bolum sarkisi 💌 angus & julia stone big jet plane
arkadasimin onerdigi bir sarki, cok hosuma gittigi icin sizinle de paylasmak istedim heartburn icerisinde de yer aliyor, calma listesi icin twitter hesabima bakabilirsiniz🥺
iyi okumalar
cp.6 "ardında kalanlar"
•
chan
Kirlenmiş sayfaya yansıyan parlak gözler.
Parmaklarım ucunda çevirdiğim kurşun kalemi masaya itekleyip arkama yaslanırken ne düşündüğümü bilmiyordum.
Babama projemi vermediğimi, kendi isteğim olduğunu söylerken yansıttığım cesaret ortalıkta yoktu. Hayalkırıklığı yansımış bir çift göze karşı azar yemeyi tercih etsem de isteklerimin gerçekleştiği bir gece de yaşamıyordum.
Changbin ısrarla telefon numaramı tuşlarken altıncı cevapsız araması bildirim panelime düşmüş, siyah telefonu parmaklarım arasına alıp numarasını geri tuşlamıştım.
"Ölüyor olsaydım ne yapacaktın?"
Yerimden kalkıp, uzun koridora geçerken "Hiçbir şey." dedim. "Ölüyor olsan ilk arayacağın insan olmazdım."
"Doğru bir nokta fakat ölüyor olabilirdim."
"Ambulansın numarasını tuşlayabilirdin."
"Chan, seninle çok eğleneceğimiz bir gecenin içine sıçıyorsun. Her an söyleyeceklerimden vazgeçebilirim."
"Bana uyar." dediğimde söylendiğini işittim. Changbin huyuna gidilmemesinden hoşlanmazdı ve en çok takıştığı insan bendim. Onu çileden çıkartacak cümlelerimi özenle seçiyordum. Tepkilerini izlemek keyifliydi.
"Felix hakkındaydı." dedi. İşlerin tersine döneceğini düşünüyor olmalıydı. Karşılığında "Keyfin bilir." dememi değil.
"Ah sen cidden! Cidden gıcığın tekisin."
"Eğlenceden bahsediyordun?" Gömlek rafıma uzanırken hoparlör tuşuna bastım. Changbin'in sesi daha coşkulu geliyordu. "Minho bizim için mekanı ayarlamış." dedi. "Tek yapmamız gereken gitmek."
"Annesi ile yemek yiyeceğinden bahsetmişti."
"İşler umduğu gibi gitmemiş. Güzel haber, Arin de orada."
"Arin, dönmüş mü?" Şaşkın çıkan sesime karşı cevapsız kaldı. Arin'in benden hoşlandığı bir dönem vardı. Lisedeydik. Onunla ilgilenmediğimi söylediğimde, üzülmüştü fakat atlattığını düşünüyordum. Daha sonrasında yurt dışına çıkması ve arada ülkeye dönmesi görüşmemizi engellemişti. Bunlar uzun zaman öncesiydi.
İlgi almayan herkes birilerini unuturdu.
Aynı zamanla azalan gece aramalarım gibi.
"Seni almaya geldim. Kapının önündeyim." Changbin hızla konuyu değiştirirken kıyafetlerimi giyinmiş, parfüm sıkıyordum.
Holün köşesindeki asansöre binip aşağı inerken telefonu kapatmamıştı. Changbin, bazı zamanlar başıma bir şey geleceğinden korkardı.
Onda neden böyle bir huy olduğunu anlamıyordum. Tanıştığımız ilk yıl, peşime düşen iki serseri yüzünden de olabilirdi; üniversiteye başladığımda çevremde bana yaklaşmak isteyen insanların sayısı arttığı içinde.
Onun düşünce yapısı aramızda en farklı olandı. Sürekli büyük resmi görme takıntısı, Minho'yu geçiyordu.
Olaylardan haberdar olmamayı sevmezdi. Sorunların saklanmasından, yaşananlardan geri kalmaktan da hoşlanmazdı. Büyük sayılmasada kontrol manyaklığı olduğunu düşünüyordum. Minho, onu dizginleyen kişiydi. Aramızda onun sözlerine daha çok bağlı olduğunu söyleyebilirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
heartburn
Fanfic[chanlix] Uçurumun iki farklı noktasından aşağı bakarken aynı anda atlamayı düşündüler. s | 22'