlamaktan burnu ve yanakları da dahil olmak üzere kızarmıştı. Tamam ben dersini almıştım. Bi daha zorbalık yaparsam...

Ama sadece deku için geçerli tabii.

Harbi ben niye zorbalık yapmaya başlamıştım? Bi hatırlıyım bakıyım;

'küçüklüğünden beri bitmez hatta artmış olan egon yüzünden çocuğa yapmadığını bırakmadın.'

"Sen sus iç ses!"

"H-huh?"

"Ne"

"(Hık) n-ne dedin?"

"Hiç- hiçbir şey. Sen sadece bana sarıl ve sus."
_______________________________

Yazardan;

Şu an sarışın'ın kucağında ağlayan yeşil saçlı oğlan'ın hıçkırıkları azalsa da ağlamaya devam ediyordu. Sarışın ise sakinleşmesi için yavaşça saçlarını okşuyordu. Yeşil saçlı oğlan sarışın'ın kucağında uyuya kalmıştı. Sarışın ise dikkatli bir şekilde onu yatağına yerleştirmiş, All Might desenli çarşafı üzerine örtmüştü.

Sonraki gün okulları yoktu, hafta sonuydu. Sarışın içinden 'deku ile konuşmak için iyi bir zaman' diye düşündü. Sonrasında onun için açılmış yer yatağında uzandı. Gözü manga dolu kutuya kayınca eline bir manga aldı ve okumaya başladı...
_________________________

İzuku sabah uyandığında üstünde hafif bir baş ağrısı vardı. Pek umursamadan yüzünü yıkamak için kalktığı sırada katsuki'nin hemen altındaki yer yatağında olduğunu unutmuş, ve tam üstüne düşmüştü. Katsuki elindeki mangayı yüzüne düşürünce afallasa da olayın farkına varmıştı. Deku üzerine düşmüştü. Yeşil saçlı oğlan sarışın'dan özür dilemeye başlamıştı;

"KYAA- Çok özür dilerim burda olduğunu unutmuşum, özür dilerim, özür dilerim özür dile-"

Katsuki susması için izukunun dudaklarına parmağıyla sus işareti yaptı.

"Shh- birilerini uyandıracaksın."

Yeşil saçlı sustuğunda sarışın parmağını geri çekti.

"Kacchan"

"Hm?"

"Dün gece hiç uyumadın mı?"

"..."

"Tamam anladım. Sana güzel bir çay yapıyım iyi gelir"

İzuku hala katsuki'nin kucağında olduğunu fark edince bi anlık panikle kucağından fırladı. Banyoya doğru yol alırken başına giren ağrıyla geriye doğru sendeledi.

"Sanırım kendime de bir çay yapsam iyi olur"dedi...

∼∼∼∼∼❂∼∼∼∼∼

Lavabodan çıkıp mutfağa yöneldi. Güzel bitki karışımları ile çayı hazırladı. Bitkilerin hepsini bahçesinde yetiştiriyordu. Katsuki bahçenin canına okuyana kadar. Çayı demlenmeye bırakıp salondaki  L şeklindeki koltuğa oturdu.

Katsuki aşağıya gelmediğine göre hala yukarıdaydı. Napıyordu acaba?

İzuku'dan;

Kacchan aşağıya gelmemişti. Merak ettim ve yukarı, odama doğru merdivenleri çıktım. Kapıdan dikkatlice baktım. Beni görmesini istemiyordum.

Baktığımda çok sevimli bir kacchan görmeyi beklemiyordum.

Kulaklığını takmış, doktorun zorla vermiş olduğu yuvarlak çerçeveli gözlüğü takmış ve manga okuyordu. Çok sakin ve huzurlu görünüyordu.
Mutfağa geri döndüğümde masada bir not vardı;

'izuku ben işe gidiyorum tatlım kitaplığın üzerine para bıraktım, yemek sipariş edersiniz, ha birde akşam geç gelicem haberin olsun seni seviyorum.'

Annen inko.

Pekala bütün bi haftasonunu kacchan'la geçirecektim. Hemde yalnız şekilde. Çayın hazır olduğunu gördüğümde iki kupa çıkardım ve çayı nazikçe döktüm. Benim kupam tabiki All Might'lı iken kacchan'ınki ise siyah ve turuncu renkte sade bir kupaydı.

Kupaları koltuğun önündeki sehpaya koyup yukarı çıktım. Kacchan hala manga okuyordu. Yanına gittiğimde beni fark etmiş ve elindeki mangayı bırakmış ve gözlüğünü çıkarmıştı. Kulaklığının bir tekini de eline almıştı.

" Ş-şey kacchan böldüğüm için özür dilerim istersen sen okumaya devam et."

"Yok-yok ben de aşağıya geliyordum şimdi."

"Peki o zaman çaylar hazır ben aşağıdayım."

"Tamam."

Kacchan beni onayladıktan sonra nazikçe kapıyı kapatıp aşağıya indim.
(Nazikçe👌)

Sonra kahve- ay pardon çayımı alıp koltuğa oturdum. Bi anda aklıma bahçem geldi. Taze çay kokusu aklıma o bahçede çok mutlu olduğum zamanları hatırlatmıştı. Tabiki o güzel bahçeden artık eser yok.

"-Ku... Deku!"

"Huuh! Ne-"

"Noldu dalıp gitmişsin."

"Oh- üzgünüm geldiğini görmemişim."

"Ne düşünüyordun?"

"Şeyyy-"

"Şey ne?"

"Ahh bahçemi düşünüyordum"

"Ne bahçesi?"

"S-senin yaktığın... Bahçe."

Kacchan birden önümde eğildi ve gözlerimin içine bakarak;

"çok mu seviyordun?" Dedi.

" E-evet."

"Bu gün yapıcak bi şeyimiz var mı?"

" Şeyy sanırım özel bi planımız yoksa bi şey yok."

"Tamam o zaman bu gün o bahçeyi düzeltmeye gideriz. olur mu?"

"N-ne... S-sen ciddi misin?!"

"Evet. İster misin?"

"Huh tabikii!"

"Tamam o zaman."

Sonra çayından hafif bir yudum aldı ve eski yerine yani yanıma oturdu. İkimiz de rahat bir şekilde oturup çay içiyor bir yandan da televizyondaki adamlara sövüyorduk, daha doğrusu kacchan sövüyodu ben sadece onu izliyordum...

Arkadaşlar kusura bakmayın yazım hatalarım biraz fazla olabilir gomenasai 🙏🏻

✧[tea garden]✧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin