cp.11 "mantar ev"

120 11 4
                                    


bolum sarkimiz 🎀 the neighborhood- fallen star

cp.11 "mantar ev"

Sonbahar etkisini iyice göstermeye başlamıştı.

Ekim sonuna gelirken, Felix yeni gördüğü dersler ile boğuşmaktan başını kaldıracak zaman bulamamıştı. Chan ile en son iki hafta önce görüşmüşlerdi. Jisung ile arası daha iyiydi. İlişkilerini toparladıklarını düşünüyordu. Eski, umursamaz rutinlerine dönmüşlerdi.

Onu sorgulamayı bırakmıştı. Bir şeyler sormuyor, üstüne düşmüyordu.

Son dersin bitimiyle eşyalarını toparlayıp amfiden dışarı çıkarken telefonuna düşen mesaj sesiyle kafasını kaldırıp etrafına bakındı. Chan biraz ileride, elinde silindir dosya taşıyıcısıyla duvara yaslanmış kendisini bekliyordu.

Adımlarını, çocuğa yönlendirip "Selam." diyerek yanında durdu.

Chan, sarı çocuğun saçını okşayıp elini ensesine indirerek kendine çekti. Çok kısa, hızlı bir öpücükle geri çekilip gülümsedi. "Selam."

"Hayırdır, beni mi özledin?"

"Eh, iki hafta oldu." dedi Chan. "Senin yazacağın yoktu."

"Bu soruma bir cevap değil." Birlikte yan yana yürümeye başladıklarında, Chan "Her neyse." dedi. "Proje için çalışmamız gerekiyor. Martta sunum var."

"Malzemelerim yanımda değil." Serin havaya çıktıklarında Felix "Önce evimden eşyalarımı almam gerekiyor." diyerek devam etti.

"Bu yıl, dijital ve fiziksel olarak projeleri boyutlandırmamız da gerekiyor." dedi Chan. "Seni beklemeden önce profesör ile konuştum. Taslaklara bakmak istediğini de söyledi."

"Dijital çizim için herhangi bir deneyimin var mı? Fiziksel olarak istediğimiz şeyi yapabilirim fakat dijital hiç denemedim."

"Evet var. Babamdan da yardım alabiliriz. Onun şirketinde bu konuyla ilgili yardım alabileceğimiz bir tanıdığı var. Her şey kusursuz olsun istiyorum."

"Pekala." dedi Felix. "Önce Jisung'u arayıp onunla görüşemeyeceğimi söyleyeyim. Daha sonra eve geçeriz."

"Beni gerçekten evine mi atıyorsun?" Chan gülerek söylese de Felix göz devirmiş, "On saniye falan." demişti. "Evimde istediğin sessiz, huzurlu ortamı asla bulamazsın."

Chan yanına geldikleri arabanın kapısını açarken "Jisung'u dert etme." dedi. "Minho onunla buluşacaktı. Yanında olduğumu söylemiştir zaten."

"Bu ikili hoşuma gitmiyor." Felix arabayı çalıştırıp, park yerinden çıkarken kendi kendine söylenmişti. Chan ise söylenmesine gülüp "Neden?" diye sordu.

"Jisung'un beynini yıkıyor. Ayrıca bugün çok keyifli görünüyorsun. Bu da hoşuma gitmedi. Altında başka bir şey aramalı mıyım?"

"Bilmem." dedi Chan oyuncu bir şekilde. "Aramalı mısın?"

"Buna şimdilik kafa yormayacağım. Şu ev olayını atlatalım da."

"İstersen arabada bekleyebilirim."

"Arabada beklersen, bu sefer seni gizlediğim biri olarak görecek ve daha çok soru soracak. Proje arkadaşı olduğumuzu söylemem yeterli. Bu onu tatmin edecektir."

Chan hafifçe kaşlarını çatmış, yanında gittikçe daha çok gerginleşen çocuğa "Kimden bahsediyorsun?" diye sormayı akıl etmişti.

"Annemden." dedi Felix. "Kendisi benim bütün hayatımı programlamakla görevli, kafayı sıyırmış bir kadın. Bu yüzden beni hala mahvetmeye çok hevesliysen ona erkek arkadaşım olduğunu söyle ve olacakları izle."

heartburnHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin