cp.7 "bütün gece"

185 27 32
                                    

beni ozlediniz mi..

bayadir bu bolumu yaziyorum ve icime sinmesi icin cok ugrastim, satir aralarinda goruselim yorumlarinizi okumak istiyorum 🥹

bölüm şarkısı -- GEMINI - broken love

cp.7 "bütün gece"

İnsanlar değişir.

Ruhsal sıkıntıları yok olduğunda, akılları doğru olduğunu düşündüğü şeyleri kavradığında, karşısındaki insanları kırdığını anladığında, yerini yenilerine bırakırlar.

İnsanlar değiştiğini zannederler.

Zaten içlerindeki iyiliğin gün yüzüne çıktığını, kırılmışsa lakin daha kötülerini çıkarırken hep içlerinde olduğu gerçeğiyle yüzleşmezler.

Suçu başkasına atmak, kabullenmekten kolaydır. Aynı; kendinden kaçmanın, birine koşmaktan daha kolay olması gibi.

Lee Felix, kendini güzel hissettiği bir zaman dilimi içerisinde aldığı dersin tam ortasındaydı. Minik bir at kuyruğu yaptığı saçındaki perçemleri elmacık kemiğine düşüyordu. Altında yırtık bir siyah kot pantolon, üzerine en sevdiği kazaklarından birini geçirmişti.

Yan eğdiği kafasıyla tahtada profesörü dinlerken, sabahtan beri hissettiği mutluluğun anlamını henüz yakalayamamıştı.

Telefonuna düşen bildirimle birlikte yerinde kıpırdanıp parlaklığını azaltarak dikkatini ekrana yöneltti. Jisung dersten sonra konuşmak istiyordu. Felix onun başkalarının etkisi altına kolayca girebilen bir çocuk olarak görüyordu.

Küçüklüğünden beri kim ne derse onu yapmakla programlanmıştı. Zincirini koparıp atmaya korkan, fikirlerini direkt olarak söylemektense çenesini kapalı tutardı. Ailesinin bu işte emeği büyüktü. Babası, kendi babasından daha diktatör birisiydi.

Bazen sadece kendisinin değil, Jisung'un da ona ihtiyacı olduğunu düşünüyordu. Aralarındaki her ne kadar zorlama bir ilişki olsa bile Jisung sadece Felix'e kaba davranıyor, ona sesini yükseltiyordu. Düşüncesizce, ilk aklına gelen fikirle saldırdığı tek insandı.

Onayladığına dair geri dönüş yapıp tekrar arkasına yaslandığında bu sefer kendini neyin beklediğini az çok tahmin edebiliyordu.

Kim Seungmin, onunla yakın arkadaşının arasını bozduğu o günden beridir kendisine karşı nefret duygusu besliyordu.

Ne zaman Jisung ile bir araya gelseler, hakkındaki saçma düşüncelerle onu etkilemeye çalışıyordu. Fikirlerini dayatarak masada saatlerce ne kadar kötü bir insan olduğundan bahsediyordu. Felix bunları tahmin edebiliyordu. Seungmin, kendisini düşündüğü kadar zor değildi. O bir kitap olsaydı, sıfır altı yaş reyonunda olurdu.

Dersliğinden çıkıp genelde oturdukları çardağa giderken Jisung'un silüeti görünüyordu. Yanında, geçen gün masada oturan sözde arkadaşı, Arin denilen kız vardı. Bu okulda okumadığını biliyordu fakat ne işi olduğunu anlayamamış olmak hoşuna gitmemişti.

Jisung yana kayarak Felix için yer açarken Arin'le olan konuşmalarına ara vermemişti. Kocaman gülümsemesiyle kızın esprisine güldüğünde "Felix, kafa dağıtabileceğimiz harika bir parti buldum." diyerek söze girdi.

Felix duyduklarıyla kaşlarını kaldırmış, Arin'in yüzüne düşen siyah saçlarına, dudağındaki metal halkaya ve masa üstünde gezdirdiği siyah tırnaklarına bakmıştı. Fikrin kimden çıktığı anlaşılabiliyordu.

"Ne partisi bu?" Sesi ifadesizdi, aynı yüzündeki tavır gibi. Jisung, alışkındı. Arin ise bu sarışından pek hoşlanmamıştı. Robotik tavırları onu geriyordu.

heartburnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin