◆ Bachata ◆

460 30 6
                                    

Multimediaki video, bölüm içerisinde geçecek bir sahne için. Söylediğim yerde açıp izlerseniz, bölümden daha çok keyif alırsınız. :)

Bölüm şarkısı da videodakiyle aynı - Crazy in Love

Bu dünyada dans etmek kadar insana iyi gelen kaç tane şey vardı acaba? İki saat boyunca durmadan dans edip yerime oturduktan sonra, kendi kendime düşündüğüm şey buydu. Bugünün erken saatlerinde düşüncelere dalmış ve sinirden ölüyorken, şu an yüzüme bu kocaman gülümsenin hakim olmasını sağlayan tek şey özgürce dans etmekti. Yanımda en sevdiklerimin olması da bunda etkendi elbette.

Ada ve Egemen de arkamdan gelip yorgun vücutlarını koltuklara bıraktılar. Egemen kolunu omzuma atıp beni kendine doğru çekti.

'

'Yoruldum yahu. İki kıvrak fıstıkla baş etmek çok zor. Neyse ki olağanüstü dans figürlerim var da ikinize de yetebiliyorum.''

Lafını bitirdikten sonra Egemen pişmiş kelle gibi sırıtmaya başladı. Çevremdeki herkes mi ukala olmak zorundaydı acaba? Gerçi ben de az değilim tabi ukalalık konusunda, arkadaşlarım da ona göre olacaktı haliyle.

''Gerçekten sen bi' tanesin bro.'' diyerek yanaklarını sıkıp burnuna bir öpücük kondurdum.

Egemen'le burunlarımızın üzerine öpücük kondurmaya bayılırdık. Küçüklüğümüzden beri değişmeyen alışkanlığımızdı bu. Bizi uzaktan görüp tanımayan kişiler sevgili sanabilirdi belki, ama o benim için kardeşten de öteydi. Kimin ne düşündüğü pek umrumda değildi açıkçası. Benim umrumda olan şeyler listesi çok da kabarık değildi zaten. Kendim, babam ve dostlarım. Gerisi ilgi alanıma girmiyordu.

''Hey, benim burada olduğumu unutuyorsunuz yine.'' diyerek dudaklarını büzen bir Ada'yla karşı karşıya kaldık. Dudaklarını büzdüğü zaman ne kadar sevimli gözüktüğünün pekala farkındaydı ve bunu dilediğince kullanmaktan çekinmiyordu.

'

'Gel buraya kedicik.''

Egemen kollarını açıp sevimlice bakarak Ada'nın gelmesini bekledi. Bebek gibi davranmaya başladığımıza göre sanırım hepimiz kafayı bulmuştuk. Doğru yoldayız, o zaman napıyoruz? İçmeye devam ediyoruz.

'

'Ben kendime bir içki daha alacağım çocuklar. Bardan bir şey isteyen var mı?'' diyerek yerimden kalktım ve bir cevap vermelerini bekleyerek yüzlerine baktım. Ada başını Egemen'in boyun girintisine yaslamış ve gözlerini kapatmıştı. Sızdı sızacak bir hali vardı. Egemen'in de benim gibi kafası güzeldi ama iyi görünüyordu.

'

'Majestelerini ayak işlerimizde kullanacak değiliz. Ben birazdan bu sarışına kahve almaya gideceğim zaten, sen keyfine bak kraliçem.'' diyerek bana takıldı Egemen. Sadece gözlerimi devirmekle yetindim ve bara doğru ilerledim.

Yüksek bar taburelerinden birine oturdum ve barmenden bir Smirnoff istedim. Barmen vakit kaybetmeden içkimi hazırladı ve önüme koydu. İçkimi yudumlamaya başladığımda yanımdaki taburenin çekildiğini hissettim.

KELEBEKLE DANS Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin